Mükemmel olmak

1.3K 170 22
                                    

Bay Klişe

16. Bölüm

"Caddelerde rüzgar, aklımda aşk var..."

Parmak uçlarıma basarak ama şarkı fısıldamayı kesinlikle ihmal etmeyerek Doğan'ın odasına geçiyorum. Doğan spor yapmakla meşgul. Ben de fırsat bu fırsat biraz daha okuyacağım o defterden. Dünden beri aklımdan çıkmadı.

Düzenden ve hijyenden kırılacak oda. Bay Mükemmel mi demeliydim yoksa Doğan'a? Sabah sabah nasıl spor yapıyor bu adam zaten? Bir saat sonra işe gidiyoruz, bu nasıl bir hayat azmidir be yakışıklı.

Defter bıraktığım yerde. Hemen üçüncü sayfasını açıyorum. Güzel el yazısı karşımda.

*Dikkatim yerinde değil birkaç gündür. Belki onunkini çekmeye çalışmaktandır. Aklım bulanık, yaptığım işlere de yarım yamalak odaklanır oldum. Keyfim kaçık. Keyfim bile ondan yana, benden uzakta.
Bu halimin literatürde bir adı var ama...
Mümkün değil bu, olmamalı...*

Her zamanki kontrol manyağı Doğan Atalay. Hislerine bile gem vurmaya çalışıyor. Bir de bana deli der. Azıcık akışa bırak kendini... Neyse, sıradaki sayfaya geçiyoruz.

*Beni görmesi için ne yapmam gerek? Kariyerimden bile çok düşünüyorum bu sorunun cevabını.
Tamam, biliyorum, hiçbir ortak yönümüz yok. Biliyorum, beni sevmesi için bir neden de yok. Ama nasıl bu kadar kendi içinde yaşayabilir bir insan? Nasıl olur da tüm dünyaya bu kadar kayıtsız kalabilir? Hırçın bir kedi gibi yaşıyor.*

Mina'ya bak sen. Kedi gibi olduğu gerçek, o topuklularla yürüyüşü tam bir cat walk idi. Ama Doğan'ın yanıldığı noktalar var. Bana kalırsa Mina Doğan'ın üstüne atladı atlayacaktı. Gayet görüyor yani onu. O cin gözlerinden belli.

*Yan yanayken bile uzak bana. Dokunsam değemem.*

İçimde bir yer acıdı bu cümlelerden sonra. Zira ben de aynı durumdan muzdaribim. Sıradaki sayfaya geçerken böğrüme oturan büyük başı def etmeye çalışıyorum.

*Ne kadar istesem de değişemeyeceğimin, bundan farklı biri olamayacağımın farkındayım. Sınırları olan, takıntılı bir adamım ben. Mükemmeliyetçiyim. O öyle değil. O, her şeyiyle kusursuz biri. O benim mükemmelim.*

Defteri sinirle kapatıyorum. Yok efendim, kusursuzmuş da! Mükemmelmiş de! Miş miş miş. O kadar parayla ben de mükemmel olurdum canım. O kadar parayla dedem de mükemmel olur.

Hırsla odama gidip pijamalarımı çıkarıyorum. Mükemmelmiş. Nesi mükemmel? Sinsi bakışı mı, gevşek gülüşü mü, yelloz suratı mı?

Üstüme yeşil, çiçekli bir elbise geçiriyorum. Bir de kot ceket. Altına açık sarı külotlu çoraplarımla nar çiçeği spor ayakkabılarımı da giyince tamamım. Sarı papatyalı küpelerimi takıyorum. Bu sırada hala sinirim tepemde.

Doğan spordan çıkıp duş almış spor odasında. Tertemiz geliyor yanıma. Başıma bela mısın, çık git... Dercesine ters ters bakıyorum aynadan, saçlarımı toplarken.

"Hazırsın." diyor ferah görüntüsüyle, "Hemen giyinip geliyorum ben de."

Kafamı sallıyorum. Ne yapayım hazırsan? Yakışığını gözüme sokmak zorunda mısın?

Geldiğinde gerçekten hazır, çekmiş yine takımları. Aslında ona mecbur değilim, yanında olmak zorunda değilim. Bisikletimle gidebilirim işe yine ama canım istemiyor, zaten elbise de giydim, olmaz şimdi.

Bay Klişe (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin