İyi okumalar...
"Amara, kafanı çıkarmayacaksın güzelim tamam mı? Hepimiz gidip halledeceğiz şunları, sen kızlarla kal sakinleştir, hadi bak en soğuk kanlı sensin kızım." deyip başını iki eli arasına alıp öptü ve komut verip ayağa kalktı.
Dikkatle ellerindeki silahlarla dışarı çıktılar. Silah sesleri kesildiğinde Selen ve Kübra'ya baktım. Çok şükür birşey olmamıştı. Ama baya korkmuşa benziyorlardı. Aklıma Hatice'nin hamile olduğu geldi. Onu bulmam gerekiyordu.
"Hey millet! Yaralı var mı!?"
"Yok." diye mırıldanmalar geldi her bir ağızdan.
"Şükür. Şimdi herkes sakin oluyor. Kafalarını çıkartmıyor. Silah gören var mı bir tane?" dedim silahımı bulmak amacıyla.
"Burada var!"
"Heh bekle geliyorum ben."
Masaların arkasından ilerleyip sesin geldiği yere gittim. ilk önce silahımı aldım. Ardından kafamı biraz kaldırıp Hatice'yi aradım.
Yerde yarı açık gözle yattığını gördüğümde koşarak yanına gittim.
"Selen! Kübra! Buraya gelin çabuk."
Kübra ambulansı ararken Selen ile bilincini açık tutmaya çalışıyorduk. Bir süre sonra tam anlamıyla kendine geldiğinde onları orada bırakıp silah seslerinin geldiği yere doğru ilerlemeye başladım.
Üstümde elbisem, elimde silahım... Bizimkileri gördüğümde duvarın arkasına saklanıp ateş edenlere nişan almaya çalıştım.
Birini indirdiğimde Esed bana doğru baktı. Evet şimdi naneyi yemiştik arkadaşlar. Bana orada kal demişti. Ama ben burda onlarla çatışmaya girmiştim.
Onu umursamayıp bir kişiyi daha indirdim. Tekrar Esed'e baktığımda o da adamlara odaklanmıştı tekrar.
Zümrüt gözleri bana dönecekken ağzımda bir el ve burnumda kötü bir koku...
Yazardan
Adamlardan korunmaya çalışırken bir yandan da sevdiğinin güvende olup olmadığını kontrol ediyordu. Son kez baktığında orada olmadığını gördü, kalbine bir ateş düştü.
Önerindeki adamlar temizlendikten sonra ağacın arkasından çıkıp bağırdı.
"Amara!"
Ses gelmeyince daha da ilerleyip yine bağırdı.
"Amara!"
"Esed noldu?!" diyerek Kemal geldi.
"Amara, dışarıdaydı. Şimdi yok." dedi delirmiş gibi. Ellerini saçlarından geçirdi. Ona birşey oldu düşüncesiyle çıldırıyordu.
Ambulans göründüğünde kaşlarını çattılar. Kim yaralanmıştı? Derhal içeri koşup kadınların durumuna baktılar.
Kemal içeri adımını atar atmaz karısını Selen ve Kübra'nın ortasında güçlükle yürürken gördü. Koşarak yanına gidip kızlardan kurtardı ve kucağına aldı.
"Hatice, Hatice! İyi misin? Aç gözlerini aç buradayım bak ben. Bebeğimiz de burada."
Dolu gözleriyle karısıyla konuşmaya çalışırken sesi titremişti. Onlara birşey olsaydı napardı?
Can Selen'i görünce, Serdar Kübra'yı görünce sımsıkı sarılıp iyi olup olmadıklarını kontrol ettiler. Esed etrafa bakınıyordu ama yoktu işte...
"Serdar! Amara yok."
Üçü bir dışarı çıkıp etrafa bakındılar. Nereden gitmiş olabilirdi? Araba izi mi yoksa ayak izi mi vardı? Hepsine bakmışlardı. Hiçbir iz yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOR
ChickLitElindeki tüfeği Serdar'ın göğsüne yapıştırıp yanıma geldi. Bir kolunu belime koyup kendine çekti ve bir elini de yüzümün çarpacağı şarjörlerin üzerine koydu. Yüzüm de eline çarptı. Başımın üzerine dudaklarını bastırdı... G-gerçek miydi bu? İkinci ke...