Bir süre sonra havalimanına gelmiştik. İçimde büyüyen korku daha da şiddetlenmişti. Eğer uçağa bineceksek çok uzağa gideceğiz demekti. Bu da bir daha asla ondan ayrılamamam demekti.
"Neden burada durduk?"
"Uçakla devam edeceğiz."
"Neden?"
"İnince anlatacağımı söyledim."
"Benden nereye gideceğimi bilmediğim bir uçağa binmemi mi bekliyorsun?"
"Tatlım, hadi ama. Soru sorma."Dudaklarını yaklaştırdı, kafamı çevirmek istedim. Yapamadım.
"Seni seviyorum."
"Ben de seni." deyip öpücüğüne şiddetle karşılık vermiştim.
Bunun "rol" olmadığına emindim.Gerekli işlemler yapıldıktan sonra
"Las Vegas" uçağına bindiğimize emin olmuştum."Ben gitmek istemiyorum."
"Geri döneceğiz, söz."
"Berkan lütfen. Ben gitmek istemiyorum."
"Yani benimle tatile çıkmak istemiyor musun?"
"Yani, şey tabii isterim ama..."
"Ama ne?"
"Boşver hadi gidelim."Daha bu sabah ben bu adamdan kaçmayacak mıydım? Ne diye "Hadi gidelim." demiştim? Beynimle değil, kalbimle düşünüyordum.
Anonsla irkildim.
"Dear passengers..."
Hostesin yaptığı birtakım hareketlerden sonra nihayet havalanmıştık. Ben cam kenarına oturmuştum. İkimiz de konuşmuyorduk. Çünkü ikimiz de kendi düşüncelerimizde boğuluyorduk. Kim bilir ne düşünüyordu, neden Türkiye'den ayrılıyorduk. Tüm bunların cevabını, o biliyor olsa da bilmek istemediğime karar vermiştim. Soru sormayacaktım. Tatile gittiğimizi düşünmek iyi hissettiriyordu, normal insanlar gibi.
"Deren?"
"Hı?"
"İçecek ister misin?"
"Kahve alabilirim." dedim Berkan'ın elindeki kağıda bakarken.
"O ne?"
Hızlıca kağıdı katlayıp cebine koydu.
"Ne ne?"
"Az önce buruşturup cebine koyduğun kağıt."
"Fatura." dedikten sonra hostesden 2 kahve istemişti.Başımı salladım. Yine yalan söylüyordu. Sonu gelmeyecekti. Fakat benden şüphelenmesine izin vermeyecektim. Şüphelenmesine gerek var mıydı, bundan da pek emin değildim.
"Teşekkür ederim."
Hostesin gözleri masmavi, saçları simsiyahtı. Gerçekten güzel bir kadındı.
Kahvemi bana verirken bile Berkan'a bakıyordu, bu yüzden onu inceleme fırsatı bulmuştum."Ben lavaboya gidiyorum."
"Tamam tatlım."Yüzümü yıkadıktan sonra kendime gelmiştim. Oturduğumuz yere yürümeye başladığımda Berkan ve hostesin gülüştüğünü görmüştüm.
Hiçbir şey söylemeden yerime oturdum. Hostes beni gördükten sonra
"İyi günler Berkan Bey." dedi ve diğer yolcularla ilgilenmeye başladı."Ne konuşuyordunuz?"
"Kıskandın mı yoksa?" dedi, yüzünde kocaman bir gülümseme belirmişti.
"Hayır." dedim sinirli bir şekilde.
"Yani şimdi onunla öpüşsem kıskanmazsın."
"Ne, neden öpüşüyorsunuz ki, nereden çıktı?"
"Şaka yapıyorum tatlım."
"Komik değildi." dedim somurtarak.Yanağıma ıslak bir öpücük kondurdu.
"Sinirlenince sana dayanamadığımı biliyorsun."
Ben tepki vermeyince devam etti.
"Beni takip et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLIM
Teen FictionBenim için bir zindanda, benimle takıntılı bir adamla. Onun kirli oyunlarından sağ çıkabilecek miyim? Yoksa bunu başkası mı sağlayacak? *** Şiddet, zorlama, cinsellik, argo içerebilir. Bunları bilerek ok...