27

822 44 5
                                    

27.BÖLÜM

Heartburn - Wafia

Heartburn - Wafia

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☀︎

"Sana, onun cevabı B şıkkı demiştim!" dedim gülerek. Yunus, yanımda dünyadaki en huysuz insan gibi yürürken, bende son ders yapılan Biyoloji  Quiz'inde Yunus'un benden kopya çekememesine kahkahalarla gülüyordum. "Nasıl A şıkkını işaretlersin, beynim almıyor?"

"Yanlış duymuş olabilirim," dedi sıkıntılı bir nefes verirken. Sinirlenmişti çünkü okuldan çıktığımızdan beri onunla dalga geçiyordum. 

"Nasıl yanlış duyabilirsin ki?" Yine kahkaha atmaya başladığım zaman o da adımlarını hızlandırmış olmalıydı ki bir metre önümde ilerlemeye başlamıştı. "Hayır, bak B şıkkını be,diye telaffuz ediyoruz. Ama A şıkkını direkt a diye telaffuz ediyoruz. Zerre benzemiyorlar."

"Susacak mısın artık?" Arkasını dönüp bana sinirli bir bakış attığında gülmemek için yanaklarımı ısırdım ama gülmemek çok zordu böyle bir durumda, bu yüzden yeniden kahkaha atmaya başladım. Gözlerini devirerek bana arkasını döndü ve hızla yürümeye başladı. Aslında dediklerime bu kadar sinirlenmese onunla uğraşmayı okuldan çıktığımız an bırakırdım ama sinirlenmesi beni eğlendiriyordu, bu yüzden de onunla dalga geçmeye devam ediyordum.

Gülerek arkasından koşup sırtına atladım, elleri her ne kadar ilk başta bacaklarımı tutmasada sonra düşecek gibi olduğumda bacaklarımı tutmuş, zıplayarak beni yukarıya çekmişti. Kolumu boynuna sarıp, yanağına minik bir öpücük bıraktıktan sonra kafamı omuzuna yasladım.

"Hiç tatlılık yapma, yemezler." Hâlâ sinirli olmalıydı. "Quiz'den iyi bir not alırsam seni affederim, onun dışında asla affetmem."

"Alırsın alırsın," dedim gülerken ve yanağına daha fazla öpücük koymaya başladım. Ensesini öptüğünde kafasını geriye attı ve kafalarımız çarpıştı. "Ah," diye inledim acıyla. "Neden vuruyorsun be koca kafalı?"

"Huylandım," dedi, ardından bakışları dikkatla bana çevrildi, sinirle ona bakıyordum. "Acıdı mı?" Kafamla onayladım onu. "Sevindim." Geri önünde döndüğünde şaşkınlıkla güldüm ve boynundan çözdüğüm sağ elimle ensesine vurdum. O da güldü.

"Sen ensenden huylanmazdın ki?"

"Bir anda huylanmış olabilirim?"

"Doğru," dedim, ardından başımı tekrardan omuzuna koydum ve yan profilini izlemeye başladım. Okulun aşağısındaki kafeye gidiyorduk ama dün spora gidemediğimiz için Yunus, arabaya binmeyip yürümemiz gerektiğini söylemişti, beni şu an o taşıdığı için pek bir spor yapmıyordum tabii.

"Ne bakıyorsun dik dik?" diye sordu. "Çok mu yakışıklıyım?"

"Eh," dedim yani der gibi. "Normal."

S Y Z Y G YHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin