BÖLÜM YİRMİ DÖRT

24.3K 1.6K 156
                                    

not: fabio'nun abisinin ismini her yerde yanlış yazmışım dhhd ve ASLA isminin ne olduğunu hiçbir zaman hatırlayamıyorum. bu saatten sonra ona fausto vitale diyelim. -senin adın bundan sonra kemal olsun gibi oldu-

lütfen yetersiz hafızamı mazur görün sizi seviyorum....

Gözlerimi tüm vücudumda hissettiğim sızlamayla açtım.

Uyku mahmuru bir şekilde doğrulmaya çalıştığımda belimin acısıyla inledim, bir süre nerede olduğumuzu algılayamasam da hemen ardından daracık bir koltukta, Fabio'nun bedeninin üzerinde yattığımı fark ettiğimde dün akşamın tüm anıları beynime doldu.

Fabio'yu uyandırmamaya çalışarak üzerinden kalktım ve belimi tutarak, ofisinin içindeki banyoya doğru ilerledim. Suratımı yıkarken bir taraftan da dün olanları düşünüyordum. Fabio saatlerce telefonunu açmadığında ve geri dönmediğinde o kadar endişelenmiştim ki, dün ailesiyle yaşananlar, annesinin bana ettiği hakaretler umurumda bile olmamıştı. Umurumda olan tek şey kocam ve onun hala tek parça halinde olup olmamasıydı. Sonunda dayanamayıp Fabio'nun kapımıza koyduğu korumalara kocamın nerede olduğunu bulmalarını emretmiştim. Onlarla konuşmam bir süre onları şok etmiş gibi boş boş baksalar da, sonunda bana Fabio'nun hala şirkette olduğunu söylemişlerdi.

Oraya girerken o kadar öfkeliydim ki.. Artık iyi olduğunu bildiğim için, beni neden aramadığını düşünerek öfke saçıyordum ve onun canını yakmak için yanına çıkıyordum.

O kadar sinirliydim ki, bir süre boyunca hiç durmadan bağırmıştım. Sonunda duraksadığımda, karşımda duran Fabio'nun ne kadar çaresiz bir halde olduğunu görmüştüm... Bana bakan yeşilleri yardım için bağırıyor gibiydiler. Ona ne olduğunu söylediğimde, birini öldürdüğünü söylemişti.

Birini öldürmek. Bu zamana kadar hiç bunu ciddi anlamda düşünmemiştim sanırım. Neden düşünecektim ki? Fabio'nun da dediği gibi, normal insanlar bu konu hakkında düşünmezlerdi. Normal insanlar, bir insanın canını alamazlardı. Eskiden, korunaklı dünyamda yaşarken, birini öldürmek benim için sadece canavarca histe insanların yapabileceği bir şeydi. Ama şimdi en sevdiğim insanların katil olduklarını öğreniyordum.

Abim. Fabio.

Ve onların kötü insanlar olduklarını düşünmüyordum, düşünemiyordum.. Bana o kadar güzel bakan, o kadar naif davranan ve benim iyiliğimden başka bir şey düşünmeyen bu güzel adamlar nasıl katil olabilirlerdi? Onlara nasıl kötü gözle bakabilirdim?

Nasıl bir insanın canını alabilirlerdi?

Fabio'nun abisinin ölüm haberinin televizyonda yayınlandığı günü hatırlıyordum. Bir pazar günüydü, ailecek toplanmış kahvaltı yapıyorduk. İtalya'nın önde gelen iş adamlarından -mafyasının- Fausto Vitale'nin aile evi, içinde o varken adı bilinmeyen bir kişi tarafından kundaklanmıştı. Otopsiye göre, ölüm sebebi yangın değildi. Yangından hemen önce boğazı kesildiğinde ölmüştü. O zaman bu haber içimi ürpertse de, çok umursamamıştım. O zamanlar Vitale ismi benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. Sadece bir anlığına, geride kalan ailesi için üzülmüş ve, kendime engel olamadan, "Nasıl bir canavar böyle bir şey yapabilir?" diye sormuştum. Abimin kafasını rahatça Enrico için üzerine kaymak sürmekte olduğu ekmeğinden kaldırdığını ve, "Bambina, böyle adamlar için üzülme. Bazıları ölümü gerçekten hak eder." demişti, sakin bir sesle. O an, abimin bu ölüm karşısında bu kadar soğukkanlı olması ve bir adamın bu şekilde bir ölümü hak ettiğini düşünmesi beni şaşırtmıştı ama bir anlığına bile kafamdan, onun bu televizyondaki adamın katili olduğu geçmemişti.

ŞEYTANIN PENÇESİNDE (İTALYAN SERİSİ#3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin