BÖLÜM YİRMİ BİR

32.4K 1.8K 295
                                    

Büyük yatağın ortasında, bacaklarımı kendime çekmiş oturuyor ve Fabio'nun bana anlattığı her şeyi sistemimden geçirmeye çalışıyordum..

Dehşete düşmüştüm. Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Ona gerçekten inanmıştım, bu yaptığı oyunlar ve benimle gerçekten intikam için birlikte olmaya başlamış olsa bile, beni gerçekten sevdiği için mutluydum. Ama diğer bir taraftan da... içinde bulunduğumuz oyundan dolayı beynim durmuştu, hiçbir şeyi algılayamıyordum.

"Flora?" Fabio endişeyle ismimi söyledi, "Bir şey söylemeyecek misin?"

Ne söyleyebilirdim ki? Etrafımız düşmanlarla doluydu ve kimin düşman, kimin dost olduğunu bilmiyorduk bile. Kocam ise bizi kurtarmak için aptalca bir oyunun içine girmişti ve her gün tehlikeli insanlarla, gerçek katillerle aynı masada oturup bu oyunu oynamak zorundaydı. Bir zamanlar babamın ve abilerimin de o insanlarla o masaya oturduğunu biliyordum. Babamın ve büyük abim Emilio'nun ölümünün ardından, aile işini Antonio devralmıştı. Bu olaylar yaşanırken çok küçüktüm, çoğu şeyi anlamayacak kadar saftım ama her gün abimin eve sağlam dönmesini bekler, bunun için Tanrıya dua ederdim.

Ve Yasemin hayatımıza girdikten bir süre sonra, abim tüm kötü işleri peşinde bıraktığını, artık tamamen temiz bir hayat yaşayacağını söylediğinde rahatlamıştım. Artık geceleri abim eve dönebilecek mi, diye düşünmeme gerek yoktu. Anlamadığım şeyler yüzünden endişelendiğim geceler sona ermişti.

Ve sonra hayatıma Fabio girmişti.. Önce beni sevdiğini iddia etmiş, beni kendisine inandırmış, sonrasında ise bunun bir oyun olduğunu söylemiş, beni yine inandırmıştı. Şimdi ise mafyayla çalıştığını, hayır, daha da kötüsü, onlardan birisi olduğunu öğreniyordum.

Daha önce Fabio'nun hiç... bu işlere gireceğini düşünmemiştim. Evet, karanlık bir yanı olduğunu hep biliyordum ama mafyacılık oynamak? Bu işe o pislikleri bitirmek için girdiğini söylemişti ama Tanrım... Sicilya mafyalarından bahsediyorduk! Brando'dan, Battista'dan... defalarca adı cinayet haberlerine bulaşmış, isimlerini benim bile bildiğim iğrenç adamlardan! Fabio'nun tek başına onları devirme şansı neydi ki?

"Ben..." Sesimin güçlü çıkması için uğraştım, "Ya onlara oynadığın oyunu anlarlarsa? O zaman ne olur?" Gözlerindeki bakış yumuşarken, "Flora..." diye şefkatli bir sesle fısıldadı ama şefkatini istemiyordum. Bana gerçeği söylemesini istiyordum. "Hayır, Fabio! Ne olur, bilmek istiyorum!"

İçini çekti, "Ne olur, biliyorsun." dedi yumuşak bir sesle. "Beni öldürürler."

İnleyerek başımı tuttum, bunları duymaktansa beni sevmediğini düşünerek yaşamayı tercih ederdim. En azından o zaman kocamın nasıl bir tehlikenin içinde olduğunu bilmiyordum. "Lanet olsun Fabio! Kendini nasıl bir işin içine soktun böyle? Bunu neden yaptın? Neden uzak kalamadın?"

"Flora..." Uzanıp, karşı çıkmama izin vermeden elimi tuttu ve dudaklarına götürüp avucumu öptü. "Meleğim, bana bak, lütfen. Açıklamama izin ver." Kafamı kaldırıp ona baktım, bana ciddiyetle baktı, "Bunu istemedim. O adamlarla aynı masada oturup onlarla aynı insanmışım gibi davranmak istemiyorum. Bundan nefret ediyorum ama başka çarem yok. Cazzo, İtalya'ya adımımı attığım anda kaderim çizilmişti. Buradan uzaklaşmamın tek sebebi bu işlere bulaşmak istemeyişimdi ama şimdi çekilemem. Flora, o adamlar... o adamlar gerçekten kötüler. Yozlaşmışlar. Öfke dolular. Zarar vermek için bir hedef arıyorlar ve o hedefin bir gün sana çevrileceğini düşünerek yaşayamam." Uzanıp yanağımı sevdi, "Bunu anlamanın zor olduğunu biliyorum. Ama şu anda bana biraz da olsun güveniyorlar, saygı duyuyorlar. Bunun böyle devam etmesini sağlamak zorundayım. Onları devirmek için bana güvenmelerine ihtiyacım var."

ŞEYTANIN PENÇESİNDE (İTALYAN SERİSİ#3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin