🧚🏻‍♀️Sarışın bomba🧚🏻‍♀️

105 6 12
                                    


Dizlerimin üzerinde emeklemeye başladığımda kendi kendime dedim ki bu burada bitemez. Sen yerlerde sürünemezsin. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapayarak ayağa kalktım. Şu an kulaklarım çok keskinleşmişti. Başımın sağından geçen okun uğultusunu işittim ve ondan kurtuldum. Aynı anda üç ok beni hedef aldığında olduğum yerde takla attım.

- Şurada bir düğme var sanki.

Helia'nın sesini duyduğumda göz ucuyla ona baktım. Elini alnına yaslamış ilerideki belirsiz bir noktaya bakıyordu. Ancak oraya ulaşması için çok yüksekti ve şu an güçlerime ulaşamıyordum.

- Burada başka bir ipucu yok gibi canım. Basabilirsin.

Bana baktı ve tebessüm ettiğinde öpücük attım. Mavi sim gibi sihir taneleri dudaklarımın şeklini aldı ve yanağına kondu. Eh biraz cesaretten zarar gelmezdi ama elini çabuk tutmazsa diğer dünyada cilveleşebileceğimizi zannetmiyordum.

Benim yanıma kadar geriledi ve bir insana göre çok hızlı bir şekilde koşarak duvara bir örümcek gibi tırmandı ve kaşla göz arasında orağını en tepeye yerleştirdi. Ona vakit kazandırmak için çömeldim ve ellerimi iki yana koydum. Toprağa ancak toprak karşı koyabilirdi. Enlemesine bir toprak kütlesi hayal ettim ve ellerimdeki akımı hissettiğimde gözlerimi açtım. Bu bizi bir süre idare ederdi.

Başımı çevirip nefes nefese kalmış bir biçimde Helia'ya baktım. En basit sihri yapmak bile bu kadar zorsa burası iyi korunuyor olmalıydı. Acaba diğerlerinde durum nasıldı? Gözlerimi kırpıştırdım ve sonunda çıkıntılı taşı ittiren sevgilime odaklandım. Uzun parmaklarıyla işi kolaydı ama orak ona yeterince uzanma imkanı vermiyordu.

Sonunda işi tamamladığında duvarlar durdu ve ok yağmuru dindi. Musa bariz bir şekilde mutluydu ama bunu belli etmemeye çalısıyordu.

- Sözünü tuttuğun için benden kurtuldun.

Omuz silktiğinde oturup biraz dinlenmeye karar verdik. Helia başını dizime koymuşken Stella ve Musa yanımda oturuyordu. Az önceki adrenalin dolu dakikalar bizi o kadar yormuştu ki kimse konuşmuyordu. Bir anda karşımızda Tecna'nın hologramı belirdiğinde kaşlarımı kaldırarak ona baktım.

- Merhaba kızlar ve Helia. Size bir durumu haber vermek için aradım.

Ne söyleyeceğini bilmiyordum ama belimdeki kitap parladığında sayfalar kendiliğinden çevrildi ve kehanet kısmında durdu.

- Skyix gücünü kazandım.

Stella ve Musa birbirlerine çak beşlik yaptıklarında gözleri parlıyordu çünkü takımda ne kadar çok kişi seviye atlarsa Sky'ı yenme şansımız o kadar artıyordu.

Ellerimi yanaklarıma koydum ve tebessüm ettim bu çok güzel bir haberdi.

- Tebrik ederim canım. Nasıl kazandın peki?

Hologramı hareket etti.

- Size anlatmıştım ya Druidli elçiler kızımı daha doğmamışken evlendirmek istiyorlar diye.

Stella omzumun arkasından boynuma sarıldığında az kalsın yana devriliyordum. Ona ters bakışlar attığımda o da bana dil çıkardı. Helia gülerken Musa başını bıkkınlıkla iki yana sallıyordu.

- Sonra ne oldu Tecna?

Stella bunu dediğinde Tecna derin bir nefes aldı ve bir ayağını ileriye attığında elimdeki telefon elimden fırlayarak karşı duvara düştü. Mor ışık huzmeleri gözlerimi kamaştırırken neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Sonunda etrafa az da olsa bakabildiğimde topuklu ayakkabı sesi duymamla birlikte hemen kalktım ve tetikte beklemeye başladım.

- Oha Tecna!

Dansçı 🧚🏻‍♀️Flora+Helia🧚🏻‍♀️ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin