Akıllı ol

1.4K 164 21
                                    


Bay Klişe

15. Bölüm

"Akıllı ol!" diye bağırıyorum var gücümle, "Senin aklını alırım! Benim olmazsan var ya, dediğimi yaparım!"

Sesim gidiyor mu diye kontrol etmeme gerek yok, son derece rahatsız edici olduğumdan eminim. Doğan ortak banyomuzda duş alıyor, şarkı söylememden de genel olarak nefret etmekte... Bu durumda ne yapıyoruz? Elbette yatağımızın üstüne çıkıp bağırarak, sesimiz cırtlayana kadar şarkı söylüyoruz.

Sanki bu şarkıyı bir kere daha mırıldanmıştım. Ve sanki kötü bir anıya işaret ediyor.... Neydi? Hah. Hatırladım.

Gazetedeki bir iş. Doğan'la birlikte araştırma yapıyoruz, olay yerine gitmek zorundayız. İki yetim. Babaları annelerini öldürmüş, adam hapsi boyluyor, birkaç yıl sonra iyi halden (hangi hal iyi olabilirse artık bu durumda) yırtacak, belli. Genç kız olan büyük çocuk, erkek kardeşine sahip çıkmak istiyor. Ama devlet doğal olarak kimsesizler yurduna aktarıyor onları. Halleri harap.

O gün de işe giderken bu şarkıyı mırıldanmıştım. Bu özelliğim sayesinde anıları kodlamışım, müzik aracı oluyor hafızama. O gün gibi kötülükle dolu günleri kodlamasa keşke. Ama olsun, herkes yeterince unutuyor zaten her şeyi.

Kalbime çöreklenen hisle bir köşeye çekiliyorum zihnimde. O gün, yetimlere verecek pek bir şeyim olmadığı için sahip olduğum kadarıyla para yardımı yapmıştım, Doğan da ilgileneceğini söylemişti. Başka bir şey yapmamıştım, kimsesizler yurduna ziyaretlerine gitmeyi aklıma koymuştum sadece. Ama onu da yapmamıştım. Galiba ne iyi biriyim ne cesur. Kötü durumları hatırlamaktan bile korkuyorum, bırakın şahit olmayı.

"Bir gün kendimi yeneceğim."

Böyle diyorum kendime. Hepimizin yenmesi gereken kendileri var, biliyorum.

Doğan hala duşta, günlerden pazar ve ben çok sıkılmış vaziyetteyim. Sanal alemde birkaç tur birden attım, yoruldum bile denebilir oturduğum yerde. Gözüm göbeğime kayıyor, egzersiz falan yapıp eritmeye mi uğraşsam, hem sıkılmam belki diyorum... Sonra da amaan, kim uğraşacak şimdi diyorum her zamanki gibi.

"Yatakta yuvarlanmaktan bile yoruluyorum bazen ben."

Kalkıyorum, kendi odamda bakılacak hiçbir şey kalmadı, Doğan'ın odasına sızıyorum. Ortak banyo benim sahibi olduğum büyük odada, su sesi de hala kesilmediğine göre kocamın eşyalarını kurcalamak için hala vaktim var.

Ne? Özel eşyalar karıştırılmaz mı? Bakmayın öyle, ben ne zaman doğru düzgün biri oldum ki?

Kendime hakim olmayı biraz bile denemeyip acayip simetrik çalışma masasına yöneliyorum. Kağıtların, dosyaların diğer yanına dolma kalem seti yerleştirilmiş. Her yerinden Doğan Atalaylık akıyor odanın ve masanın. Simetri hastası olabilir.

Birkaç makale, birkaç fikir kitabı, sosyolojik araştırmalar var masanın üstünde. Bilgisayarında da üstünde çalıştığı yazılardan başka bir şey yok, tabletinde holding işleri var hep.

İki tane çekmecesi var masanın. Üsttekinde makas, bant, not defteri gibi hızlı gerekecek eşyalar var. Alttakinde ise iki defter, biri ajanda, birinde ise notlar var. Ajandada haftalık ve hatta aylık planları yazıyor, Doğan'ın ne kadar deli dehşet planlı programlı olduğunu daha fazla anlatamam galiba.

Bay Klişe (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin