61: Marinette

24 2 2
                                    

Marinette'ten:

+ Gözlerimi açtığımda şaşkınlıkla etrafıma baktım. Neredeydim ben? Annem, Faye ve tanımadığım biri başımda dikiliyordu. Hastane odasındaydım.

Gözlerimi kapatıp zihnimi zorladım, en son hatırladığım arabada yolculuk yaparken sağ tarafımdan hızla gelen araçtı.

Kaza geçirmiştim. Ne kadar zamandır buradaydım?

"Marinette.."

+ Ne kadar zamandır kendimde değildim bilmiyordum ama ilk cümlem herkesi afallatmıştı.

"Bu kim?"

+ Oldukça kaba olduğumun farkındaydım. Ama bu benim umrumda değildi. Bu, insanın, benim, hastane, odamda, ne işi vardı!?

"Şey, Marinette.. Bunu çıkınca konuşsak?"

+ Faye çekinerek kurduğu bu cümleden sonra uyarıcı bakışlarını anneme ve yabancıya çevirmişti. Bu bakışı kendimden biliyordum; 'ben yapmayalım demiştim' bakışıydı bu. Sık sık bana da böyle baktığından çok iyi biliyordum.

"Ne zamandır buradayım?"

+ Bu sefer Faye'nin cümlesi oldukça net ve keskindi. Şok içinde bakakaldım,

"Üç yıldır."

+ Üç yıl sonra ilk söylediğim cümlenin 'bu kim' olması da ayrı bir ironiydi. Üç yılda kim bilir neler olmuştu? Ama tahmin edebildiğim tek bir şey vardı. Ben unutulmuştum. Üç yılda çok rahat unutulurdum. Oysa ben daha da ünlü olup, daha da büyük kitlelere hitap etmeyi düşünüyordum.

Umursamadım. Yine kitle kazanırdım. Ben bendim ve yaşadığım sürece istediğimi başarırdım. En sevdiğim özelliklerimden birisi umursamamaktı. Diğeriyse tuttuğumu koparan biri olmamdı. Aslında tüm huylarımı seviyordum sanırım. Çünkü tüm huylarım mükemmeldi.

Hatta çoğu kişi sırf bu yüzden benden nefret ederdi. Başarımı taktir edenler kadar kıskananlar vardı. Öz güvenli olduğum için bana 'egolu' diyenler vardı. Belki biraz egoist olabilirdim. Ama bu beni bencil ve kötü yapmazdı. Kendilerine güvenmiyorlardı ve kendine güvenen biri görmeyi çekemiyorlardı. Sorun değildi, onları da umursamıyordum.

"Ne zaman çıkıyoruz?"

+ Faye ve annem gülümsedi. Muhtemelen benim bu kısa, net ve soğuk cümlelerimi bile özlemişlerdi. Yanımızda bu yabancı varken bu şekilde davranmam çok normaldi. Kontrolüm dışında gerçekleşen şeylerden nefret ederdim. Ön yargılı biriydim ve tanımadığım insanlarla kolay kolay yakınlık kurmazdım. Bir anda hastane odamda hiç tanımadığım birini görmek sinirlerimi bozmuştu.

Evet üç yıl boyunca uyumam mı daha kötüydü yoksa bir yabancının burada olması mı? Sanırım buna üç yıldır uyumam demeliydim ama bu yabancının burada olması beni çok daha fazla rahatsız ediyordu!

Gitmesini istiyordum. Faye'ye baktım. Beni anlamalı ve onu buradan kovmalıydı, Hemen!

Faye bakışlarını anneme çevirdi. Kaşları çatıktı. Huzursuz olduğumun farkındaydı ve annemin bu yabancıyı göndermesini o da benim gibi istiyordu. Annemin ise bu umurunda değil gibiydi. Üç senede annemde beni unutmuş olabilir miydi? Bu durumdan hoşlanmadığımı anlayamıyor muydu?

En sonunda yabancı gergin ortamdaki sessizliğini bozdu.

"Ben gideyim, daha sonra tanışırız.. Hem daha yeni uyandın. Sen uyanınca yanında olmak konusunda da ben direttim. Lütfen annene kızma. Sesini duymak, gözlerini görmek için sabırsızlanıyordum.."

"Kim olduğun hakkında hiçbir fikrimin olmadığının farkında mısın? Dediklerin benim umurumda mı sence, yani oradan bakınca öyle mi görünüyor merak ettim."

Lanet Ya Da MucizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin