Felix endişeli bir şekilde sordu, "Sungie... gerçekten emin misin?"
"Hazır değilsem bile, onunla yüzleşmem gerek. Sırf bencilliğim yüzünden vermemem gereken kararlar vermeye devam edememem. Gün geçtikçe büyüyorum, sorumluluklarımı düşünmenin zamanı geldi de geçiyor."
"Ama Jisung-"
"Ne de olsa... Onu tekrar görmenin zamanı da geldi gibi...."
"Üstesinden gelebilecek misin?"
Jisung gözlerini kapadı, "Muhtemelen."
"Muhtemelen?!"
"Hayır, üstesinden geleceğim. Onun hatrına yapmalıyım. Ve sadece onun için de değil, ayrıca Lino-hyung için de..."
"Jisung, zihinsel sağlığın-"
Jisung arkadaşının sözünü böldü, "Felix." Ona güven verircesine gülümsedi. "İyi olacağım. Bu tarz problemleri çözebilecek kadar büyüdüm."
Felix yüzündeki endişelenmiş ifadeyle "Sungie..." diye mırıldandı.
"Geçen gün annemle de konuştum, ama o ilk önce biraz düşünmemi söyledi."
"Öyleyse-!"
"Ama şimdi karar verdim."
"Bu anlaşmadan kaçıp özgürlüğümü kazanmak istiyorum."
Jisung sertçe "Ve fikrim değişmeyecek." dedi, gözleri kararlılığını yansıtır gibi bakıyordu.
"O halde ne zaman ayrılıyorsun?" Felix sordu.
"Imm... aslında hemen şimdi eşyalarımı toplamaya başlamalıyım." dedi Jisung.
Felix şaşkınlıkla haykırdı, "Bu kadar erken mi?!"
Jisung başını sallayarak onu cevapladı, "Evet, sonuçta bu önemli bir şey."
Seungmin onun elini tuttu ve gülümsedi, "Çok uzun süre boş boş dolaşma sakın, aptal."
Jisung kıkırdadı, "Yapmam merak etme. Biliyorsun, kalacağım yer hazır."
Gülümseyerek Felix'e baktı, "Lixie, geri döneceğim. Tıpkı önceden olduğu gibi, değil mi?"
Felix başını eğdi, "Sadece zihinsel sağlığın için endişeleniyorum-"
Jisung kısık sesle "Şşş." diyerek onu susturdu. Güven verici bir gülümsemeyle konuştu, "İyi olacağım."
İkili en yakın arkadaşlarının oradan uzaklaşmasını izledi. Yüzlerinde endişeli bir ifade vardı, özellikle Felix'in.
"Onu durdurmayacak mısın?" diye sordu Felix.
"Eğer onun kararı buysa bizim elimizden hiçbir şey gelmez." Seungmin cevapladı. "Ayrıca... onu böyle görmeye daha fazla dayanamıyorum. Sadece Jisung'un mutlu olmasını istiyorum. Zaten..."
"10 yıl önce olan şeyler yüzünden kendini suçluyordu... değil mi?" diyerek sözünü tamamladı Felix.
Seungmin kafa salladı, "Belki bu yerden giderek kalbindeki yarayı iyileştirebilir."
* * * * *
Jisung köşkün içine attığı ilk adımda derin bir nefes aldı. Etrafa baktı, son birkaç ayda Minho ve onun arasında geçen bir sürü şey aklına doluştu.
"Evet... en başından bütün bunlar verdiğim karar yüzünden oldu."
**GEÇMİŞ**
"Jisung, baban ve benim sana söyleyecek önemli bir şeyimiz var."
"Nedir, anne?"
Oğlunun gözlerinin tam içine bakmadan önce derin bir nefes aldı, "Malezya'daki işimizi devralma zamanın geldi."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fixed | Minsung
Fanfiction"Hayır." "Evet." "Hayır." "Evet." "Anne, lütfen! Hayır!" "Üzgünüm, Han Jisung. Ama karar verildi. Sen, çocuğum, Lee Minho ile evleniyorsun." Kitabın orijinali @strayyxstayy'e ait, ben sadece çevirdim.