Khai ile vedalaştıktan sonra bitki bölümüne doğru yol aldım.Büyük seraya girdiğimde her iki sırada çeşit çeşit bitki sıralanmıştı. Bu da yetmezmiş gibi kategorilere ayırmışlardı.
Buraya bayıldım! Mor bir saksının içinde sardunya gördüğümde onu aldım. Şimdilik bu yeterdi. Yoksa ikinci bir evi bitki sarma vakası yaşayamayacaktım.
Bitkilerin parasını öderken telefonum çaldı. Serada uzaklaşırken telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.
Arayan Stella'ydı. Bakalım bu sefer neyden dert yanacak?
- Alo Flora bu sen misin?
Gözlerimi devirdim.
- Yok. Flora kaçırıldı ve bizde onu sana verebilmek için fidye istiyoruz.
Dediğimde kahkaha attığını duydum. Tebessüm ederken bir yandan da saksıyı sabit tutmaya çalışıyordum.
- Bütün kızlar toplandık ve inanabiliyor musun? Seninkinin salonu buralardaymış. İzlemeye gidiyoruz. Sana şimdi konum atacağım. Hadi bay.
Emrivaki yaptığı ve beni en son çağırdığı için biraz bozulmuştum. Artık kısa bir tribi hakediyordu.
Telefonuma gelen bildirimle mesaja tıkladım. Salon, pek uzakta değilmiş zaten.
Bir banka oturup çantamdan su içtim. Kalbim ilginç bir şekilde rutin olarak atmıyordu. Sanki ölecekmişim de son çırpınışlarımdaymışım gibi atıyordu.
Bunun sebebi Stella'nın iması ya da Helia'yı görecek olmam olabilirdi. Ya da her ikisi de.
Sonunda derin nefesler alarak ayağa kalktım. Demir kapıyı açtığımda etrafta gözlerimi gezdirdim.
Klasik bir dans salonuydu. Yerlerin bir kısmında parke diğer kısmında minderler vardı. Burası bir spor salonunun düzenlenmiş haliydi bana kalırsa.
Bizim kızları taş merdivenlerde otururken gördüm. Beni farkettiklerinde el salladı hepsi birden.
Ben onlara karşılık vererek yanlarına gittim.
- Sonunda gelebildin Flora.
Musa'nın bu serzenişine karşılık utangaç bir şekilde tebessüm ettim.
- Musa, beni biliyorsun. Normalde hızlıyım ama gelirken kalbim bir tuhaf oldu.
Kızların hepsi bir ağızdan gülerken bir imanın geleceğini anlamıştım.
Tam da tahmin ettiğim gibi hamle Stella'dan geldi.
- Yoksa kalbin Helia'ya aşık olmakla mı meşguldü?
Dediğinde hepsi imalı bir şekilde bana baktı. Bloom ve Layla'nın arasına otururken eşyaları yere bıraktım ve kollarımı birbirine kavuşturdum.
- En azından ben sadece aşık oluyorum. Bazıları gibi emrivaki yapıp en sona bırakılmıyorum.
Stella, sözlerimin ona karşı olduğunu uzun bir süre sonra nihayet anladı.
- Yaa ama Flora! Bizim işlerimiz erken bitmişti ve hepimiz buluşma noktasına gelmiştik. Sadece sen yoktun. Özür dilerim!
Dediğinde kalktım ve ona sarıldım. Parlak sarı saçlarının meyve kokusu burnuma doldu istemsizce.
- Affettim seni ayçiçeğim. Evet, ben biraz oyalandım.
Ayrıldığımız da Helia, bize doğru gülerek geliyordu. Daha doğrusu bana bakıyordu. Şu an ona bir şey çarpsa farketmezdi bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dansçı 🧚🏻♀️Flora+Helia🧚🏻♀️ (Tamamlandı)
Fanfiction🧚🏻♀️Sihirli kanatlar serisinin ilk kitabıdır.🧚🏻♀️ İlk kısım: Dansçı ( tamamlandı ) İkinci kısım: Bağlı kalpler ( tamamlandı ) 💃🏽🧚🏽♀️DANSÇI🧚🏽♀️💃🏽 Dalgaların gücüyle kutsanmış olan o kraliçe İntikam için en yakın ar...