+ Her şeyin berbat olacağına adım gibi emindim, fazlasıyla sinirliydim ve kendimde olmadığımdan mantıklı düşünemiyordum. Kabul etmek zorunda kalmıştım. Neden? Adrien için. Bunu kendime hatırlatmaya çalışsam da kendime engel olamıyordum. Sinirimi sürekli bir şeylerden çıkarıyordum.
"O herif sana ne dedi hemen söyleyeceksin!"
+ Adrien'in sözleri beni daha da sinirlendiriyordu. Farkında değildi... Olacakların.
"Seni ilgilendirmez!"
"Ne demek ilgilendirmez!? Söyle dedim!!"
+ Bir şeyleri dağıtmaya başlamadan önce burdan çıkmalıydım, fakat yapamayacağımı bildiğimden odama çıkıp kapıyı kilitledim.
"Aç kapıyı Marinette!! Eğer sana bi zarar verirse yaşatmam onu!! Söyle dedim!!"
"Git buradan! Seni görmek istemiyorum!!"
+ Aklına bir şey gelmiş gibi bir süre sustu. Ardından devam etti.
"Beni sana karşı kötüledi mi? Sen ona mı inandın?"
+ Bu sefer ses tonu normaldi.
"nE, hayır! Böyle bi şey yapsa bile ona inanacağımı nasıl düşünürsün! Bunun seninle bir ilgisi yok!"
"O halde ne söyledi!?"
+ Luka ile sevgiliymiş gibi davranacaktık. Bu yüzden ona bu kadar sinirliyken sevgili olmamız şüphelendirici olurdu. Bir şeyler uydurmalıydım.
"Sevdiği biri olduğunu söyledi! Ve ben onu seviyorum! Tamam mı, git buradan!?"
+ Sonrasında ses gelmedi. Bir kaç dakikanın ardından ayak sesleri duyuldu yalnızca. Düşündükçe sinir kat sayım artıyordu. En sonunda daha fazla dayanamayıp masanın üstündeki cam eşyaları fırlatmaya başladım.
Kırıklar bana zarar veremezdi nasılsa. Her şey yerle bir olduğunda aynayı gördüm. Aynada yoktum. Tam onu da kıracaktım ki görünür olmak aklıma geldi. Ne kadar korkunç olabilirdim ki?
Maskem sebebiyle gülümsemesem de gülümsüyor gibi görünüyordum. Evet bu bendim. Kabullenmem zor olmadı, korkmak? O hiç olmadı. Kendimi, kendimi incelemeye o kadar kaptırdım ki sinirim bile yatışmıştı. Sonra kapı çaldı. O anki sersemlikle açtım, Alya'ydı.
"Neler oluyor, ne kadar endişelendiğim hakkında bir fikrin var mı senin!?"
"Ben hayaletim. Bi şey olmaz yani. Boş yere endişelenmişsin."
"Bu umrumda mı sanıyorsun!?"
+ Boş boş bakmamı sürdürdüm. Derdi neydi bu kızın?
"Her ne kadar bi' şey olmasa da endişelendim! Ayrıca, Adrien neden bir anda çıkıp gitti? Hem de sen bu haldeyken!?"
"Nereden bile bilirim?"
"Tamam. Bana neler olduğunu anlatmakla başlamaya ne dersin?"
"Odamdan çıkar mısın derim.. Ah ne yapıyorsun??"
"Bak, lütfen benimle gel."
+ İtiraz etmedim ve beni peşinden sürüklemesine izin verdim. Bir süre sonra alt katta, Nino'nun yanındaydık.
"Nino senin neler olduğu hakkında bir fikrin var mı?"
"Evet. Marinette Luka'yı sevdiğini söylediğinde gitti. Ama nereye bilmiyorum."
"Ne? Sen... Luka'yı mı seviyorsun?"
+ Sınırlarımın bir kez daha zorlandığını hissediyordum. Bu hiç iyi değildi. Onlara gerçekleri anlatma fikri iyi gibi duruyordu.
"Hayır."
+ Doğal olarak ikisi de şaşırmıştı.
"O zaman neden öyle dedin?"
"Beni tehdit etti."
"Ne konuda?"
"Holdingin ona ait olduğunu söyledi."
"NE? BU DÜPEDÜZ SAÇMALIK. "
"Sakin ol Nino, Marinette Nino haklı. Sana kötü bir yalan söylemiş. Kafanın yerinde olmadığını biliyorum. Sorun etme, senin suçun değil."
"N-ne ben..."
+ Diyecek bir şey bulamıyordum, zaten ne diye bilirdim ki? Alya hemen sonrasında bana sarıldı. Bende ona sarıldım, iyi gelmişti.
"Adrien'i bulmalıyım!"
"Ya kaybolursan?"
"Onu aradınız mı hiç?"
"Ben aradım ama cevap alamadım."
+ Bu konuşmalar Nino ve benim aramda geçmişti.
"Bir de ben şansımı deneyeyim."
"Tamam."
+ Aradım ama tahmin ettiğim gibi açmadı. Mesaj atmaya karar verdim.
Hayalet kız: Adrien
Hayalet kız: Her şey tamamen yanlış anlaşılma
Adrien Agreste: Ne gibi bir yanlış anlaşılma?
Adrien Agreste: Sana onun tehlikeli olduğunu söyledim
Adrien Agreste: Seni uyardım, korumaya çalıştım
Adrien Agreste: Ama sen gidip onu sevdiğini söyledin!
Adrien Agreste: Söylediklerimi hiç mi ciddiye almadın?
Oy vermeyi unutmayınn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanet Ya Da Mucize
Aktuelle LiteraturKendi halinde yaşayan hayaletin hayatı Kara kedi ile tanıştığında tamamen değişir. Mucize uğur böceği ve kara kedi fan kurgusudur. Gerçek çizgi diziyle bir ilgisi olmayıp, tüm olay örgüsü bana aittir.