44: Ben yokum...

61 9 14
                                    

"Hadi çıkmıyor muyuz?"

"Bekle geliyorum!"

+ Faye'nin bizimle konuşmak istediğini öğrenmemizin üzerinden bir gün geçmişti bile. Her ne kadar hâlâ hazır olamasam da gidiyorduk. Kaçışı olmadığını biliyordum. Mecburdum.

"Sonunda gelebildin. Ayakkabının tekini bulmanın bu kadar uzun süreceğini bilmiyordum."

"Ne yapayım sadece bir çift var, Alya ile alışverişe bir kez gittik ve almayı unutmuşum."

"Pekala, onu anladım ama ayakkabılık varken neden ayakkabını evde bir yerlere koyarsın ki?"

"Ne bileyim ya alışık değilim ben."

"Tamam tamam. Nasılsın?"

+ Ciddiyetle sorduğu soruya karşılık, içini rahatlatmak için gülümsedim.

"İyiyim. Merak etme."

+ Değilim. Stresten bayılacağım.

"Güzel o halde. Eğer kötü hissedersen elimi tut tamam mı?"

"Sadece kötü hissedersem mi?"

+ Hafifçe güldü. Sonra elini uzattı. Ardından arabaya kadar bir kaç adım el ele yürüyüp arabaya bindik. Derin bir nefes aldım ve dışarıyı izlemeye başladım. Aynı zamanda radyodan çalan müziği dinliyorduk.

"Her ayrıntım sayıklıyor,

Sükûnetim deliliğimden..

Aşk yok olmak diyor biri,

Yar ben yokum, yok zaten.."

+ Şarkı içime dokunmuştu. O kadar beni anlatıyordu ki... İstemsizce şarkıya eşlik etmeye başladım.

"Ruhum depremlere gebe,

Sükûnetim deliliğimden.."

"Aşk yok olmak diyor biri. Yar ben yokum, yok zaten.."

+ Adrien hüzünle bana baktı bir kaç saniye. Buruk bir şekilde gülümsedi ve yola bakmaya devam etti. Ardından o da eşlik etmeye başladı.

"Her ayrıntım sayıklıyor, sükûnetim deliliğimden."

+ Gerçekten de öyleydi. Sessizdi, ama şimdilik. Sessizdi, çünkü fırtına yaklaşıyordu. Sessizdi, çünkü çok gürültü olacaktı. Sessizdi, çünkü deliriyordu.

Şarkı bitmek üzereyken Alya'nın attığı konuma gelmiştik.

"Hazırsın değil mi?"

+ Soruyu geçiştirdim.

"Hadi inelim beklemesinler."

+ Arabadan indik ve içeri girdik. Nino bizi bekliyordu. Marinette'in 2. kattaki bir odada kaldığını öğrendik. Bir başkasına Marinette demek hâlâ tuhaf geliyordu. Asansörle çıktığımızda -dizlerim o kadar titriyordu ki merdiven çıkacak halde değildim- Nino bizi odanın kapısına kadar getirdi. Faye kapının önünde bizi bekliyordu.

"Hoşgeldiniz."

+ Öylesine söylenen bir kelime. Binlercesi gibi, öylesine söylenen sıradan bir sözcük. Hoş mu geldik cidden? Sanmam.

"Alya nerede?"

+ Adrien'in ortamdaki gerginliği azaltmak adına sorduğu bu soruya Nino yanıt verdi.

"İçeride."

+ Adrien bir eliyle kapının kulbunu, diğer eliyle sargılı elimi tuttuğunda Faye onu durdurdu.

"O giremez.."

Arkadaşlar bölümde ki youtube kanalı benim, sırf şarkılar için açtım. Kullanacağım şarkıları oradan paylaşacağım isterseniz takip edebilirsiniz.

Lanet Ya Da MucizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin