S Y Z Y G Y

2

2.BÖLÜM

Please - Saro

☀︎

Yunus: Demek ki sınıfın altın kızı sensin.

Şaşkınlıkla bir mesaja, bir de Murat Hocaya baktım. Murat Hoca beni aşağılamakla meşguldü, ben de ağzım açık bir şekilde mesaja bakmakla... Neye bu kadar şaşırmıştım? Bana 'Altın Kız' demesine mi, yoksa bunun bir övgü olmasına mı? Övgü olduğunu düşünmüyordum.

Altın kız?

Yunus: Sınıfın altın kızı işte? Herkesle aran iyidir, hocalar seni sever falan
Yunus: Sen işte

İyi bir şey mi dedin?

Yunus: Sana bağlı

Ne?

Yunus: Senin davranışlarına bağlı. Belki Mean Girl gibi takılan aptal bir kızsındır, belki de gerçekten herkesin seveceği türde birisindir.

Peki

Ona bir şey daha yazıyordum ama ders kapandı, sertçe bilgisayarın kapağını kapattıktan sonra kahve bardağımın dibindeki kahveyi kafama diktim. Diğer dersler beden eğitimi ve soru çözümü olduğu için bilgisayarımı tamamen kapattım. Telefonuma alarm kurdum ve iki saatlik bir uykuya daldım.

Normalde bir kere uyandıktan sonra akşama kadar uyuyamazdım ama bu karantina süresince uyku düzenim çok fazla bozulduğu için her yerde, her şekilde uyuyabiliyordum.

Alarmım çaldığında uyanıp ve aşağıya indim, Efe derlerinin bittiğini ve acıktığını söyledi. Dolabı açtım ama yemek yoktu, annemler akşam çok geç geldikleri için bir şeyler hazırlayamamışlardı büyük ihtimalle. Dışarıdan pizza söyledik, annem bundan pek hoşlanmıyordu aslında ama yiyecek bir şeyimiz yoktu ve bende yemek yapmayı bilmiyordum.

"Ela," dedi Efe ve yanıma kadar gelip bana tabletinden oyun göstermeye başladı. "Bak, yeni karakter aldım."

"Bayıldım," dedim ve merdivenlere doğru gidip, odama çıktım. Odamdan test kitabımla bilgisayarımı aldıktan sonra geri aşağıya indim ama bu sefer de kulaklıkla şarj cihazını unutmuştum. Elimdekileri mutfaktaki ada tezgâha bıraktıktan sonra geri yukarı çıktım ve eşyalarımın hepsini alıp aşağıya indim.

Yemek gelene kadar ders çalışmalıydım, haftaya sınavlar başlayacaktı ve benim Coğrafyamla Tarihim berbattı; sözel derslerimin çoğu berbattı ama diğer hocalar sınavı zor yapmıyordu, insaflılardı çünkü. Ama Tarihçi ve Coğrafyacı, ne işlediysek soruyorlar, üstüne üstlük puanları da az koyuyorlardı. Ben bir paragraf yazı yazıp, beş satırı dolu dolu doldurup sadece 3 puan alıyorsam bu işte bir sıkıntı vardır. Zâten zor bir dönemden geçiyorduk, bâri sınavlarda biraz daha müsemma gösterselerdi. Özellikle on ikinci sınıflara!

Yemek gelene kadar birkaç fizik sorusu çözmüştüm, açlıktan dolayı sözel ders kaldırmıyordu kafam. Bahane? Zil çaldığında annemlerin aynanın önüne her ihtimâle karşı bıraktıkları para kutusundan bir yüzlük aldım ve yemeğin parasını ödedim. Pizza kutularını tezgâha bırakıp üzerlerine sprey sıkıp, ellerimi de yıkadıktan sonra yemeği yemeye başladık.

"Ela?" diye sordu Efe. Pizzamdan bir ısırık aldım ve ona döndüm. "Zuzu bugün mu gelecek?"

Kafamda tarttım tarihleri. "Perşembe gitti, dört gece orada kalacağını söylediler... Evet, bugün gelecek." Fırının üzerindeki saate baktım. "Hatta belki gelmiştir, babam şirketten birisini yollar."