23.Bölüm

7.1K 308 25
                                    

İyi okumalar...

"Üşüyebilirsin Amara, ceket al üstüne." diyen Selen'i dinlemedim. Operasyonda giydiğim elbiseye benzer yazlık bir elbise giymiştim. Hasır şapkamı takıp çantama da gerekli olabilecek malzemeleri yerleştirdim. Parmağımı kontrol ettiğimde yüzüğümü de takmış olduğunu gördüm.

Odamdan çıkıp mutfağa girdim. Arabaya götürülecek yemek ve eşyaları arabaya taşımaya yardım edecektim.

Kübra Serdar'ın ailesiyle tanışacağı ve ailesinin Serdar'ı sevip sevmeyeceği için endişeli ve heyecanlıydı. Selen ise Can'ın ailesinin kendi hakkında kötü düşünmemesi için endişeliydi. Bir nevi iyi gelin olmaya çalışıyordu. Babam ve annem ellerinden geldiğince Selen'e destek çıkıyorlardı.

Kübra'nın ailesi de dün gelmişlerdi. Eve sığamayacağımız için annemler dünden çiftliğe gitmişlerdi. Kübra'nın ailesi de burada kalıyorlardı.

Kızların da yardımıyla lazım olan herşeyi arabalara taşıdık. Kübra'nın ailesi kendi arabalarıyla biz kızlarla benim arabayla gidecektik.

Selen sarı, üzerinde küçük papatyalar olan uzun bir etek üzerine beyaz tşört giymişti. Kübra ise kot görünümlü ince bir tulum giymişti. Onunki de bileklerine kadardı.

Tam direksiyona geçmişken telefonum çaldı babam arıyordu.

"Efendim baba."

"Ne zaman geliyorsunuz?"

"Şimdi çıktık yola."

"Tamam dikkatli gelin." deyip telefonu kapattı.

Biz önde Mustafa Amca'lar (Kübra'nın ailesi) arkamızda çiftliğe doğru yola çıkmıştık.

Bir süre sonra o tanıdık kapı gözüktü... Annemin dediği gibi altı yıldır gelmiyordum. Üniversite için ayrılmıştım buradan.

Kapı açık olduğu için direkt girdik. Boş bir alan aradığımda Esed'in arabasının da burada olduğunu gördüm. Bizden önce gelmişti demek. Arabasının arkasına park ettiğimde Mustafa Amca'lar da hemen yanıma park etmişti.

Arabadan hızla inip annemlerin oturduğu avluya koştum. Etrafı inceliyordum da herşey aynıydı, tüm çocukluğum.

Annem, babam, çocuklar Esed'i ve Kerem Dede'yi masada oturmuş konuşurken buldum. Ali yine Esed'in kucağındaydı. Canım(!) kardeşim benim.

Beni ilk gören Esed idi. Başını bana çevirir çevirmez gülümsemişti. Ali ile ayağa kalkıp yanıma geldi. Kahverengi keten pantolon üzerine beyaz gömlek giymişti. Beni öldürmek istiyordu bu adam.

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum." dediğimde öylece kalmıştık. Sarılsa mıydık acaba? Annemlere baktığımda Mustafa Amca'ları karşılıyorlardı.

Esed'e dönüp kollarımı beline doladım aceleyle. Fazla sıkmadan da hemen geri çekildim. Yalnız Ali  kucağına çok yakışıyordu...

"Can ve Serdar'lar kaldı gelecek değil mi?"

"Evet, sen ne zaman geldin?"

"Yarım saat oldu." dediğinde başımı salladım.

Esed'den sonra Kerem Dede'nin elini öpmeye gittim.

"Hoşgeldin güzel gelinim." dediğinde gülümsedim. Utanmıştım biraz, annemler de buradaydı gelin falan...

Mustafa Amca ve Melike Teyze de oturduğunda masada tek kişilik yer kalmıştı. Bana bakan Esed'e döndüm tekrar.

"Sen otur biz kızlarla mutfağa girelim." dediğimde başını sallayıp sandalyeye oturdu ve Ali'yi dizinin üstüne koydu tekrar.

İç çekip Selen ve Kübra'ya yardıma, arabalara gittim. Zaten iki sepet, üç poşet vardı. Üçümüz tek seferde hepsini mutfağa götürmüştük.

AMOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin