16

927 57 21
                                    

16.BÖLÜM

Oh Woman Oh Man - London Grammar

Flames - Tedy

Flames - Tedy

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☀︎

"Burada kalıyoruz o zaman." Demişti Onur.

Bunun ardından olaylar benim için biraz hızlı gelişmişti, Irmak'ın ve Selin'in ailesi haklı olarak biraz sorun çıkarmışlardı; sonuçta Onur'ların ailesiyle benim ve Fulya'nın ailesi komşu olduğumuzdan, Defne'nin ise arkadaş olduklarından tanışıyorlardı. Ama onlar için aynısını söyleyemezdim.

Yine de bir anda gerçekleşen saçma yağmur ailelere bu fikri kabul ettirmekten başka bir çare bırakmamıştı. Açıkçası üzülmüştüm ailelerine, benim ailem bile ne kadar yakın olurlarsa olsun zor kabul etmişti ama onlar da öyle bir durum da yoktu, özellikle haberlerde gördüğümüz olaylardan sonra insan kendi ailesine bile güvenemez olmuştu.

Zorunluluklar gerçekten sinir bozucuydu.

Erkekler için ise hiç sorun olmamıştı, hatta onlar için o kadar kolay olmuştu ki Yunus annesini arayıp haber vermişti sadece, izin falan almamamıştı. Şu an yaşadığımız olay o kadar saçmaydı ki, kendimi bir sitcom dizisinde hissediyordum.

"Film açalım mı?" diye sordu Onur uzun süren bir sessizliği bölmek adına. Herkes koltuklarda oturuyordu, benim bir yanımda Yunus, diğer yanımda Irmak vardı ve birisi bu durumdan çok memnunken diğeri boş boş yere bakıyordu.

"Açalım," dedi Sinan, o çaprazımdaki tek kişilik geniş koltukta Defne'yle beraber oturuyordu. "Korku olsun."

"Neden?" diye sordu onların tam karşısındaki koltukta oturan Emre, yüzünde sinir bozucu türde bir sırıtış vardı. "Defne korkup sana sarılsın diye mi?" Sinan bir cevap vermedi. "Haberin olsun diye söylüyorum, bu grupta, sizleri bilmiyorum ama birine sarılmadan korku filmi izleyebilecek kimse yok."

Yunus, kısık bir kahkaha attı, "Irmak da izleyemiyor," dedi. Kafasını benden tarafa çevirdi ama bakışlarının bende değil, Irmak olduğunu biliyordum; bir kolunu arkamdan geçirip koltuğun sırt kısmına koydu ve Irmak'ın kafasına vurdu. "Asma lan suratını, ararım ben Faruk Amcayı, konuşurum onla."

"Yok, ondan değil," diye mırıldandı Irmak ama ondan olduğu gayet ortadaydı, yine de kimse bunu onun yüzüne vurmadı.

"Korku filmi o zaman?" diye sordu Onur. "Ha, Selin, korku filmi?"

"Herneyse," dedi Selin gözlerini devirirken, o Irmak gibi anne ve babasına üzülmemişti, bu da anne ve babasıyla arasının hâlâ kötü olduğunu gösteriyordu. Üzüleyim mi, sevineyim mi bilemedim açıkçası.

Onur, kafasını iki yana salladıktan sonra televizyon ünitesinin önünde eğildi ve çekmecelerden birini açtı. "Bu televizyonda Netflix yok, bu yüzden CD'den izleyeceğiz. Ve bunun için de iki baba yiğitin, filmi seçtikten sonra bana kabloları bağlamam konusunda yardım etmesi gerekiyor."

S Y Z Y G YHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin