56: Büyük savaşa son 2

32 2 0
                                    

"Sana da merhaba küçük kardeşim. Bakıyorum kurtulmuşsun. Yoksa herkesin içinde dönüştün mü? Hemde o adamlar seni izlerken. Hani şu başına bela aldığın."

+ Cidden böyle bir şey yapmış olamazdı değil mi? Dönme dolabın en tepesinde, herkes korkuyla dönme dolaba bakarken dönüşmüş olamazdı?

"Seni hiç ilgilendirmez biliyor musun? Benim sorunlarımla ilgilenmene gerek yok abiciğim, kendi sorunların sana yeter. Mesela birazdan benim yaratacağım sorun gibi."

"Ah o küçük sorun mu? Halledilemeyecek bir şey değil."

"Kesin sesinizi! Sende bırak beni Luka!!"

"Peki"

+ Sanırım bunu yerden bilmem kaç kilometre yüksekte bir çatının tepesinde söylemem pek mantıklı değildi.

Beni cidden bıraktı.

Dönüşüp dönüşmeme konusunda kararsızdım, Adrien beni kurtarır mıydı ki?

Kurtaramama ihtimali de vardı, ama buna gerekte yoktu. Zaten nasıl kurtulacağım belliydi. Görünmez oldum ve bunun işe yaramasını umdum.

Ama Adrien işini şansa bırakmamıştı. Birinin beni tutmasıyla gözlerimi açtım. Bu arı mucizesine sahip biriydi. Ama Adrien'in tarafından mı değil mi bilemiyordum.

"Sen kimsin?"

+ Yere indikten sonra kimsenin duymadığından emin olarak fısıldadı.

"Ben Chloe, Adrien'in baba tarafından kuzeni. Tanışmıştık, hatırladın mı?"

+ Bunu duyduğumda yüzüm aydınlandı. O şüphe duymam gereken biri değildi.

"Sen, yani burda nasıl? Ama teşekkür ederim."

+ Konuşmaya çalıştığımda güldü.

"Adrien'i dönme dolabın tepesinden kim kaçırdı sandın? Beni o çağırdı. Belli ki Luka beni unutmuş, hadi hatırlatalım."

+ Etrafıma bakındım. Kimse yoktu ve kuytu köşeydi, burada dönüşebilirdim. Chloe gitmeye yeltenince kolunu tuttum durdurmak için.

"Bende geliyorum."

"Ne?"

+ Tepkisine karşı gülümsedim.

"Sass pullar!"

(Hatırlamayanlar için böyle görünüyor)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Hatırlamayanlar için böyle görünüyor)

+ Şaşkınlıkla bana bakan Chloe'ye yeniden gülümsedim.

"Mucizeyi nereden buldun?

"Sonra anlatırım. Hadi gidelim."

"Ama, bu Luka'nın mucizesi değil mi?"

"Öyle, ya da öyleydi. Ben ondan almadan önce."

"Anladım."

+ Düştüğüm çatıya çıktığımızda, -bilmem kaçıncı kez- şok edici bir görüntüyle karşı karşıya kaldık..

Lanet Ya Da MucizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin