Bildiğiniz üzere 5SOS Kids Choice Awards da bir dalda aday oldu. Sizden istediğim twitter'da " #vote5sos ve "#KCA" taglarını twitterlarınızda kullanarak yardımcı olmanız. Ben bunu öğreneli birkaç gün oluyor ve devam edip etmediğini bilmiyorum. Sadece eğer yanlış görmediysem 5SOS un şuanda ilk sırada olduklarını biliyorum. Twitter ı olanlar yine de tweetleriyle destek olsunlar. Şimdiden teşekkürler.İyi okumalar. :)
Montumu askıya asıp, ellerimi birbirine sürterek ısınmaya çalışırken Kelsey geldi. Kızgın görünüyordu. Elindeki bardakları sehpaya bıraktı.
" Nerelerdesin sen? " sesi fısıltı halinde çıkarken salondaki kahkahaları dinledim bir süre.
" Sadece biraz dolaşmaya çıktım. Geldiler mi? " dedim. Kolumdan tutup beni içeriye çekiştirdi. Salona girer girmez ilk göz göze geldiğim Luke olmuştu. Ardından yanına kıvrılmış Clara. Bu akşam sadece susmalıydım. Sadece şu lanet olası çenemi kapalı tutacaktım. Clara nın bana bakmasıyla gerilsem de rahatımı bozmadım. Calum un yanına oturdum ve arkadaşça koluna girdim.
" Bu ne tesadüf, Beth. " Clara nın sesiyle kirpiklerimin üstünden baktım.
" Ah, evet. Ben de duyunca çok şaşırdım. " dedim yapmacık bir şekilde. Bunu Kelsey haricinde kimse anlamamıştı tabi.
" Doğrusu sen de arkadaşın sayesinde tanışmışsın. " yerinden doğrulacağını sanarken Luke a daha çok sokuldu. Luke rahatsızca yerinde kıpırdanırken yine göz göze geldik. O gözlerini kaçırıp yerinden kalkarken halen ondan bakışlarımı çevirmedim. Eliyle saçlarını karıştırdı.
" Mutfaktan bir şey isteyen? "
Salonun en köşesinde oturan Jack ve Michael büyük bir kahkaha attılar. Michael her zaman ki gibi oyun konsolunun başındaydı. Bakışlarım direk Clara ya gidince onun da Jack e baktığını farkettim. Bir saat önce onları o halde görmem üzerine, onlar izlediğimi farketmesin diye sokağı bir kaç kez turlamıştım. İçimde yine Luke a karşı bir acıma duygusu olunca kafamı iki yana salladım. Ne yaparsa yapsın bu kadar üzülmeyi ihanete uğramayı hak etmiyordu.
" İki kola adamım! Bir de Mısır cipsi. " Dedi Jack. Dudağımı sinirle büzüp ayağa kalktım. Luke un arkasından mutfağa girdim ve tezgaha yaslandım. Kolaları buzluktan çıkarırken kıkırdadı. Kafamı kaldırdım ve kendi kendine gülümsediğini gördüm.
" Sanırım fikrini değiştirdin. " önüme gelip kolunu tezgaha yasladı. Kaşlarımın çatılı olmasına rağmen gülümseyerek baktım.
" Yumruğu diyorsan.. " Elimi yumruk yapıp havaya kaldırdım. Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. " Bir sorun yok şuan.. Ama atabilirim. " dedim gülümseyerek. Yüzünü buruşturarak iki elini arkada birleştirdi.
" Ben.. Özür dilerim, Prenses. " ilk defa samimi bir şekilde söylemişti sözlerini. Piercingini çekiştirirken elimi koluna koydum.
" Sorun değil, Lucas. Bundan sonra da iyi bir arkadaş olabiliriz. " zorla gülümseyerek başımı kaldırdım. Ağzı aralanmış ve şaşırmış gibi bir hali vardı.
" Tabi.. Tabi. Buna emin olabilirsin. " Dedi geri çekilip bakışlarını kaçırırken. Kelsey eli tabaklarla dolu içeriye geldi. Bizi görünce muzipçe sırıttı. Luke da bunu farketmiş olacak ki gülerek içeri geçti.
" Ne konuşuyordunuz? " Dedi kelimeleri imayla heceleyerek. Oflayıp sandalyeye oturup kolumun üzerine yattım.
" Kelsey.. Çok kötü bir şey oldu. " dedim. Hızlı adım sesleriyle karşımdaki sandalyeye oturduğunu anladım. Elini koluma koyunca kafamı kaldırdım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRINCESS // Hemmings.
Fiksi Penggemar" Lütfen Luke... Lütfen.. Bunu bize yapma. " dedim sesimin titremesine engel olamayarak. Birkaç dakikanın ardından ellerimi bırakıp geriye çıktı. Dudakları düz çizgi haline gelirken kaşlarını çattı. " Sevmediğim birinin yanında duramam. Bu konuda k...