46: Kolye

56 9 11
                                    

+ Kolyeye bakakaldığım sırada Sabine hâlâ cevap bekliyordu.

"Evet, gördüm."

"Bu bana bahsettiğin kolye mi, dupain-chang yazan?"

"Sana bahsettim mi?"

+ Kaşlarımı çatarak hafızamı zorladım. Söylemiş miydim?

"Kahve sanıp sakinleştiriciye benzer şeyi içtiğinde söylemiştin."

+ Bir şeyler belirmeye başlamıştı. Şimdiye kadar küçük anılar belirse de tümüyle hatırlayamamıştım. Ancak o an her şey belirmeye başladı. Hatırlıyordum!

"Hatırlıyorum.."

"Cidden mi??"

+ Heycanla sorduğu soruya karşılık gülümseyerek başımı salladım. Ancak bunun ne yeri ne zamanıydı.

"Daha sonra konuşuruz."

+ Sabine ve Faye'nin anlamayan bakışlarını fark ettiğimde açıklama yapmam gerektiğini biliyordum.

"Geçmişte yaşanan bir hafıza kaybı, şu an son buldu."

"Her neyse, bu kolyenin sizde ne işi var?"

+ Adrien'in konuyu geçiştirmek ve asıl konumuza dönmek için kurduğu cümleyle gülümsedim. Tam da yerinde nasıl müdahale edeceğini biliyordu.

"Bu kolye Marinette'indi. Sonrasında onu okulda düşürdüğünü söyledi. Birkaç sene önceydi. Sorun etmedim, ama Marinette bir kaç kişiye sormuş. En sevdiği kolyelerden biriydi. Öğretmenlerine de söylemiş, gören olursa ona getirsinler diye. Sonra öğretmen söylemişti bana."

"Bana neden anlatmadın bunları ve bunun önemi ne?"

+ Faye'nin Sabine'in sözüne dalmasıyla Sabine bir süre sert bakışlarla yanıt verdi.

"İstersen dinleme Faye. Kardeşinin yanında bekleyebilirsin."

+ Faye kollarını birbirine bağlıyıp masaya dayadı. Sonra Sabine konuşmaya devam etti.

"Bir kaç hafta sonra birisi kolyeyi bulmuş ve öğretmenlerden birine vermiş. Bu şekilde bize ulaşmıştı. Ama o sıralar Marinette komadaydı."

+ Bunun onun için ne kadar zor olduğunu düşündüm. Çok kötü hissetmiş olmalıydı.

"Kolye kaybolduktan 2 gün sonra komaya girmişti."

+ Ben dinlemeye o kadar odaklanmıştım ki hiçbir şey demeden yalnızca dinliyordum. Adrien'se aklındakileri sormaya başladı.

"Nasıl girdi komaya?"

"Kalp krizi geçirdi, müdahaleyle hayata geri döndürüldü ama beynindeki oksijen yetersizliğinden uyanamadı.."

+ Bende aklımdaki soruyu sormalıydım.

"Peki ya 'dupain-chang'? Hatırladığıma göre kolyenin içinde öyle yazıyordu,"

+ Faye'ye baktım.

"Ama sen ve o sosyal medya hesaplarınızda 'chang' i kullanıyorsunuz."

"Kolyeyi daha önce gördüğünü söylemiştin değil mi?"

"Evet, anılarımda var. Ama bir süre sonra kaybetmiştim. Nasıl olduğu hakkında bir fikrim yok, hatırlamıyorum."

"Anlıyorum. 'Dupain' Marinette ve Faye'nin babasının soy ismi. Ayrıldık ve kızlarımı ben büyüttüm. Bu yüzden 'chang' i soy isim olarak kullanıyorlar."

+ Ayrılmışlar mıydı, nedenini sormalı mıydım?

"Çok özel değilse, nedenini öğrenebilir miyiz?"

+ Adrien'in sorusuyla ona bakarak minnettarca gülümsedim. Sabine'in yüzünde değişen bir ifade yokken, Faye öfke dolu gözlerle bakıyordu. Etrafa sessizlik hakimken Faye bir anda ayağa kalkarak ellerini masaya dayadı. Neler olmuş olabilirdi, neye bu kadar sinirliydi?

Lanet Ya Da MucizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin