🍁12🍁

301 111 31
                                    

Onlar gittikten sonra annem ve babam bu olanlardan bahsederken, bizde kardeşlerimle hadisler hakkında sohbete dalmıştık. Günümüz sohbetle geçerken uyku vakti gelmişti. Herkes oturduğu yerden kalkmış, odalarına giderken annemin telefonu çalmıştı. Geç vakitte arayanın kim olduğunu merak ettiğimiz için bekledik. Annemin, Fatıma dediğini duyunca rahatlayıp merdivene doğru giderken aniden durdum.

"Hayrolsun Fatıma?"  Dedikten sonra,

"Ayşegül ile mi?" Demişti. Neler konuştuğunu duymuyordum Fatıma teyzenin, ama annemin şaşkınlığını gördükçe farklı birşeyler olduğunu anlayabiliyordum.

"Nasıl olur Fatıma? Bir görmeyle olur mu böyle şeyler?" Fatıma teyze bu defa uzunca konuşmuş annem ise onu dinliyordu.

"Tamam Fatıma, haber ederim inşallah."

Telefonu kapatınca annem, etrafa bakındı bir süre. Babama bakarak,

"Gelir misin." Dedi ve mutfağa gittiler. Hepimiz koltuğa oturup annemlerin gelmesini bekledik. Asaf abim yine durmadan göz kırpıyor, benimle uğraşıyordu. Bu saatte ne olmuş olabilirdiki? Anne ve babam, belki birkaç dakika mutfakta kalmıştı ama sanki saatler geçiyor gibi gelmişti bana. Babam abimlere üst katı işaret ederek,

"Haydi üst kata gidelimde annenizin, kardeşinizle konuşacağı şeyler var." dedi.

Heyecanım gittikçe artarken ikra'ya baktım. Ne olmuş olabilir diye düşünmek artık biraz zorlaşmıştı  benim açımdan, çünkü oldukça merak etmeye başlamıştım abimler ile babam üst kata çıkar çıkmaz annem yanıma geldi.

"Kızım sana ne diyeceğimi bilmiyorum fakat Fatıma teyzen oğlunun seninle tanışmak istediğini söyledi. Tanışmaktan ziyade, belki bir yuva kurabileceğinizi düşünüyormuş o yüzden seninle helal yoldan tanışmak istiyormuş."

Anlamsızca anneme bakakaldım.

"Anne mahremim olmayan biriyle helal yoldan nasıl tanışabilirimki?"

Tüm derdim buymuş gibi sorduğum soruyla kendime kızdım. Benimle neden tanışmak istiyorki? Bismillah daha iki gün felan oldu geleli. Zaten suratıma baktığınıda görmedim hiç neden böyle bir düşünceye girmiş olabilirki?

"Anne neden diye sormadın mı? Beni tanımıyor bile?"

"Sormaz olurmuyum Ayşe. Fatıma teyzende oldukça şaşkındı. Hatta olmaz demiş oğluna. Geleli kaç gün oldu, biraz zaman geçsin demiş ama oğlunun çok ısrar ettiğini söyledi. Yoksa oda utana sıkıla konuşuyordu."

Bunun üzerine annemin elini tutarak konuşmaya başladım.

"Annem utanacak bir durum değil ama şaşılacak bir durum. İnsan bir günlük gördüğü kişiyle bir ömür geçirmek istermi hiç?"

Annem birşey demiyor ama cevap bekliyordu benden. Sanıyorumki babam ve Fatıma teyzede annemden cevap bekliyordu. Ne demeliydim? İsmini bile bilmediğim, Allah'a ve ondan sonra bana sevdalı olan biri varken.. yüreğimin en derinine dokunmuşken onu öylece bırakmalımıydım?

"Annecim ne diyebilirimki? Diyebileceğim tek şey hakkımda hayırlısı olsun demektir. Gerçekten şuan bir şey söyleyebileceğimi sanmıyorum. Sessiz kalsam Fatıma teyze kırılır mı?"

"Bilmiyorum annem ama çok ısrar ettiğini söyledi."

"En azından biraz zaman verin bana olur mu?"

Annem olumlu anlamda başını sallayarak üst kata çıktı. İkra hemen yanıma koştu. Bir çok soru sormaya başlasada hiç bir soruya cevap alamadı. Verecek cevabım yoktu. Fatıma teyze çok iyi bir insandı. Zeynep en yakın arkadaşım. Abisinin gelişine oldukça sevinmişti. Kabul etmesem hepsini kırabilirdim. Kabul etsem kendime haksızlık etmiş olmazmıydım peki? İkra'nın sorularından kurtulmak için odama çıktım. Penceremin kenarına oturup etrafa bakınmaya başladım. Kabul etmezsem bir kaç kalbi kırabilirdim ama kabul edersem bir kalbi paramparça etmiş olurdum. Suskun yürek için yazdığım kağıdı aldım elime. Rüzgar hafif hafif eserken, yanaklarımdan dökülen yaşlarla birlikte içimi titretiyordu. Beni Allah için seviyordu. Açıp okumaya başladım. Onu istiyordum. İmanımı tamamlayacağına inanıyor, onun helali olmak istiyordum. Elimdeki kağıdı pencerenin üzerine bırakıp elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim.  Yüzümü yıkamak biraz rahatlatmıştı beni.  Tekrar odama gidip penceremi kapattım ve kendimi yatağa attım.  İçine duygularımı döktüğüm kağıdı pencerenin üzerinde bıraktığımı hatırlayınca kalkıp onu almaya gittim. Kağıdı bıraktığım yerde bulamayınca ışığı açarak aramaya başladım ama bir türlü bulamadım. Heralde nereye koyduğumu unuttum diye düşünerek ışığı kapattım ve uyudum.

Helal SevdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin