JİSUNG
"Sungie, sakinleşmeye ihtiyacın var." dedi Seungmin.
Suratıma zorlama bir gülümseme yerleştirebildim. "Hm, ne demek istiyorsun? Ben tamamen iyiyim."
Evet, tamamen iyi. Sadece... agresifçe bifteğimi yiyordum.
"Biftek için kötü hissediyorum..." Felix yemeğime doğru bakarak kaygılı tonda mırıldandı.
Gözlerimi devirdim. "Neden yemek için kötü hissedesin ki? Çoktan pişti."
"Valla, şimdiden o kızın çektiği acıyı hissedebiliyorum. Zavallı biftek..."
Seungmin ona doğru döndü ve "Nasıl onun bir kız olduğunu biliyorsun?" diye sordu.
Felix göz kırptı. "Bilmiyorum, sadece öyle hissettim."Sonunda bifteğimi bitirdiğimde tepsimi kaldırdım ve masadan kalktım, dikkatlerini tekrar üzerime çekmiştim. "Nereye gidiyorsun?" diye sordu Seungmin.
"Kütüphaneye." açıkça cevap verdim.
"HAH? Sen? Kütüphane? Kanka, sen ders çalışmıyorsun bile." Felix avusturalyan aksanıyla söyledi.
Bilmem kaçıncı defa gözlerimi devirdim. "Öyleyse bile, bugün çalışma havamda hissediyorum tamam mı!"
Sonra tepsimi yerine bıraktım ve kafeteryadan dışarıya, kütüphaneye doğru yöneldim. Aklımı çepeçevre sarmış birçok düşünceyle, bana doğru gelen bir dizi insanı farketmedim bile. Düşüncelere boğulmuşken, kazara onlara çarptım.
"Dostum, ne sikim napıyorsun?"
Üst sınıfları görmek için başımı yukarı kaldırdım ve sikeyim, hepsi çok ateşli gözüküyordu.
Tokat.
Tamam, Han Jisung. Şimdilik homoluğu bir kenara bırak.
"Özür d-dilerim."
Sikeyim kekeledim mi ben?"
"Bu kim?" Hoş görünümlü bir çocuk, gözlerinin benimkilerle buluşturmak istercesine çenemi kaldırarak sordu.
"Onu rahat bırak BX. Alt sınıflardan o."
Başını yana eğdi ve bana doğru bakarak sırıttı. "Hm? Bir alt sınıf nasıl olur da böyle şirin gözükebilir?"
Ve içinde bulunduğum durum, cidden delicesine kızarmama sebep oldu.
"Han Jisung, değil mi?" onun arkasından bir çocuğun sormasıyla başımı salladım.
"Han Jisung, hah? Ben Lee Byounggon, insanlar genelde BX derler.'' elini bana doğru uzatarak konuştu.
İlk önce eline, sonra da gözlerine baktım, elini sıkmamı işaret edercesine başını hafifçe eğdi.
Neticede elini tutmuştum. Ayağa kalkmama ve üniformamın üstündeki tozları silkelememe yardımcı oldu.
"Söylesene, dersten sonra neden benimle takılmıyorsun?"
Kahretsin, o niye bu kadar çekici?
"Ah tanrım, yine flört ediyor."
"BX hadi. O bir alt sınıf, pislik yapma."
BX alay edercesine gözlerini devirerek "Sadece arkadaşça davranıyordum." diye belirtti.
"Ve eninde sonunda sürekli olarak onunla flört edeceksin. Allah aşkına, masum çocuğu rahat bırak."
Ah, yani o tipik bir flörtöz huh?
"Çocuklar! Gelmeniz neden bu kadar uzun sürdü?" tanıdık bir ses arkadan bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fixed | Minsung
Fanfiction"Hayır." "Evet." "Hayır." "Evet." "Anne, lütfen! Hayır!" "Üzgünüm, Han Jisung. Ama karar verildi. Sen, çocuğum, Lee Minho ile evleniyorsun." Kitabın orijinali @strayyxstayy'e ait, ben sadece çevirdim.