S Y Z Y G Y

29

29.BÖLÜM

Kids in America - Kim Wilde

☀︎

Üzerimdeki ağırlıktan kurtulmak adına sola dönmeye çalıştım ama hareket dahi edemedim. Terlemiştim, saçlarımın bir kısmının enseme yapıştığını hissediyordum. Tekrardan sola dönmeyi denediğimde üzerimdeki ağırlık homurdandı.

"Kıpırdamasana kızım," dedi Yunus yeni uyandığını belli eden bir ses tonunda. Onu umursamadan tekrardan sola dönmeye çalıştığımda kafasını göğüsümden kaldırıp, belime doladığı ellerini çözdü. "Al, git. Dön hadi."

Beni eliyle ittiğinde hızlıca sola döndüm, ama beni azıcık fazla ittiği için çok geçmeden kendimi yerde buldum. Odada bir sessizlik oldu, gözlerimi aralayıp kafamı Yunus'un beyaz halısından hafifçe kaldırdım. Yerdeydim.

"Ela?" Yunus'un sesini duyduğumda dizlerimden destek alıp dik konuma geldim. Yunus, yüzündeki garip ifadeyle bir kolunun üzerine yaslanmış bana bakıyordu. Yorgan belinin hemen altında duruyordu, altımızdaki çarşaf ise karman çormandı.Nasıl uyumuştuk acaba?

"Neden beni ittin?"

"İsteyerek olmadı," dedi Yunus ciddi bir sesle. Ardından boğazından minik bir ses çıktı ve o sesi kocaman kahkahası eşlik etti. Gözlerimi devirdikten sonra yatağa çıktım ve yatağın ucuna uzanıp ona arkamı döndüm. "Çok komikti. Peluş oyuncak gibi yere devrildin."

Bir şey demedim. Gözlerimi kapatıp uyumaya devam edecektim ama belime sarılan kollar ve sırtıma yaslanan göğüs benim geri uyumama izin vermeyeceklerini haykırıyorlardı resmen.

Yanağımda dudaklarını hissettiğimde omuzumu kaldırdım öpücüklerinden kaçabilmek adına. "Uyuma," dedi yanağıma öpücükler kondururken. "Benim uykumu yere düşerek kaçırdın. Sen de uyuma." Kolu belime daha sıkı sardı ve beni iyice kendine çekti. Onun kollarında bu kadar küçülebileceğimi hiç düşünmezdim.

"Saat kaç?" diye sordum gözlerimi ovalarken.

"On sanırım," dedi dudağıma minik bir öpücük bırakırken. Ardından üzerimden çekildi ve sırtını yatak başlığına yaslayıp oturur pozisyona geçti. O, telefonuyla ilgilenirken ben de yatakta uzanıp boş boş tavanı izliyordum.

Komodinden telefonumu aldıktan sonra kızlarla olan gruptaki mesajları cevapladım. Hepsi mezuniyet kıyafetlerini halletmişti ve hepsinin elbisesi aşırı güzeldi. Mesajlaşmadan çıkıp internetten elbise bakmaya başladım, elbiseyi internetten almak istemiyordum çünkü bedenimi hiçbir zaman tutturamıyordum ama sanırım başka bir şansım kalmamıştı.

"Ne yapıcaksın bugün?"

"Antrenmanım var," dedi Yunus. Onun yanına geçip sırtımı onun gibi yatak başlığına verdim. "Niye ki?"

"Hiç," dedim ve telefonumu kapatıp yatağa bıraktım.

Yataktan kalkıp tuvalete girdikten sonra iyice yüzümü yıkadım, ardından burada kullanmak için aldığım pembe diş fırçasıyla dişlerimi fırçaladım. Diş fırçamı kabın içine geri bırakıp bileğimden tokamı çıkardım ve saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Tuvaletten çıktığımda Yunus kapının önündeydi, at kuyruğumla oynadıktan sonra yanımdan geçip tuvalete girdi.

Aklıma gelen fikirle yatağın üzerinden telefonumu aldım. Rehberimde h harfine geldiğimde hiç beklemeden aramak istediğim kişinin ismine tıklayıp telefonumu kulağıma götürdüm. Telefon çok geçmeden açıldı.