Haneul sessizce koşmaya devam ettiğinde sokağın başındaki polisleri fark etmiş ve bulduğu ilk deliğe girmişti.
Derin derin nefesler alan Haneul annesi ve babasının ona ne kadar kızacağını düşünmeye başlamıştı istemsizce. Ayrıca çok az bir zamanı kalmıştı. Yarım saat içinde resimleri alıp eve gitmeli ve onları kağıda yapıştırıp fotoğraflarını hocasına atmalıydı.
Yolu aydınlatan feneri fark ettiğinde olabildiğince sessiz bir şekilde girdiği iki bina arasında ilerlemeye devam etmişti Haneul. Ardından da diğer binanın bahçesine çıkmıştı.
Orada beklemeye devam ettiğinde "Orda biri mi var?!" diye bağırmıştı polislerden biri. Haneul ise gözlerini kocaman açmış ve yavaş adımlarla boş ve terk edilmiş binanın içine girmişti. İçerde beklemeye devam ettiğinde de duvarların arasından tutulan feneri görmüş ve evin koridorunda ilerlemeye başlamıştı.
Hızlıca bir odaya girip yavaşça kapıyı kapattığında derin bir nefes vermiş ve arkasını dönmüştü Haneul. Gördüğü manzara ile de dona kalmıştı.
Yerde kanlar içinde yatan adamın karnından organları görünürken Bunny adamın yanı başına çökmüş, bir elinde bıçak diğer elinde adamın bir organıyla Haneul'a doğru bakmaya başlamıştı.
Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen.
Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri katil ile bakışıyordu.
Bunny yavaşça ayağa kalktığında arkasını dönüp elini kapı koluna koymuştu Haneul çıkmak için ama Bunny elindeki bıçağı hızla yere atmıştı. Bu da Haneul'ın korkuyla kulaklarını kapatmasına neden olmuştu.
Bunny hızlıca Haneul'ın yanına geldiğinde dışardan gelen "Orda biri mi var!?" sesi yüzünden gözlerini kocaman açmıştı. Ardından da elini Haneul'ın ağzına yerleştirmiş ve kapının arkasına çekmişti onu.
Haneul ağlamaya başladığında onun ağzına daha çok bastırmıştı Jungkook ses çıkartmaması için. Ardından da kapının altından gelen fener ışığı yüzünden oda biraz da olsa aydınlanmıştı.
Odanın ortasındaki ceset daha çok belli olduğunda dolu gözlerini sıkıca kapatmıştı Haneul. Bundan hemen sonra da gözünden bir damla yaş akmıştı.
Fener ışığı kaybolduğunda elini yavaşça Haneul'ın ağzından çekmişti Bunny. Ardından da Haneul'ı kendine çevirmiş ve işaret parmağını maskesinin ağız kısmına dayamıştı.
Haneul olumlı anlamda kafa salladığında onu duvar ile arasına almıştı Bunny. Ardından da Haneul'ın gözünden akan yaşı silmiş ve birkaç adım geri gitmişti.
Bunny cesedin yanına geldiğinde ölü adamın ayak bileklerinden tutmuş ve onu sürüklemeye başlamıştı. Onu duvarın dibine getirdiğinde de elini hiç acımadan adamın karnına sokmuş ve içinden ince uzun bir şey çıkartmıştı.
Haneul duvarın dibinde gözleri sıkıca kapalı bir şekilde sessizce ağlarken Bunny elindekini top haline getirmiş ve duvara sürmeye başlamıştı.
Birkaç saniyeliğine gözlerini açan Haneul onun duvara neyle yazı yazdığını gördüğünde tekrar kapatmıştı gözlerini kapatıp. Sonra da istemsizce küçük bir hıçkırık kaçırmıştı ağzından.
Haneul ağzını elleri ile kapatmış ve olumsuz anlamda kafa sallamaya başlamıştı korkuyla özür dilermişcesine. Bunny ise Haneul'a bakıp elindeki bağırsağı adamın karnına geri bırakmış ve kanlı ellerini üstüne silmişti. Sonra da hızlıca daha önceden yere attığı bıçağı alıp pelerinine sürmüş ve onu temizlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...