JİSUNG
"İşte, bitti. Daha iyi hissediyor musun?" Bakışlarını yukarıya kaldırıp kaygılı gözlerle bana bakarken sordu.
Yutkundum ve yavaşça başımı salladım. "E-evet."
Rahatlamışçasına derin bir nefes aldı, "Pekala, şimdi burada bekle, geri kalanı ben halledeceğim." Olduğu pozisyonda dikeldi ama gidecekken bileğini tuttum.
"Bekle! Yardım etmek istiyorum."
Başını iki yana salladı. "Hayır, Han-ah. Dinleneceksin."
Dudaklarım aşağıya doğru kıvrıldı, somurttum. "Ama yardım etmek istiyorum~"
"Hayır, tekrar kendini kesme riskini alamam."
"Hadi ama, ciddi bir yaralanma falan da değil!"
"Cevabım hâlâ aynı. Daha fazla kendini incitmeyeceğinden emin olacağım."
Hayal kırıklığıyla iç çektim ve o mutfağa giderken kollarımı çaprazladım.
Onunla birazcık uğraşırsam kabul eder mi?
Oturduğum yerden kalktım ve mutfakta göz gezdirdim. Tavuğa un döküyordu, sonrasında yumurtaları ve ondan sonra da ekmek kırıntılarını ekledi. Mutfağa doğru ağır ağır yürümeye başladım.
"Hm... Sanırım mutfakta kötü değilsin." diye mırıldandım, beklemiyor olmalıydı ki irkilmişti.
"Han Jisung, salona geri dön!"
İnatla başımı salladım. "İstemiyorum."
"Derhâl."
Başımı yana doğru yatırdım, "Bak ne diyeceğim, bana aniden neden böyle davranmaya başladığını merak ediyorum."
Kaşları şaşkınlıkla havalandı. "Nasıl davranıyormuşum?"
Dudaklarım yukarı kıvrıldı. "İlgili bir koca gibi."
Telaşlanmaya başladığı yüzünden okurken "Ne— hayır!" diye bağırdı.
Güldüm, "Oh? O zaman neden elin ayağın birbirine dolanıyor?"
"Kapa çeneni, Han Jisung."
"Neden yapayım ki?" Aşırı şaşırmışçasına güçlükle nefes alır gibi yaptım. "Sen, yoksa... utandın mı?"
"Hayır, utanmadım!" diyerek kendini savundu. "Ve lütfen 'koca' demeyi bırak, tüylerimi ürpertiyor!"
Omuz silktim, "Benim hatam değil. Ne de olsa öncedenki davranışların karısı için çok endişelenen bir kocanın davranışlarına benziyordu."
"Ah kapa çeneni, Han jisung. Kocanmış gibi davranmıyorum, yaptığın tek şey hayal görmek."
"Gerçekten mi? Kanıtla o zaman."
"Han Jisung—"
"Tavukları yaparken sana yardım etmeme izin ver."
Derin bir nefes aldı, sertçe bana bakıyordu.
"Hadi ama! Ayrıca, bıçaklarla işimiz kalmadı. Artık sana kendime zarar vermeden yardım edebilirim değil mi?"
Yalnızca gözlerini devirdi, ve teslim olurcasına iç çekti. "İyi. Yaptığım şeyleri yapmaya devam et. Ben yağı hazırlayacağım."
"Tabii ki~! Nasıl yapıldığını tekrardan anlatabilir misin?" diye sordum.
"Sadece tavuğa unu, sonra yumurtayı, en sonunda da ekmek kırıntılarını ekle." verdiği direktif başımı sallamama sebep oldu, dediklerini uygulamaya başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fixed | Minsung
Fanfiction"Hayır." "Evet." "Hayır." "Evet." "Anne, lütfen! Hayır!" "Üzgünüm, Han Jisung. Ama karar verildi. Sen, çocuğum, Lee Minho ile evleniyorsun." Kitabın orijinali @strayyxstayy'e ait, ben sadece çevirdim.