Lanet Ya Da Mucize

5: Tatlı çocuksun aslında..

+ Biraz durdu ve düşündü.

"Sana neden güveneyim?"

"Gidersem insanları öldürmeye devam edersin."

+ Bence gayet mantıklıydı. Kaçmak gibi bir niyetim yoktu gerçi.

"İyi ama gitmezsen iyi edersin, çünkü gidersen seni buldu-"

"Tamam tamam, boş tehditlere gerek yok. Sözüm söz."

"Böş tohdotloro gorok yök."

"Tatlı çocuksun aslında, yakışıklısın da, sevgilin falan da vardır şimdi senin."

"YOK."

+ Bu konuda hassastı sanırım.

"Niye ki?"

"Sana ne?! Burnunu seninle alakalı olmayan konulara sokmayı kes!"

"İyi. Hiç arkadaşın var mı, benden korkmayacak?"

"İki kişi tanıyorum."

+ İçeri bi yerlere gitti sanırım telefonda konuşuyordu. Sonra geri geldi.

"Neden gittin?"

"Senin korkusuzlar geliyor."

"Gerçekten mi, ama bunu neden yaptın?"

"Tek başına sıkılırsın diye. Benim girmem gereken bir toplantı var."

"Benim için mi çağırdın, teşekkürler! Belki de o kadar da kötü biri değilsindir."

+ Başka insanlarla tanışma fikrinin verdiği heyecanla bir anda Adrien'e sarıldım.

"T-tamam sakin ol hayalet kız."

+ Şaşırmıştı belli ki onu bıraktım şaşkınca başka yönlere bakıyordu.

"Her neyse geç kalmayayım. Birazdan gelirler."

"Tamam görüşürüz bol şans!"

"Kara kediler kötü şans getirir. Yani bana şanstan bahsetme. Bu zamana kadar şansa yaşamadım ben, Şansa ihtiyacım yok!"

"Uh tamam peki."

+ Bu konuda oldukça hassas. Alya ve Nino denen çocuklarla tanışmak için sabırsızlanıyorum!

Bir kaç dakika sonra kapı çaldı. 'Vay be bu ne hız?' diye düşünürken bir korumanın kapıyı açtığını gördüm.

Ama gelen kişi yanlızdı, Siyah saçlarının ucu maviye boyanmıştı. Koruma onu içeri almak istemiyormuş gibi görünüyordu nedense.

Nino denen çocuk o mu değil mi emin olamadım. Neden yanlız gelsin ki? Odaya gelince ne yapmam gerektiğini düşündüm.

Sonra beklemenin bir faydası olmadığına karar verdim. Bir yandan çocuğun hiç hayalet görmeyi bekliyormuş gibi bir tipi yoktu.

Diğer yandan belki Adrien söylememiştir diye düşündüm ve tüm cesaretimi toplayıp görünür oldum.