Fixed | Minsung

On Üç

Üçüncü Kişi Bakış Açısı

Gözlerini açtığında kirpikleri titreşti, önündeki tanıdık figür pencereden gelen güneş ışığını engelliyordu.

"Hyung...?"

Minho küçüğün alnına ıslak, nemli bir havlu koyarken "Uyanmışsın." dedi, Jisung yataktan kalkmaya çalıştığında onu engelledi. "Ah ah ah, kalkamazsın şu an."

"Ama ben-"

"Bekle burada, sana çorba getireceğim." dedi Minho, aşağıya inmeden önce Jisung'u iyice battaniyelere sardı.

Jisung vücudunu rahatlatmaya çalışarak derin bir nefes aldı. Tavana baktı ve birkaç defa göz kırptı, tamamen dalıp gitmişti. 

Ben... Ben ona aşık olmuyorum, değil mi? 

"İşte." Düşünceleri yatağına koyulan tepsiyle kesildi. "Bu seni daha iyi hissettirebilir." 

Jisung bir süreliğine Minho'nun gözlerine baktı. "Sanırım... Şu an iyi hissediyorum."

"Hm, bakayım bir." Büyük olan mırıldandı, avuç içini Jisung'un alnına yerleştirdi. "Evet, dün geceye göre daha iyisin. Ama yine de yarın olmadan tamamen iyileştiğinden emin olmalıyım. Yoksa okul gidemeyeceksin." 

Minho'nun onun için hazırladığı çorbaya bakarken mırıldandı, "Ah... Tamam." Kaşığı aldı ve çorbanın içine daldırdı ama birtakım nedenler yüzünden kaşığı kaldıramıyordu. Kaslarını hareket ettiremeyecek kadar odağını kaybetmişti.

Minho küçüğün garip davranışını fark ettiğinde ona seslendi, "Han-ah?" Küçük olansa cevap vermemişti. Cevap vermek yerine, kaşığı çorbanın içine düşürdü ve öylece durmaya devam etti. Minho sadece iç çekti ve kaşığı aldı, yeterli miktarda çorbayı kaşığa tekrar alıp küçüğün ağzına doğru yaklaştırdı. "Uçak geliyor, aç ağzını." 

Jisung onun gözlerine baktı, büyüğün inkar edilemeyecek bir büyüleyiciliği olduğunu düşünürken dalıp gitmişti. Gerçekliğe dönemiyordu. 

"Han-ah."

Çorbadan bir kaşık daha almadan önce Jisung'un dudaklarında bir gülümseme kıvrıldı, Minho'nun yaptığı çorba aşırı lezzetliydi, çok daha iyi hissetmesi için yeterliydi. 

"İyi olduğunu söyledin ama bir bak haline, hiç iyi görünmüyorsun." dedi Minho, kaşığı tekrar çorbaya daldırdı ve Jisung'un ağzına doğru götürdü.

Jisung çorbanın lezzetinin tadını tekrar çıkarmadan önce "Ben... Biraz dalmışım." diyerek cevap verdi.

Aptal, bu imkansız. Şu an böyle hissediyor olmamın nedeni büyük ihtimalle... onun alışık olmadığın kibarlığı. 

"Pff," dedi Minho, elini Jisung'un saçlarının arasına daldırdı ve karıştırdı, "daha iyi ol, tamam mı?"

Evet, öyle olmalı. Yeniden... aşık olmam için çok erken.

* * * * *

"Hyung~"

Minho şaşkınlıkla kafasını sesin geldiği tarafa doğru çevirdi ve Jisung'un merdivenlerden aşağı doğru indiğini gördüğünde kaşlarını çattı, "Han-ah! Neden yataktan kalktın?!" 

"Sıkıldım~" dedi Jisung, merdivenin sonuna geldiğinde bacakları onu taşıyamayacak hale gelmişti ve merdiven tutamağına tutundu. 

Minho derin bir nefes aldı ve başını onaylamazcasına iki yana salladı, küçük olana doğru yürüdü ve eğilerek gözlerinin olduğu hizaya geldi. Parmağıyla Jisung'un alnına hafifçe vurdu, "Sıkılman şu an bir sorun olmamalı, yatağa geri dön."