32

785 62 28
                                    

32.BÖLÜM

Swing Lynn - Harmless

☀︎

"Güneş kremi aldın mı Ela?"

"Aldım Yunus," dedim sıkıntılı bir ses tonunda. "Gidelim artık, insanlar bizi bekliyor." Yunus havlusunu omuzunun üzerinden attıktan sonra evin demir kapısını kapattı ve bana doğru yürümeye başladı.

Siyah şort mayosunun üzerine beyaz tişört giymişti, gözünde onu olduğundan çok daha çekici gösteren güneş gözlükleri takılıydı ve bu da yetmiyormuş gibi, bir de sınavdan sonraki gün omuzuna yaptırdığı ahtapot dövmesi çok güzel duruyor, onu çok dikkat dağıtıcı gösteriyordu.

Kolunu omuzuma attığında beraber yürümeye başladık. Sinanların yazlığı denize çok yakındı ve plajda bar ve kafeler vardı. Bizim yaşımızdaki insanların çok aktif bir şekilde kullandığı bir plajmış üstelik, Sinan ve Yunus öyle dedi. Yine de evin arka bahçesindeki havuzu tercih ederdim.

"Siyah bikinini mi giydin?" diye sordu Yunus, kafamı ona çevirdiğimde bakışlarının boynumda olduğunu gördüm; bir elini boynuma dolayıp bikininin siyah ipine dokundu ve hafifçe çekip bıraktı. "Kopyacısın kızım sen, gördün tabii siyah giyineceğimi, hemen sen de siyah giyindin."

"Yunus ben senden önce giyindim," dedim ne saçmalıyorsun? der gibi. Kafasını tabii tabii dermişçesine salladığında omuzumla göğsüne vurdum. "Asıl sen kopyacısın, gitmişsin benim telefon kılıfımdan almışsın, gözümden kaçmadı sanma."

"İftira!"

"Telefonlarımızın aynı renk oluşu yetmiyormuş gibi artık kılıflarımız da aynı," dedim gözlerimi devirirken. "O tiktok'ta gördüğüm çiftler gibi olacağız diye ödüm kopuyor."

Yunus kafasını geriye atarak güldüğünde ben de gülmüştüm. Bu sırala ikimiz de o kadar fazla tiktok izliyorduk ki, artık tiktok hayatımızın bir parçası haline gelmişti. Mesela bugün sabah tiktok'da gördüğümüz bir yemek tarifini denemiştik, ondan önceki gün de akşam uykumuzu kaçırmak adına tiktok'un o ünlü kahvesinden yapmıştık. Sabahın dördünde yaptığımız saçma challange'ları saymıyordum bile.

"Maalesef ben o kadar romantik değilim sevgilim," dedi Yunus.

"Benim de senden bir beklentim yok zaten sevgilim," dedim.

Yoldan karşı karşıya geçip plaja girdiğimizde etrafta köpükler vardı, Fulya köpük partisi yapılacağını söylemişti ama köpüklerin yolun kenarına kadar taşacağını söylememişti. Yunus omuzumdaki elini indirip ellerimizi birleştirdiğinde biraz daha hızlı yürümeye başlamıştık.

Bizimkiler köşedeki çam ağacının altındaki şezlonglarda uzanıyorlardı, yanlarında ilk defa gördüğüm iki tane kızla bir tane erkek vardı; Sinan ve Yunus'un burada arkadaşları olduğunu biliyordum. Bizi fark ettiklerinde, uzun boylu, kıvırcık sarı saçları olan çocuk şezlongdan kalkıp Yunus'a doğru koşmaya başladı ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kendini Yunus'un üzerine attı. Yunus anında elimi bırakmıştı, onlar kumun üstünden debelenip, bazı erkeklerde gördüğüm dövüşerek özlem giderme durumuna girdiklerinde güneş gözlüklerimi düzeltip Defne'nin yanındaki boş şezlonga geçtim.

"Gelebildiniz sonunda," dedi Selin, kafasını bacaklarının arasında oturan Buğra'nın sırtına dayamıştı. "Su getirmeyi unutmadın, değil mi?"

"Unutmadım," diye mırıldandım ve kendi eşyalarım haricinde arkadaşlarımın istekleriyle dolup taşan plaj çantamı aldım. Su ve içecek isteyen herkese istediklerini verdikten sonra sipariş ettikleri atıştırmalıkları şezlongların ortasındaki sehpaya koydum.

S Y Z Y G YHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin