28

871 41 6
                                    

28.BÖLÜM

Voyeur Girl - Stephen

Voyeur Girl - Stephen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☀︎

Hayatımın büyük bir bölümünü geride bıraktığım yerdeydim, hem SAT'ye, hem de Üniversite Sınavına girmiştim ve ikisi de iyi geçmişti. İyi geçmeleri beklediğim bir şeydi zaten, çünkü lise hayatım boyunca sosyal aktivitemi hep az tutup, derslerime yoğunlaşmıştım. Ve şimdi rahatlayabilirdim.

Artık Üniversiteliydim.

Amerika'daki üniversitelere gönderdiğim formlar daha geri dönmemişti ama Üniversite sınavım o kadar iyi geçmişti ki, Türkiye'de iyi bir üniversiteye puanımın yeteceğinden emindim. O kadar rahatlamıştım ki anlatamam. Hayatımda her şey mükemmel gidiyordu ve buna uzun bir süredir ihtiyacım vardı.

"Bu nasıl oldu?" diye sordu Selin, kabinden siyah, kadife, tek kollu bir elbiseyle çıkmıştı. Elbise vücudunu sıkıca sarıp, kıvrımlarıyla geniş göğüslerini ortaya çıkarmıştı. Çok güzel gözüküyordu.

"Aşırı iyi," dedim onu tekrardan baştan aşağıya süzerken. Kızlar da beni onayladığında Selin kabinden çıktı ve büyük aynanın karşısına geçip kendine baktı. "Çoğu okulun mezuniyeti, sınavdan önce yapılmış."

"Sınavdan sonra olması daha iyi bence," dedi Fulya, üzerine bebek mavisi, uzun bir elbise tutarken. "Mezuniyetteyken bir de sınav stresi yaşayamazdım."

"Şu an mezuniyet elbisesi seçtiğimize inanamıyorum, bu mükemmel bir duygu," dedi Defne kendini yanımdaki koltuğa atarken, üzerinde beyaz bir elbise vardı, gözleri şu anda şaşı bakıyordu ve bu beni güldürmüştü. "Sınav bitti, puanımı iyi bekliyorum, hava sıcak... Her şey mükemmel."

"Korona var," diye ekledim. Defne bana öldürücü bir bakış attığında devam ettim. "Grupta konuştuklarınızı gördüm, Sinan'ların yazlığına gidip parti yapmak falan istiyormuşsunuz. Koronanın varlığını unutmuşsunuz hemen."

"Rahat geçirebileceğimiz tek yazımız bu?" dedi Selin şaşkınlıkla. "Bence partileyebiliriz."

"Rahat geçirebileceğiniz tek yazınızda korona kapıp ölmek istemezsiniz bence," dediğimde hepsi bana gözlerini devirdi. "Abarttığımı mı düşünüyorsunuz?" Hepsi kafasını salladığında gözlerimi devirdim. "Bodrum yazlık bir mekan ve İstanbul'daki sağlık sistemini taşımıyor, korona kapsanız ve bunu ağır geçirecek olsanız onların size sağlayabileceği tıbbi yardım-"

"Yine ne diyorsun sen ya?" Emre'nin sesini duyduğumda arkamı döndüm. Emre, Sinan, Yunus ve Onur ellerindeki dondurmaları yiyerek buraya geliyorlardı. Bakışlarım kısa bir an duvarda yemek yemenin yasak olduğunu yazan uyarıya değdi. "Tıbbı falan, ne oluyor kızım? Hava mı atıyorsun bize?"

S Y Z Y G YHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin