Son bölüm şarkısı: Janggeum'un rüyası-Moonlight girl
İzliyordum. Şu an tek yapabildiğim bulutların arasından aşağıdaki kanlı savaşı izlemekti. Ruhum öldüğümün farkındaydı ve bedenim geçici bir süreliğine revire götürülmüştü.
Annem perişan haldeydi. Miele ise yıkılmıştı. Bir günde hem babasını hem ablasını kaybetmişti ne de olsa. Çok özür dilerim anne üzgünüm kardeşim ama buna sevda deniyor. Helia'sız yaşayamazdım bunu onlarda gayet iyi biliyordu. Dryadlar ejderhaları biçerken bizim kızlar skyix dönüşümünde Sky'ı sıkıştırmaya çalışıyordu. Onlar hakkında tek tesellim Bloom'un kendine gelmiş olmasıydı.
Benim yaptığım bu şey savaşın seyrini ne kadar değiştirirdi bunu benüz bilmiyordum ama ölüp ölmediğimden de emin değildim doğrusu. Çünkü etrafta tek bir insan bile yoktu. Ne babam ne Kraliçe Nerissa ne de herhangi biri. Sanki arafta gibiydim her yerde sis vardı gökte yerde ve gözümün ulaşabildiği her yerde.
Ben olmadan Sky'ı yenemeyeceklerini biliyordum. Bloom'un açık bir şekilde taraf değiştirmesi ve Dryadların yardımı ile elimiz güçlenmişti ama yine de bensiz eksik olacaktı. Yasak büyüyü yaparken mantıklı düşünemiyordum ve o an tek odaklanabildiğim Helia'ya olan duygularımdı.
Ah Helia! Biricik sevgilim,dilimden düşmeyen müziğim,kalbimin yaşam kaynağı biricik mavi gözlü sevgilim. Seni ne kadar çok özlüyorum bir bilsen. Ancak yine de seni böyle izleyebiliyorum ya o bile yetiyor bana. Benim yerime sen nefes alıyorsun,damarlarında kan akıyor ve rüzgarların çevreye hayat bahşediyor.
Yaptığım büyük bir bencillik ama onun beni anlayacağını biliyorum. Çünkü o beni her zaman anladı gözlerime baktı ve ruhumu okudu. Parmak uçlarımdan yayılan enerjiyi her daim hissetti. Onun güçlü olduğunun da farkındayım her ne kadar şimdi en kötü darbeyi o yemişse bile sırf ben istediğim için eskisi kadar istekli olmasa da yaşama tutunacaktı.
- Merhaba Nerissa'nın varisi Flora.
Bir kadının bana seslenmesiyle arkama döndüm. Sesin sahibini tanımıyordum ama o kadar şefkatliydi ki bana annemi hatırlatıyordu.
- Kimsiniz?
Bir anda sislerin içinden kahverengi uzun saçlı ve ağzında maske gibi bir şey olan birini gördüm. Boyu çok uzundu ve sonbahar yapraklarından olma elbisesi ve tek kocaman kanadıyla oldukça ilginç birisine benziyordu.
- Ben Kader perisi Clara. Sky zamanında beni yenmek istedi ama başaramadı ancak bunun için tek kanadımı feda ettim. Daphne'nin en yakın arkadaşıydım şu an ise size yardım etmek istiyorum.
Ağzını göremiyordum ama bir şekilde onunla konuştuğumu biliyordum ve ondan hiçbir kötülük sezememekle birlikte aurasının kahverengi olduğunun farkındaydım.
- Şimdiden yardımın için teşekkür ederim Clara. Çok güçlü birisisin bunu hissedebiliyorum fakat neden Linphea'ya gelip bizimle savaşmıyorsun?
Yırtmaçlı elbisesini bulutların üzerinde sürüklerken elindeki kurumuş çınar yaprağıyla bana yaklaştı. Teni bembeyaz olmakla birlikte her yeri kahverengiydi.
- Çünkü buradan inemem. Bazılarımızın kaderi düzende tutması gerekiyor ve bu sizin evreninizde yapılamayacak bir şey.
Aslında dedikleri mantıklıydı. Yani ben de kader perisi olsam onca ince işin arasında ses istemezdim.
- Peki bana nasıl yardım edeceksin?
Bana oldukça manidar bir bakış attı. Sanki cevap ortadaydı.
- Kehanet kitabında senin Skyix'i nasıl kazanacağın yazmıyordu değil mi?
Başımı sallayarak onu onayladım. Benim dışımda herkes kazanmıştı. Stella gezegenine yeni bir ay yaratmıştı, Musa ise geçmişe gidip Riven'la işbirliği yaparak canavarı yenip kayıp kütüphaneyi bulmuştu. Layla kuzeni Nereus için kendini feda etmişti. Tecna ise Adria'yı Druid kralının oğluyla evlenmesine engel olmuştu. Bloom ise Zalim prens Sky'ın ablasını öldürmesini engellemiş ve büyünün etkisinden kurtulmuştu. Aslında birkaç kişi hariç kimse kendi gezegeninden birini kurtarmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dansçı 🧚🏻♀️Flora+Helia🧚🏻♀️ (Tamamlandı)
Fanfiction🧚🏻♀️Sihirli kanatlar serisinin ilk kitabıdır.🧚🏻♀️ İlk kısım: Dansçı ( tamamlandı ) İkinci kısım: Bağlı kalpler ( tamamlandı ) 💃🏽🧚🏽♀️DANSÇI🧚🏽♀️💃🏽 Dalgaların gücüyle kutsanmış olan o kraliçe İntikam için en yakın ar...