5

1.3K 24 20
                                    

Yerde sürünerek getirilen genç adam kanlar içindeydi.

"Abi istediğini yaptık. Ne yapalım bunu?"
"Bırakın şuraya, ayılsın. Yalnız bırakın bizi."

Bir süre sonra yüzüne su çarpan adam ayılmıştı.
Adam gözlerini açar açmaz karşısındaki adamın yakasına yapışmıştı.

"Şerefsiz! Deren nerede lan?! Söyle!"
Bunları söylerken ağzından kanlar akıyordu.

"Evimizde."

"Evinizde öyle mi?"
Genç adam yüksek sesle güldü.
"Hangi ev bu? Senin şu Deren'i hapsettiğin ev mi?" dedi kanlı dişlerini göstererek, yakasını hala bırakmadığı adama gülerken.

Adam, karşısında zorla ayakta duran kanlar içindeki varlığı eliyle itekledi.
Fazla güç uygulamamasına rağmen adam duvara çarpmış, yere düşmüştü.

"Biz evlendik. Çok mutluyuz, hiç olmadığımız kadar. Sen de hayatına devam et. Deren'i unut ya da siktir olup git hayatımızdan!"

"Deren seninle mi evlendi yani?"
dedi sırıtarak.

Adam ceketinden evlilik cüzdanını çıkardı ve yerdeki adama uzattı.

Cüzdan şimdi kanlar içindeydi.

Şiddetle yere fırlattı.

"Deren asla senin gibi bir piçle evlenmez! Kendini kandırmaya devam et sikik."

Adam yerdeki evlilik cüzdanını aldı ve
ona cevap vermeden leş gibi kokan yerden dışarıya yöneldi.

"Asla ama asla seni sevmeyecek! Asla istediğini alamayacaksın!"

Ne kadar bağırsa da adam çoktan gitmişti. Ona kalansa hemen ardından bir grup insandan yediği darbelerdi.

***

Gözlerimi açtığımda hava aydınlanmıştı. Sanırım bir otel odasındaydık. Başımda tarif edilemez bir ağrı ve düşüncelerle kocaman bir yatakta uyanmıştım. Üzerimde iç çamaşırlarım vardı, artık buna şaşırmıyordum.

"Berkan?"

Bir süre sonra banyodan Berkan çıkmıştı. Hazırlanmış, gayet şık olmuştu.

"Uyandın mı sonunda?" dedi gülümseyerek. Dünkü halinden eser kalmamıştı.
"Evet."
"Hazırlanmaya başla tatlım."
"Sen..."
"Bir şey mi söyleceksin?"

Dün hiçbir şey olmamış gibi davranması çıldırmama yetmişti.

"Ben hiçbir yere gelmiyorum."
"Bu bir rica değildi tatlım."
"Zorla mı götüreceksin?"
"Hayır, kendi isteğinle geleceksin."

Cebinden telefonunu çıkardı.

"İzle."

Gördüklerimle biraz önce kalktığım yatağa düşercesine oturmuştum.

"Ne yaptın ona?!"

Gördüğüm şey Arda'ydı. Pis bir yerde, kanlar içinde yatıyordu.

"Yapmak zorundaydım tatlım. Her yerde seni arıyordu. Seni bulmasına izin veremezdim, değil mi?"

Gözyaşlarımı tutamamıştım. Her yerde beni mi arıyordu?

"Yaşıyor değil mi, yaşadığını söyle!" dedim hızla yataktan kalkarken.

TATLIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin