- Ama böylesi bir dönemde oturduğum yerden emirler veremem ki içim acır.
Şu an Helia ile tartışıyorduk ki bu Trixin uslu durması kadar nadir bir şeydi.
Bana sarılmaya çalışınca kendimi geri çektim. Biliyordum ki eğer ona sığınırsam beni mantıklı cümleleriyle alt ederdi.
- Benim buraya bir yerlerden faydalı olmam lazım ve o bu şekilde değil.
Başını sallayarak beni dinlediğini gösterdi ona karşı yumuşamamam lazımdı yoksa beni caydırabilirdi.
- Bugün bu halde olmamızın tek sebebi benim. Eğer daha güçlü olsaydım şu an Bloom ile aramız daha kötü olurdu ama diğer insanlar savaş olma ihtimalini akıllarına bile getirmezdi.
Burnum sızlamaya başladığında sulu göz olduğuma çok sinir oldum ve bu gözyaşlarımın daha hızlı bir şekilde akmasına sebep oldu.
Ellerimi odamdaki balkonun kenarına koydum ve derin bir nefes aldım.
Helia ise şu an ona içimi dökerek rahatlamamı bekliyordu. Onun gölgesi bile bana güç verirken onunla tartışmak gitgide zorlaşıyordu.
Güneş ışığı yüzüne vururken ona doğru çevirdim bakışlarımı. Güneş ışıkları en güzel güllerin üzerinde parladığı gibi ona vuruyordu. O ise susup sadece beni dinliyordu. Oysa bir sanat eseri olduğundan habersizdi duruşu.
- Bunun nedenini anlayabiliyorum ve sana hak veriyorum Flora. Sen hiç kolay şeyler yaşamadın bu hayatta ve her şeyin en iyisini hak ediyorsun.
Kalbinin sesini duyarken biliyorum dercesine başımı salladım.
- Ancak bu son yaşadıklarımız hepimizi ufakta olsa değiştirdi ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açık.
Gözlerimi onunkilerden ayıramazken her zamanki gibi haklı olduğunu biliyordum.
- O yüzden senden kendini benim yerime koymanı istiyorum. Senin başına gelen şeyler benim başıma gelseydi sen ne hissederdin, ne yapardın?
Empati kurunca gerçeği çok net bir şekilde görebilmiştim. Ben aylarca komada kaldığımda kim bilir ne kadar kötü hissetmişti. Kalbime bir sızı girmesiyle gözyaşlarım yeniden kendilerine yol buldurlar.
- Ağzından yel alsın Helia.
Soluk parmaklarını uzattı ve gözyaşlarımı sildi. Derin bir nefes aldım.
- Şu an olanlar için kendini suçladığını biliyorum Flora. Muhtemelen kendini güçsüz görüp beni bu kadar üzdüğün için vicdan azabı seni yiyip bitiriyor.
Bazen Helia'nın beni bu kadar iyi tanımasından korkmuyor değildim ancak bu gayet normaldi çünkü hem yıllardır birlikteydik hem de o insan sarrafıydı.
Dudaklarımı birbirine bastırdığımda gün iyice doğmaya başlamıştı. Her ne kadar uzun süredir karanlıkta kaldığım için ışığa alışamasam bile içeri girmek istemiyordum.
- Ne diyebilirim haklısın.
- Ancak senin o duruma düşmen güçsüzlüğünden değildi Flora. Düşmanımız kartlarını sinsice oynamıştı ve biz tamamen Valtor'a odaklandığımız için başkalarını dikkate alamamıştık. Ayrıca
Bir anda etrafta kuvvetli bir rüzgar esti ve etraf sanki soba yakılmış gibi siyah bir sis ile kaplandı. Sisler dağılmaya başlarken hissettiğim enerji ise tanıdıktı.
- Demek ki zihnimle uğraşmak yerine karşıma çıkmaya karar verdin Valtor.
Boğazımı temizleyerek ellerimle gizlice gözlerimi sildim ve kendimden emin bir şekilde sırtımı dikleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dansçı 🧚🏻♀️Flora+Helia🧚🏻♀️ (Tamamlandı)
Fanfiction🧚🏻♀️Sihirli kanatlar serisinin ilk kitabıdır.🧚🏻♀️ İlk kısım: Dansçı ( tamamlandı ) İkinci kısım: Bağlı kalpler ( tamamlandı ) 💃🏽🧚🏽♀️DANSÇI🧚🏽♀️💃🏽 Dalgaların gücüyle kutsanmış olan o kraliçe İntikam için en yakın ar...