20

972 52 7
                                    

20.BÖLÜM

Thank you - Bret James

Thank you - Bret James

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☀︎

Alarmım çalıyordu ama hayatımda ilk defa dersi asmak istiyordum, bir kolumu uzatıp komodine bakındım ama telefonum orada değildi; diğer komodindeydi. Homurdanarak diğer tarafa dönmeye çalıştığımda bir şey boynumu gıdıkladı.

"Alarmı kapatsana," dedi Yunus, kısa bir an onun benimle uyuduğunu unutmuş, minik çaplı bir kalp çarpıntısı geçirmiştim ama bu çok uzun sürmedi. Gözlerimi araladım ve bulunduğum pozisyona baktım, Yunus'un kafası benim yastığımdaydı ve iki koluyla da beni sıkıca sarmıştı. Zuzu görüş alanımda değildi.

"Kolunu çeksene," dedim, bir kolunu üzerimden çektiğinde diğer tarafa uzanıp alarmı kapattım. Telefonumu şarjdan çıkarıp elime aldığımda Yunus'un sırtına yaslanmış, mışıl mışıl uyuyan Zuzu'yu gördüm. Onun kafasını okşayıp eski yerime geri geçtim, telefonumu da komodine bıraktım.

Yunus, beni tekrardan kollarıyla sıkıca sarıp, kafasını boynuma soktuğunda daha rahat uyumak için ona doğru dönüp, bacağımı üzerine attım ve çok geçmeden tekrardan derin bir uykuya daldım.

Yarım saat uyurum, sonra uyanırım diye düşündüğüm uykum kapımın sertçe vurulmasıyla bölünmüştü. "Ela! Karnım acıktı, annemin buzdolabına koyduklarını ısıtsana," diye bağırıyordu Efe. Annemler çoktan gittiyse ve de Efe acıktıysa öğle yemeği vakti gelmiş olmalıydı.

Gözlerimi hızlıca açtım, Yunus hâlâ uyuyordu, nasıl mümkün olabilirdi? Kollarından kurtulup telefonumu yanıma aldıktan sonra kapımı hafifçe aralayıp kafamı dışarıya uzattım.

"Sonunda," diye homurdandı Efe ve içeriye girmek için hamle yaptı ama kapıyı biraz daha kapatıp çok minik bir alandan baktım ona. "Ne? Zuzu'yu almak istiyorum."

"Üzerim uygun değil," dedim. "Aşağıya in, geliyorum beş dakikaya." Oflayarak aşağıya inmeye başladığında hızlıca odanın kapısını kapatıp, sırtımı kapıya yasladım. Yunus, sanki her şey çok normal ve olması gereken buymuş gibi uyuyordu. Bir insan bu kadar sese nasıl uyanmazdı?

Tuvaletteki işlerimi halledip üzerimi değiştirdikten sonra Zuzu'yu da alıp aşağıya indim, saat öğlen bire gelmişti, yirmi dakikaya öğleden sonraki derslerim başlayacaktı. Neyse ki çok önemli dersleri kaçırmamıştım uyurken. Annemin dolapta hazırladığı pilavı, tavuğu ve sebzeleri ısıttıktan sonra siyah bir kâsenin içine koyup Efe'ye götürdüm.

Efe, salondaki koltukta oturup bir yandan yemek yiyip, bir yandan da televizyon izlerken ben de mutfakta Smoothie kâsesi hazılıyordum kendime ve Yunus'a. Buzluktan dondurulmuş meyvelerle yoğurtu çıkarıp blenderın içine yavaşça koymaya başladığım sırada telefonuma mesaj geldi. Cebimden çıkarıp ekrana baktım.

S Y Z Y G YHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin