Artık Helia'ya karşı olan duygularımdan emindim. Hissediyorum ki bugün birbirimizi son görüşümüz olmayacak.Bayan Aurora'nın yanına gittiğimde heyecandan bacaklarım titresede kendimi sakinleştirmeye çalışmak için derin bir nefes alma ihtiyacı hissettim.
Kendimi sakinleştirmek için başka şeyler düşünmeye başladım. Bayan Aurora'nın dış görünüşü gibi. Bugün hatlarını ortaya çıkaran buz mavisi orta boyda bir elbise giymişti. Sarı saçlarını alttan topuz yapmış ve çok hafif bir makyaj vardı yüzünde.
Siyah topuklu ayakkabılarıyla ince çerçeveli siyah gözlükleri birbiriyle uyumlu gözüküyordu.
Tek eliyle Bayan Griselda'nın yaptığı gibi gözlüğünü yerine sabitledi ve bakışları bize döndü.
- Ezberinizi iyi yaptınız mı bakalım?
Helia ile ikimiz aynı anda evet anlamında başımızı salladık.
- Şimdi ilk Helia ile başlayacağım. O yüzden Flora, sen çıkabilirsin.
Çantamı omzuma yerleştirdim ve ayağa kalktım.
- Tabi, Bayan Aurora.
Kapıyı kapadım ve çıktım. Kafeteryaya girdiğimde canım soğuk bir şeyler içmek istiyordu.
Soğuk bir limonata aldım ve masalardan bir tanesine oturdum. Burası kütüphanenin arka kısmı olduğu için o çok sevdiğim doğayla içiçe sayılırdım.
Eskisi gibi sihir yapmak istiyordum. Doğayı cidden çok özlüyordum. Bunları düşünürken derin bir şekilde iç çektim.
Sonra kızları aramaya karar verdim. Telefonumu tam çıkarmıştım ki ekranda Stella' nın resmi belirdiğinde açma tuşuna tıkladım ve kulağıma götürdüm.
- Flora! Olanları Bloom'dan duymasam sevgilin olduğundan haberim olmayacaktı.
O kadar çok bağırmıştı ki telefonu birkaç santim uzaklaştırmak zorunda kaldım.
- Sana da günaydın Stella. Bir kere ben Helia ile sevgili değilim. Sadece hoşlanıyorum.
- Evet ama bu olmayacağınız anlamına gelmez. Neyse asıl konuya geçeyim. Bugün Musa'nın doğumgünü ve ona tabikide parti kraliçesi olarak ben parti düzenleyeceğim. Bu akşam saat sekizde Bloom'un evinde olacak.
- Yaa Stella! Unutmuşum ben onu şu sıralar çok meşgulüm şeyle-
Fırsatını bulduğunda lafımı kesti
- Aşık olmakla değil mi? Hahahaha. Senden Layla'yı arayıp haber vermeni istiyorum tabi zamanın varsa.
Bunları dinlerken sanki karşımdaymış gibi kafa sallıyordum.
- Tamam ayçiçeğim konuşurum. Akşama görüşürüz o zaman.
Dedim ve telefonu kapattım. Mutlu olmak istiyorum ama olamıyordum. Çünkü bu Tecnasız ilk özel gündü.
Keşke burada olsaydı. Onun yokluğuna alışmak zor olacaktı. Layla'nın numarasını tuşladım. Kulağıma götürdüğümde bir müddet açılmasını bekledim.
Sonunda açıldığında konuşmaya başladım.
- Layla, nasılsın yavrum? Bir sıkıntın var mı?
- Teşekkür ederim, Flora. Ben iyiyim, sen nasılsın?
- Bende iyiyim. Senden önce Stella ile konuştum ve bu akşam Bloom'un evinde, Musa'nın doğumgünü olduğu için akşam sekizde hep beraber olmamızı istedi.
- Tabi gelirim de yanımızda erkek arkadaşlarımızı getirebiliyor muyuz?
- Bunu düşünmedim ama senin varsa getirirsin. Sen en son birinden bahsediyordun. Adı şeydi, Nabu. O mesele ne oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dansçı 🧚🏻♀️Flora+Helia🧚🏻♀️ (Tamamlandı)
Fanfic🧚🏻♀️Sihirli kanatlar serisinin ilk kitabıdır.🧚🏻♀️ İlk kısım: Dansçı ( tamamlandı ) İkinci kısım: Bağlı kalpler ( tamamlandı ) 💃🏽🧚🏽♀️DANSÇI🧚🏽♀️💃🏽 Dalgaların gücüyle kutsanmış olan o kraliçe İntikam için en yakın ar...