Odadan hızlıca çıkıp ardından kapıyı kapattı. İlk önce çalışma odasına gitti ve korkunç manzaraya bir kez daha baktı. Dudakları arasından bir küfür çıktı. Rita, kan lekesiyle dolu halının üzerinde cansızca yatıyordu. Gözleri kadının karnındaki yaraya, sonra da kadının birkaç metre uzağında yere atılmış, kıpkırmızı olmuş mektup açacağına kaydı. Rita neden buraya gelmişti? Burada ne olmuştu ve neden Flora, kadını bir mektup açacağıyla öldürmek zorunda kalmıştı? Çalışma masası dağılmıştı, masasının üzerinde olması gereken her şey yerlere saçılmıştı. Burada bir boğuşma olduğu kesindi. Gözlerini kapatıp, duvara yaslandı ve, "Lanet olsun!" diye iç geçirdi. Bu işi nasıl çözeceği hakkında hiçbir fikri yoktu. Tek bildiği, Flora'ya zarar gelmesine asla ama asla izin vermeyeceği idi. Kimse ama kimse, kadının bugün burada ne yaptığını öğrenemezdi.
Belki.. bir kişi dışında.
Cebindeki telefonu çıkarıp, ona yardım edebileceğini düşündüğü tek kişiyi aradı. Telefon, birkaç çalışın ardından cevaplandı. "Vitale, önemli olsa iyi olur. Çünkü güzel bir hanımla buluşmanın tam ortasındayım." dedi telefonun diğer ucundaki kalın ve ukala ses.
"Neredesin?" diye sordu Fabio, onun saçmalığına bulaşmayıp.
"Neden?" diye cevapladı adam, Fabio dişlerini sıkıp gözünün önündeki manzaraya baktı. "Yardımına ihtiyacım var." dedi açıklama yapmadan.
Adam bir süre sessiz kaldı. Biraz sonra, bu defa o, "Neredesin?" diye sordu.
"Evdeyim." diye cevapladı Fabio adamın sorusunu. "Ve bir de doktora ihtiyacım var. Dikiş atılması gereken bir yara olabilir." Cümlesini bitirip, "Güvenilir birisi." diye ekledi. Adam, "Yoldayım." dedi ve telefonu kapatırken, arkada küçük bir kız sesinin, "Lorenzo amca, söz vermiştin!" diye mızmızlandığını duydu. Telefonu kapatıp Flora'nın yanına döndü. Kız hala hareketsizce yatakta, bıraktığı yerde oturuyordu. Fabio hiçbir şey söylemeyip yanına gitti ve onu kolları arasına aldı. Ne diyeceğini, onu nasıl sakinleştireceğini bilmiyordu. Böyle bir durumda ne diyebilirdi ki?
Kapı çalana dek sessizce titreyen Flora'yı kolları arasında tutmaya devam etti. Kapının sesiyle kız irkilerek kafasını kaldırdı ve korku dolu gözlerle Fabio'ya baktı, Fabio saçlarını okşayıp kafasını öptü ve, "Korkma bebeğim," dedi yumuşak bir sesle. "Hiçbir şey olmayacak."
Ayağa kalktı, Flora eline yapışıp yalvararak, "Fabio, beni bırakma!" diye inledi. Genç kızın tir tir titreyen vücudunu ve yalvaran bakışlarını izlemek ve onu tek bırakmak Fabio için zordu, ama aynı zamanda çalışma odasında halletmesi gereken bir ceset ve Flora'nın dikiş atılması gereken bir yarası vardı. Kızın yanağını okşayıp, "Sadece bana güven, olur mu?" Uzanıp alnını öptü. "Her şey yoluna girecek aşkım, söz veriyorum." Flora'yı geride bırakıp hızlıca merdivenlerden indi ve kapıyı açtı. Kapıda Lorenzo ve yanında orta yaşlı, elinde bir çanta olan bir adam duruyordu. Fabio, içeriye geçmelerine izin verdi. Lorenzo, yanındaki adamı işaret edip, "Mario. Güvenilirdir." diye açıkladı. Fabio, adama dönüp bir süre süzdü. Orta yaşlı, esmer sıradan bir adamdı. Fabio'nun Lorenzo'ya güvenmek dışında bir şansı yoktu. Flora'yı psikolojisi bu kadar dengesizken hastaneye götüremezdi. Olanları başka birinin öğrenmesi riskini alamazdı. Fabio başını sallayıp, "Gelin benimle." dedi. Peşindeki adamlarla birlikte yukarı çıktı, tam yatak odasının önünde durduklarında Lorenzo'ya beklemesini söyleyip doktorla birlikte içeri girdi. Flora, başını kaldırdı ve kocasının yanında yabancı bir adam gördüğünde tüm vücudu korkuyla birlikte titremeye başladı. Fabio iki adımda yanına yaklaştı ve önünde diz çöküp, "Mia cara... sakin ol." diye fısıldadı, saçlarını okşayarak. "Sakin ol. Sana bir doktor çağırdım. Başına bakması lazım, tamam mı?" dedi, bir çocuğa açıklama yapar gibi tane tane. Flora kaçak gözlerle Fabio'nun biraz arkasında duran adama baktı, titremesi biraz daha sakinleşmişti. Fabio, yumuşak bir sesle konuşmaya devam etti, "Seni tedavi edecek. Ben odada olmayacağım.." Flora'nın gözleri tekrardan irileşti, Fabio karısının itiraz etmesine izin vermeden hızlı hızlı, "Ama evde olacağım. Hiçbir yere gitmeyeceğim, tamam mı? Yalnızca adımı söyle ve anında yanında olacağım. Tamam mı aşkım?" Sevgi dolu bir şekilde karısının yanağını okşadı, "Benim için bunu yapabilir misin?" dedi gözlerinin içine bakıp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN PENÇESİNDE (İTALYAN SERİSİ#3)
Romance22 yaşındaki Flora, Del Piero ailesinin en küçük kardeşi olarak el bebek gül bebek yetiştirilmiştir. Artık bu korumalı hayattan sıkılan genç kız, yalnızca bir geceliğine diğer herkes gibi çılgın ve genç olabilmek ister.. Bu masum eğlencenin bir şeyt...