PARTİ

184 9 11
                                    

Yattığım yerden müziğimi dinlerken tekrar bir titreşim sesiyle telefona uzanıp mesajı açtım.

" Jack ve Clara geldi. (dil çıkaran emoji) "

Gözlerimi devirerek klavyeye bastım.

"  Luke un şuanki yüz halini çeksene. "

Bir anda gönder tuşuna basıp pişman olmam bir oldu. Kelsey bunu yapacak bir kızdı. Hem de karşıdakinin görüp görmemesi umrunda bile olmadan yapardı. Evet, o lanet partiye gitmemiş ve şuan kulaklık ve cips ikilisiyle güzel bir ilişki yaşıyordum. Pekala. Kabul ediyorum. Acınacak haldeyim. Keyfimin iyiden iyiye kaçacağını bildiğim için Kelsey in ısrarlarına rağmen inatla redderek evde oturmayı tercih etmiştim. Gitmeden önce benim için ajanlık yapacağını söylemişti ve umursamazca kabul etmiştim. Bildirim sesiyle gözlerim şaşkınlıkla açılırken kıvrak bir hareketle telefonu tekrar elime aldım. Fotoğrafın yüklenmesini beklerken anında  açılmasıyla kaşlarım aniden çatıldı. Gülümseyen bir Luke beklediğim söylenemezdi.

" Pekala. Mutlu görünüyor. Ya da benim uykum geldi. " dedim.

Yazıyor...

"  Bence değil. Prenses Elizabeth, Dedektif Kelsey sizin için iş başında. "

Mesaja çarpık bir gülümsemeyle bakarak yazmaya başlamıştım ki Kelsey in yazmasıyla durdum.

"  Clara ve Luke  köşeye çekiliyor. Luke birşeyler söyledi ve sanırım Clara yine bizimkini kandıracak. :( "

Beynim çözümler için hızlıca bütün düşünceleri tararken titreyen parmaklarımla mesaja tıkladım.

"  Onları takip etmeye ne dersin? " 

Bu kadar da yüzsüzdüm. Onların ne yapacağını ne konuşacağını elbette ki merak ediyordum. Canımın acımasını göze alarak cevabı bekledim. Telefon elimde titredi.

"  Çoktan takipe çıktım, Bayan Miller. Endişelenmeyin. Sadece sizi 5-10 dk bekleteceğimi bilmenizi isterim. ;) "

Cevap vermeyip köşedeki cips dolu kaseye uzandım. Gözlerimi karşımdaki boy aynasına dikmiş, bağdaşıyla yatağa kurulmuş ve göbeği şişmiş bir kız yüzümü buruşturmama neden oldu ve direk elim karnıma gitti. Kaseyi acı dolu bakışlarla komidine bırakırken kulağım bildirim sesi için yalvarıyordu.  Parmağımı yanağımda 300.  vuruştan sonra bildirim sesi gelmesiyle yataktan düşme tehlikesi atlattım. Yatağın başlığına dayanarak merakla mesajı açarken bunun bir video olduğunu görmemle kalbim hem heyecandan hem de videonun içinde neler döndüğünü düşünmemle acıyla burkulsa da çekingen şekilde videoyu açtım. İlk görüş alanıma kızıl saçlar ve ardından devasa boyuyla Luke göründü. Seslerini duyabileceğimi düşünmüyordum ama Kelsey in cesaret ederek onların dibine girmesi ben de yine de şok dalgası yapmıştı. Clara duvara yaslanıp sinsi bakışlarını Luke a dikerken, Luke gayet sakin ve umutla ona bakıyordu. Bu görüntü şimdiden sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

" Konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum. Seni geri kazanmak istiyorum, Clara. Ben.. Ben gerçekten bir boşlukta gibiyim. " dedi ellerini iki yana açarak. Şuan Luke a içimden etmediğim küfürleri sıralıyor olabilirdim ama ona yine de kızmak istemiyordum. Clara nın kahkahayla gülmesiyle Luke yerinde kaskatı kesilmişti. Ben de kasıldığımı hissederek dik bir şekilde oturup ekrana daha dikkatli bakmaya başladım.

" Abinle çıktığımı bilmiyorsun galiba. Jack gibi nasıl olabilirsin ki Luke? " yavaşça ona yaklaşırken o da hiç kımıldamadan onun gözlerinin içine bakıyordu. Ne arıyordu bilmiyorum ama memnun olduğu söylenemezdi.

PRINCESS // Hemmings. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin