DANIEL IN AĞIZDAN
" Tabi ki de gece partilerini çok severim. " dedim ellerimi birbirine kenetlerken. Kızıl saçlarını arkaya atıp bacak bacak üstüne attığında bu kızın benim peşimi bırakmayacağına artık kesin kanaat getirmiştim. Munzurca gülümsedim. Plan iyi gidiyordu.
" Bu gece? " dedi sorgulayarak. Başım anında iki yana gitti.
" Başka işlerim var güzelim. " diye mırıldandım.
Artık bu kızı göndermeliydim. Yoksa rol yapmaktan içim dışıma çıkabilirdi. Telefonumun çalması can kurtaran gibi bana yetisirken hemen elime aldım. Elizabeth in ismi yazıyordu ve istemsiz yutkunduğumu ve Clara nın sorgulayıcı bakışlarını farketmem biraz zaman almıştı. Yüz tipimi düzelterek yeşile kaydırdım.
" Bi dk tatlım ben geliyorum hemen. Merhaba John. Dostum ben de tam seni arayacaktım. Sizi pislik herifler bensiz mi başladınız maça? Sözünde dur ve bana iki kutu karışık pizza ısmarla. Bi dk ne-- "
" Ahmak herif ben Clara nın karşına geçip onu yolduğumda mı aklına gelecekti haber vermek?! Lanet olsun. O sürtüğün evimde işi ne?! Hemen onu yolla. HEMEN. "
Boş odanın en köşesine gidip pencereyi açtım.
" Bağırma. Seni duyacak. Nerdesin? "
Fazlasıyla homurdanıyordu.
" Nerde olabilirim aptal kardeşim? Odamda. Bak. Sana dediğim şeyi yapmazsan bu iş burda biter. Onu burdan çıkar. "
Gözlerimi sabırla tavana kaldırdım. Gerçekten sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı.
" Bu sessizliğini tamam olarak kabul ediyorum. Evet. Şimdi uyuyorum. Uyandığımda burda o kızın içtiği pis bardağı bile görmek istemiyorum. Görüşürüz. "
Telefonu suratıma kapattığı sırada hızlıca merdivenlerin yolunu tuttum. Bu kız artık gitmeliydi. Beni görünce yaramazca gülümsedi.
" Umarım rahatsız etmiyorumdur. "
Tam da üstüne bastın demek isterdim ama kısa bir öksürükle bu düşüncemi kafamdan sildim.
" Aslında beraber dışarı çıksak iyi olur. Yani şimdi değil. Başka bir gece. Şimdi benim dışarda işlerim var. Seni eve bırakayım. " dedim elim onun montuna giderken. Hoşnutsuz bir şekilde yerinden kalkıp silkelendi. Itiraz etmeksizin arabama bindiğinde içim ciddi anlamda rahatlamıştı. Kısa sürede onu eve bırakıp geri döndüm.
ELIZABETH IN AĞZINDAN
Odamın kapısının açıldığını duyar gibi olmuştum. Çıplak parkedeki sessiz adımlar beynimin iyice idrakının açılmasına sebep olurken bunun az çok Daniel olduğunu tahmin edebilmiştim. Gözlerimi aralamak dahi artık beni yoruyordu. Bitkindim. Yorganı üstüme çekip kenarlarını düzeltmişti. Alnımda sıcak narin bir öpücük hissetmem içten içe beni mutlu etmişti. Ardından geri çekilip saçlarımı düzeltmişti. Daniel ı seviyordum. Onunla iyi anlaşmamız binevi şans eseriydi. Ama şu zamanlar annem ve babamdan gelecek ilgiyi sadece ondan görüyordum. Abimi seviyordum.
***
Üzerimdeki kot ceketi son kez inceledikten sonra botlarımı ayağıma geçirdim. Kelsey le buluşmaya gidiyordum. Telefonda Ash la ilgili bir takım sorunlarının olduğundan bahsetmişti. Bunalımdan çıkmasını sağlamak her ne kadar güç olsa da yine de deneyecektim. Kapıyı açıp soğuk havanın tenimle buluşmasına izin verdim. Londra bu sıralar oldukça soğuktu. Ya da ben öyle hissediyordum. Luke onun evinden çıkıp gittiğim günden beri mesaj dahi atmamıştı. Bu durum beni oldukça savunmasız ve çaresiz hissettiriyordu. Ağır konuştuğumu sanmıyordum. Sadece fikirlerimi öne sürmüştüm. Çok geçmeden her zaman buluştuğumuz kafeye vardığımda derin bir nefes alıp içeri girdim. Bakışlarım en köşedeki masada oturan solgun yüzlü Kelsey e ilişince yavaş adımlarla yanına gittim. Beni farkettiğinde sersemce ayağa kalkıp burukça gülümsedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRINCESS // Hemmings.
Fanfiction" Lütfen Luke... Lütfen.. Bunu bize yapma. " dedim sesimin titremesine engel olamayarak. Birkaç dakikanın ardından ellerimi bırakıp geriye çıktı. Dudakları düz çizgi haline gelirken kaşlarını çattı. " Sevmediğim birinin yanında duramam. Bu konuda k...