BÖLÜM ON DOKUZ

36.5K 2.1K 267
                                    

Fabio, düşünen bakışlarla karşısındaki adamı süzdü.

Abel Antwan, otuzlu yaşlarının başında siyahi bir Amerikandı. Bir doksanlık boyu, iri cüssesi ve sert, soğuk duruşuyla istediği her adamı karşısında tir tir titretebilirdi. Eski bir ordu askeriydi, onu Fabio'ya öneren eski bir arkadaşı olan David'di. David, orduda bir dönem Antwan ile birlikte çalıştıklarını ve ondan daha güvenilir bir adam bulamayacağını söylemişti. Fabio'nun bir güvenlik için istediği her özelliğe sahipti. Cesur, korkusuz, sadık, akıllı ve soğukkanlıydı. En önemlisi de, İtalyan değildi. Fabio, damarlarında İtalyan kanı taşıyan birisine güvenliği konusunda güvenebileceğini düşünmüyordu.

"Abel.." Fabio derin bir nefes alıp duraksadı, "Sen sırtımı dayayabileceğim bir adama benziyorsun. Seninle birlikte çalışmak çok isterim, ama bunun normal bir koruma işi olmadığını anlamanı istiyorum. Bazen görmemen gereken şeyler görebilirsin, ya da şahit olmaman gereken şeylere şahit olabilir ve İtalya'nın taşaklı heriflerine kafa tutmak zorunda kalabilirsin. Aradığım tek şey bir güvenlik şefi değil. Güvenebileceğim bir adam arıyorum."

Abel ifadesini biraz bile bozmadan kafasını hafifçe salladı, "Araştırmanızı yapan tek kişi siz değilsiniz efendim." dedi düz bir tonda. "Bu işin bana uygun olmadığını düşünsem eski bir dostum için bile kabul etmezdim. Ama benim de bazı şartlarım var." Fabio seni dinliyorum der gibi başını salladığında konuşmaya başladı, "Eğer sizi ve eşinizi tam anlamıyla koruyacaksam, tüm düşmanlarınızı ve onların motivelerini bilmeliyim. Görmem gerekenden çok daha fazlasını gördüm Bay Vitale, inanın bunun beni etkileyeceği kısmı çoktan geçtim. Ama siz bana güvenecekseniz, karşılığında benim de size güvenmem gerekir."

Fabio ayağa kalktı, "Benim için gayet adil bir anlaşma." Uzanıp adamla el sıkıştılar, Fabio, "Abel, son bir şey daha.." Kaşlarını çatıp, ciddi bir sesle, "Diğer adamlar senin kontrolünün altında. Şef olan sensin. Ama her zaman, her zaman önceliğin karım olsun." Bastırarak konuştu, "Ne pahasına olursa olsun."

Abel başını salladı. "Elbette efendim."

O sırada kapı çaldı, içeri kumral, genç bir kadın girdi. Abel son bir defa Fabio'ya başını sallayıp odadan çıktı, genç kadın içeri birkaç adım atıp elindeki dosyayı adama uzattı. "İstediğiniz dosyayı getirdim efendim," dedi ince bir sesle. Fabio uzanıp teşekkür ederek dosyayı aldı. Kadın odadan çıktığında oflayarak tekrardan koltuğuna oturdu ve ellerini çenesinin altına yerleştirip çatık kaşlarla karşısında duran dosyaya baktı. Doğru düzgün tanımadığı dengesiz bir herifin lafıyla içine bu kadar büyük bir şüphenin nasıl düştüğünü anlayamıyordu. Ölü abisinden biraz da olsa şüphelendiği için vicdanı sızlıyordu, ama içinde kalacağına dosyaya bir göz atmaktan ne çıkabilirdi ki? Hem, abisinin pis işler yaptığını hep biliyordu. Bu dosyada onu şok edecek ne olabilirdi ki? Son zamanlarda gördüğü ve yaptığı şeylerden sonra, Fabio bir şeyin onu şaşırtabileceğini hiç düşünmüyordu.

Elini uzatıp dosyayı araladı, ilk fark ettiği şey şirketin hesabına sürekli giren ve çıkan yüksek miktardaki meblağlar oldu. Para aynı hesaptan geliyor, aynı hesaba gidiyordu. Şirkette güvendiği, annesinin takımından olmadığına inandığı birkaç çalışandan birisinden paranın geldiği yeri izlemesini istemişti. Kağıtları karıştırıp, paranın kaynağının var olmayan, paravan bir şirket olduğunu fark ettiğinde kaşlarını çattı. Para her nereden geliyorsa, abisi kimsenin bilmesini istememişti ama neden? Hesap vermesi gereken kimse yoktu ki. 

Polisler dışında, diye geçirdi içinden.

Paravan şirketin ardında ne olduğunu veya şirketin kimin adına olduğunu bulamamışlardı. Fabio bunun bir kulüp olayı olduğunu tahmin ediyor ve burnuna kötü kokular geliyordu. Buradan her ne çıkacaksa, bundan hiç hoşlanmayacaktı ama aklında bu kadar şüphe varken bu işi yarım bırakamazdı. Hem belki onu kulübün önüne geçirecek bir ipucu bulabilirdi. Telefonunu açıp bu işi halledebileceğini düşündüğü tek kişiyi aradı. Telefon iki çalışın ardından açılmıştı.

ŞEYTANIN PENÇESİNDE (İTALYAN SERİSİ#3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin