Telefonumu elime aldığımda yeşil bir parıltı etrafa yayıldı ve mekanik bir ses eşliğinde Tecna'nın yüzü karşımda belirdi.- Merhaba Tecna nasılsın iyi misin peki bebek iyi mi?
Tebessüm ettiğimde onu mutlu etmiş olmanın sevincini yaşıyordum. İçim içime sığmıyordu.
- İkimizde iyiyiz Flora. Baykuş için Timmy gelecekti ama son anda Zenith'te Eraklyon'lu bir casus olduğu duyumunu aldık o yüzden onun yerine Helia gelmek istedi.
Casus meselesine çok üzülmüştüm. Yıllarca bize gülen yılan sonunda gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya başlıyordu. Sky'ın anne ve babası yönetimdeyken yine arada gerginlikler oluyordu ama işler hiç bu raddeye kadar çıkmamıştı. Şimdi ise tahtta zalim prens vardı. Birçok imparatorluk onun krallığını kabul etmeyecekti bunu biliyordum. Diğer yandan ise Helia'yı göreceğim için mutlu ve heyecanlıydım. Aslında sadece birkaç hafta görüşememiştik ama bana yıllar gibi gelmişti.
- Bir halkı toptan kalkındırabilmek kolay değil canım. Sen tarihteki diğer yöneticilere göre daha iyisin. Bizim sana işimiz düştü. Bugün kahin Fiona'nın yanına gittim ve bir kehanetten bahsetti. Onun bir kopyasını sana yolluyorum.
Ben bunları söylerken gözleri düşünceli bir şekilde bakıyordu. Dediklerimi anladığını biliyordum ki bizim gruptaki en akıllı kişi oydu.
- Tamam bekliyorum. Elde ettiğim verileri size iletirim görüşürüz.
Telefon kapandığında onun yüzü bir anda ortadan kayboldu. Bu Kehanetin doğrultusunda ilk durağımız neresi olacaktı?
- Bu işe bir yerden başlamamız iyi olacak.
Derin sessizliği bu cümlem bozduğunda çoğu kişinin gözleri bana döndü.
Daphne bir kutudan kitapları karıştırıyordu. Stella ise bir moda dergisi okumakla meşguldü. Musa bir elini çenesine dayamış ve düşüncelere dalmıştı. Bir anda ayağa kalkıp bana doğru geldiğinde ona baktım. Gözlerindeki kararlılık ve ona karışık özlem uzaktan fark edilebilirdi.
- Şimdilik bildiğimiz şeyler çok sınırlı o yüzden Melody'e gitmeyi öneririm. Orada belki bir şeyler bulabiliriz.
Herkes kafasını sallayarak onay verdiğinde uzaklardan bir ses duyuldu.
- O zaman sıkı tutunun ilk durağımız Melody.
Bir anda kalktığımda elimdeki kitaplar yere düşmüştü ancak onları sonra halledebilirdim. O kadar yoğun düşüncelere dalmıştım ki onun geldiğini ruhum bile duymamıştı. Hızlı adımlarla yanına gittiğimde kollarımı boynuna dolamakta gecikmemiştim.
- Seni çok özledim Helia.
Yanağımı öptüğünde uzun saçları yanaklarımı gıdıkladığı için gülümsemekten kendimi alamamıştım.
- Bende seni çok özledim canım. Ben seni yanımdayken bile özlüyorum. Ellerinle ilgilendiğim de saçlarını özlüyorum ve ardından sanki yanaklarına haksızlık etmiş gibi oluyorum.
Bunları söylerken bir yandan da bahsettiği yerlere minik öpücükler konduruyordu. Midemdeki kelebekler boğazımı zorluyor ve kalbime tekme atıyorlar gibiydi.
Parmaklarının ucu yanağıma dokunduğunda boyu benden uzun olduğu için baya bir eğilmek zorunda kalmıştı. Sağ elinin baş parmağı dudaklarıma değdiğinde yutkunmamak için büyük bir çaba sergilemeye çalıştım. Onunda hali benden farksız değildi gerçi sesi artık çok kısık geliyordu ve sadece ben duyabiliyordum.
- Daha sonra o güzel dudaklarının hatrı kalıyor.
Parmak uçlarımda yükseldiğimde artık dudaklarımız birbirine değiyordu. Enerjisini yoğun bir şekilde algılıyordum ve bunun içinde bütün güzel duygular yer alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dansçı 🧚🏻♀️Flora+Helia🧚🏻♀️ (Tamamlandı)
Fanfiction🧚🏻♀️Sihirli kanatlar serisinin ilk kitabıdır.🧚🏻♀️ İlk kısım: Dansçı ( tamamlandı ) İkinci kısım: Bağlı kalpler ( tamamlandı ) 💃🏽🧚🏽♀️DANSÇI🧚🏽♀️💃🏽 Dalgaların gücüyle kutsanmış olan o kraliçe İntikam için en yakın ar...