5

1.1K 75 21
                                    

5.BÖLÜM

Slow Motion - Charlotte Lawrence

☀︎

Kendimi toparlayabildiğim anda hızlıca Efe'ye doğru koşmaya başladım, belinin iki yanından tuttum ve onu eve doğru çekiştirdim. Efe, olayları zorlaştırmak ister gibi hırlayarak öne doğru atılıyordu ve bu, onu tutan birisi için olayları gerçekten zorlaştırıyordu.

"Efe!" dedim en sonunda dayanamayarak. Sinirli bakışlarını bana çevirdi ama en azından hırlamaktan ve tepinmekten vazgeçmişti. "Eve geçer misin?"

"Fulya'yla nasıl bensiz buluşursun?" diye bağırdı bana. Bakışlarımı Fulya'ya çevirdim; yanındaki Yunus ve Sinan'la gülerek bizi izliyorlardı. Zuzu'yu, Yunus'un kucağına ne zaman verdiğimi bile hatırlamıyordum. "Bana ihanet ettin!"

"Saçmalama," dedim ve pijamasının ucundan tutarak onu içeriye çekiştirmeye çalıştım ama boşuna çabaladım, yerinden hareket bile etmedi. "Annemleri ararım bak."

"Ara?" dedi bana ne der gibi. "Fulya'da bizle gelecek, yoksa hareket etmem buradan." Kolunu göğüsünün üzerinde bağdaştırıp, kafasını hava dikti. "Etmiyorum işte hareket, Fulya bizle gelecek."

"Gelemem ben Efe aşkım," dedi Fulya gülerken. Yunus, elini ağızına bastırmış gülmemeye çalışıyordu, Sinan'ın da ondan aşağıya kalır yanı yoktu. Oh ya, ne güzel! Onlar orada gülsün, eğlensin; ben de sekiz yaşındaki psikopat bir çocukla baş etmeye çalışayım. Mis! "Cumartesi gelicem ama."

"Kimse Cumartesi bize gelmiyor," dedim ve bakışlarımı Fırat Amcaya çevirdim. Elini karnına koymuş gülüyordu, ona sende mi? bakışı atıp aptal kardeşime geri döndüm. "Yeter artık Efe, içeri gir. Hava soğuk."

"Fulya'yı evine bırakalım öyle,"

"Gelmezsen gelme ya," dedim ve Fulya'ya baktım. "Git, sattım seni Fulya'ya. Onunla yaşa artık." Fulya'nın gülümsemesi solarken Sinan ve Yunus kocaman bir kahkaha patlatmışlardı. Fırat Amcanın da onlardan aşağıya kalır yanı yoktu.

"Gerçekten mi?" diye sordu heyecanla Efe. Kaşlarım çatıldı, bu niye ters tepmemişti? Kardeşim tarafından beş saniye içinde satılmıştım, ouch.

"Gerçekten," dedim. O sırada daha da saçma bir şey yaşandı ve sokağın diğer ucundan Onur'la Emre gözüktü. Sağ elimi sertçe alnıma yapıştırıp ovuşturduktan sonra kaldırımın üzerine oturdum.

"Onur! Emre!" Efe bağırarak Onur'lara doğru koştu, ayağındaki ev pandiflerini çok kirletmişti. Onur ve Emre, korona yokmuşçasına Efe'yle sarılırlarken ben sinir krizi geçirmekle meşguldüm.

"Ela kızım," Fırat Amcanın sesini duyduğumda ellerimi yüzümden çekip ona döndüm. "Ben kulübeye geçiyorum, sen de çok elleşme onlarla. Bu hergeleler her gün dışardadılar." Fırat Amca herkese eliyle selam verdikten sonra kulübeye girdi.

"Vay," dedi Onur imâyla, omuzunda bir çuval gibi taşıdığı Efe kıkırdıyordu. Herkes sokağın ortasında durduğunda garip bir ortam olmuştu. "Selin'le Defne eksik sadece."

"Bir de Irmak," diye ekledi Sinan gülümserken.

"Evet," diye onayladı Onur. Ardından bana döndü. "Merhabalar efendim, görmeyeli ne kadar da değişmişsiniz."

"Nerem değişmiş?" diye sordum gülerken.

"Kalbin," dedi Efe sinirle. Diğerleri gülerken ben gözlerimi devirdim. "Kötü kalpli bir insan olmuşsun. Benden gizli Fulya'yla buluştu Onur Abi!" Onur, Efe'yi omuzundan indirip yere bıraktı. "Hem de yanında şu uzun adam vardı." Efe, minik parmaklarıyla Yunus'u gösterdiğinde herkesin imâ dolu bakışları Yunus ve benim üzerimde gezinmeye başladı.

S Y Z Y G YHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin