S Y Z Y G Y

19

19.BÖLÜM

Persephone - Tamino

☀︎

Zaman hiçbir zaman normal hızda akmazdı, zaman bizim ruh halimize göre hızlı veya yavaş akardı, eğer biz kötü bir moddaysak o zaman çok ağır akar, dakikalar saatler gibi gelirdi; ama eğer iyi bir moddaysak, zaman hızlıca geçmek için uğraşırdı.

Öyle de olmuştu.

Yunus'la kavga ettiğimiz akşamın devamında gözüme bir türlü uyku girmemişti, gözüme uyku girmediği gibi sabah da bir türü olamamıştı. Ne zaman saatime baksam saat 2.30'u gösteriyordu.

"Canlan kızım ya," dedi Fulya, dolabımdan nasıl bulduğunu bilmediğim bir atkıyı boynuma sararken. "Erkeklerin canı cehenneme, kadın gücü."

"Sinan dışında," diye söze atladı Defne. Sabahın köründe ikisi de bize gelmişti, Irmak'ın da bulunduğu kız grubuna akşam üstün körü olayları yazmıştım. Diğer kızlar gelemeyeceklerini söylemişti ama yine de akşam görüntülü konuşmamız gerektiğini söylediler. "Sinan tam bir İstanbul Beyefendisi."

"Hah," diye abartılı bir ses çıkardı Fulya. "Sinan'dan olsa olsa İstanbul hamsisi olur." Fulya'nın bu dediğine karşılık minik bir kahkaha attım, Sinan gerçekten komik bir insandı ve İstanbul Beyefendisi değildi.

"Kes be," diye çemkirdi Defne. "Gören de Onur'u bir bok zanneder, diyene bak."

"Onur ne alaka?" dedi Fulya, ardından arkasını bize dönüp dolabımı karıştırmaya devam etti. "Ay herneyse, konu ne ara Onur oldu, Sinan oldu? Konu Yunus, Yunus, o aptal." Omuzunun üzerinden bana baktı ve, "Instagram'da paylaştıklarını görüyor musun? O meme kasları yani..." Dudağını büküp, "Maşallah," dedi.

"Kes be," diye çemkirdim tıpkı Defne gibi. "Damla'ya göstersin memelerini. Memeli hayvan."

Fulya, Yunus'a memeli hayvan dememi çok komik bulmuş olmalı ki bir süre sadece güldü. "Damla varya... onun gibi bir sürü insan tanıdım. Emre'nin eski sevgilisi de öyleydi. Ne olur biliyor musun? İlk baş sizi ayırır, sonra Yunus'un psikolojisiyle oynar, ardından gül gibi çocuğu fuck-boy'a çevirir. Aynen öyle yapar."

"Bir," diye söze başladım, işaret parmağımı kaldırmıştım. "Biz Yunus'la birlikte değiliz ki bizi ayırsın. İki, Yunus gül gibi çocuk değil, bu haliyle bile gayet fuck-boy. Üç ve son olarak, Yunus benim bile psikolojimle oynayabilecek bir insan."

"Biz Damla'dan mı nefret ediyoruz, yoksa Yunus'tan mı?" diye sordu Defne.

Fulya ile aynı anda, "İkisinden de," dedik. Ardından bakışlarımı Fulya'ya çevirdim ve, "Aslında Damla'dan nefret etmeye hakkımız yok, onu tanımıyoruz. Belki düşündüğümüz gibi birisi değildir, bütün sorun Yunus'tadır."

"Yunus çok toksik bir insan, o konuda tamamız," dedi Fulya çok ciddi bir ses tonunda. Bir matematik probleminden bahseder gibi konuşması gülümsetmişti beni. "Ama Damla'nın da çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum."

"Bir Instagram hesabı yok mu? Kişilik analizi çıkarırdık." dedi Defne.

"Kesin vardır," dedi Fulya gözlerini abartı bir şekilde devirirken. "Ve şuna da eminim ki kesin sarışındır." Bunu dedikten sonra ikisinin de bakışları bana çevrildi. "Ya sen neden sarışınsın ya? Kafamdaki sarışın tiplemesine uymadığın için her zaman genellemenin kurbanı oluyorsun."