AMOR

14.Bölüm

İyi okumalar...

Amara'dan

Gözlerimi zorlukla açtığımda tanıdık kokuyu duydum. Esed'in kokusuydu, kafamı çevirdiğimde de onun arabasının içinde olduğumu farkettim. Biraz üşüyordum ben, çok az...

Elbisem orada asılı duruyordu! Birden doğrulacakken başım döndü ve kollarımın battaniyeye sarılı olduğunu farkettim.

Kim sarmıştı beni buraya üstelik elbisemi de çıkarmıştı! Esed'in arabasında olduğumu düşünürsek Esed yapmıştı ama neden ve nasıl?

"Küçük kardeşim o. Böyle biri oldu işte." dedi Esed.

Buradaydı.

"Esed." dedim sesimin çıktığı kadarıyla. Sesim neden bu kadar kısık çıkmıştı?

Kafasını karşımda gördüğümde endişeli gözlerle bakıyordu. Yüzü gözü şişmişti acaba adamla kavga edip de mi kurtarmıştı?

"Kaldırsana beni." dedim yine kısık sesimle ve zorlukla.

Arkadan dolanıp kafamın üstündeki kapıyı açtı ve omuzlarımdan tutup koltuğa yasladı. Battaniyeyi yine sıktı.

"İyi misin?" dedi elinin tersini yüzümde ve boynumda gezdirip.

Başımı evet anlamında salladığımda arkasında babam, Can, Serdar, Kübra ve Selen'in de olduğunu gördüm.

Heyecan ve mutlulukla yüzüme bakıyorlardı, gülümsedim.

"Çekil şuradan." deyip Esed'in kolundan tuttu ve çekti babam. Yerine kendi gelip sarıldı.

"Buz gibisin. Ambulans gelecek birazdan." dediğinde başımı salladım.

Babam çekildikten sonra Esed yine geldi. Çok kısa süre de olsa zümrüt gözlerini özlemiştim...

"Yüzüne ne oldu?"

"Cemil Amca sağolsun."

Ellerimle yüzüne dokunmak isteyerek kaldıracaktım ki battaniyenin içindelerdi.

"Kim sardı beni buraya Esed? Fok balığı gibiyim çıkar."

"Kozasına giren tırtıla benzetsen daha iyi." deyip gülümsedi. Gülümsedi...

Yüzüm yumuşayıp ben de gülümserken vücudumun buz gibi olmasına rağmen içim sımsıcak olmuştu. Sert bir rüzgarın kapıdan arabaya girip tenime temas etmesiyle sıcak diye birşey kalmamıştı. Baştan aşağı titremiştim ve titremem artık durmuyor gibiydi. Esed bunu görür görmez kapıyı suratıma kapatıp arabayı dolandı. Diğer taraftaki kapıyı açıp yanıma oturdu ve ardından kapattı. Kolunu boynuma doladı, kendine çekti. Ellerini sırtıma sürtüp duruyordu. Babam buradaydı kıyamet kopabilirdi...

Çenem omzundayken durumun keyfini çıkardım ve başımı serbest bırakıp omzuna koydum. Onun sakalları da yanağıma değiyordu. Kokusu derinden gelirken uykum da geliyordu. Isınmaya başlamıştım...

"Elbisem nasıl çıktı?" dedim hesap sorar şekilde.

"Seni arabaya getirip soydum desem ne yapabileceksin Amara?"

Duyduklarımla ayrılıp vuracaktım ki hem izin vermedi hem de ellerim battaniyenin içindeydi. Ayrılamayacağımı anladığımda vazgeçip başımı tekrar omzuna koydum.

"Şaka Amara. Nasıl öyle birşeyi yapabilirim? İlk önce omuzlarına ceketimi örttüm fermuarını kapattıktan sonra askılarını indirdim. Battaniyeye sardıktan sonra da eteklerinden çektim."

"İyi."

"Trip mi atıyorsun? Tam olarak ne için?"

"Sinirimi bozdun Esed! Soymak ne?!"