2. Kitap 11. Bölüm: Aradığım Elalar.

5.7K 695 51
                                    

Herkese merhaba, nasılsınız sayın okurlarım?

Yepyeni bir bölümle karşınızdayım, umarım beğenirsiniz.

Buraya okuyacağınız tarihi yazar mısınız, bende paylaşacağım tarihi yazacağım. 23.07.2023

Her bölümü bir okuruma ithaf ediyorum biliyorsunuz. Bu sebepten ötürü eğer yorum yaparsanız size de bölüm ithaf edebilirim. Bu bölümü cicebelloluu, Nimetstebe ve HananHeydere ithaf ediyorum:)

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

11. Bölüm: Aradığım Elalar.

"Gezdim seni sokak sokak, vallahi yok hesap kitap
İçimde avaz avaz yan, yan, yan benimle"

Koşuyordum, hiç durmadan arkama bile bakmadan koşuyordum. Nefesim boğazımda düğümleniyordu sanki. Birkaç saniye durup etrafıma baktığımda ağaçlardan başka bir şey göremedim. Etrafımda bir tur attığımda karanlık beni yutacakmış gibi hissettim.

Tekrar koşmaya başladığım anda olduğum yerde inleyerek yere düştüm. Beyaz şifon elbise sarmaşıklara dolaşırken elim acıyla ayağıma gitti. Elime bulaşan kırmızı lekeye baktığımda yüzüm buruştu. Elbisenin etekleri kana bulanırken o ses yine geldi uzaktan.

'Kaçamazsın!'

Tekrar ayağa kalktığımda yaraları umursamadan koşmaya başladım. Kendimi kocaman bir dere yatağının önünde bulduğumda hızla durup nefes almaya başladım. Boğazım acıyla yanarken, ciğerlerim patlayacakmış gibi hissediyordum. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki sesini kulaklarımla bile duyabiliyordum.

Gözümün önüne gelen uzamış saçlarımı arkaya doğru attığımda su akmayan kurumuş derenin içine girdim karşıya geçmek için yürümeye başladım. Her bir adımımda yerde kırmızı lekeyi bırakırken yine o sesi duydum.

'Ben senin sonunum!'

Ayaklarımın ıslanmasıyla derenin sularının bir anda akmaya başladığını fark ettim. Daha hızlı adımlarla yürümeye başladığımda su şiddetini arttırdı. Beni sürükleyecek boyuta geldiğinde son bir atakla kendimi karşıya atabilmiştim. O anda gökyüzünde ayın yanında güneş de belirdi. Derenin karşı tarafına karanlık hakimken, bu tarafına aydınlık hakim oldu. Sonra bir ses duydum. Sevdiğim bir ses. Aşık olduğum bir ses. Bakışlarımı yan tarafıma çevirdiğimde beyaz tişört ve beyaz bir pantolonun içinde mavi gözleriyle bana bakıyordu. Yüzündeki gülümseme güneşi kıskandıracak şekilde kendini belli ederken cebindeki elini çıkartıp bana uzattı.

'Ben buradayım ve seni asla bırakmayacağıma söz veriyorum.' dedi tek seferde.

Bu bir soruydu aslında. Bana uzattığı eline baktım. Elimi kaldırıp o güzel elini tutup ona yaklaştım. Başını yana eğip bana gülümseyerek baktı. Diğer elini kaldırıp yüzüme gelen saçları yitti ve yaklaşıp alnıma bir öpücük kondurdu. Yumuşak dudakları alnımı öptükten sonra burnumu öptü. Sonra geri çekilip mavi gözleriyle ela gözlerime baktıktan sonra dudaklarıma yaklaştı. Yumuşak ve sıcak dudakları dudaklarıma ve yanağıma değerken konuşmaya başladı.

Geçmişin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin