Adımları yavaşlamıştı Jungkook'un. Ne yapacağını düşünürken bedeni ondan habersiz yavaşmış, gittikçe ağırlaşmıştı.
"Hızlı" demişti polislerden biri Jungkook'u çekiştirerek. Jungkook da kafasını kaldırmış ve polisin gözlerinin içine bakmıştı.
Duraksamıştı polis. Bu liseli çocuğun gözleri... Çok soğuk bakıyordu. Oldukça soğuk. Son noktasına gelmiş gibi de keskin. Bir bıçak gibi. "Ne?" dedi polis Jungkook'a. "Neden öyle bakıyorsun?"
"Bir mi iki mi?"
"Ne?"
"Bir mi iki mi?"
Diğer polis Jungkook'a dönüp "Kes saçmalamayı ve yürü. Bir ton işimiz var. Seninle uğraşamayız." dediğinde "Küçük bir soru sordum. Neden beni kırıyorsunuz?" demişti üzgün gözlerle Jungkook. Polisler de bakışmış ve "Bir." demişlerdi.
Jungkook tek hamlede polisin belindeki silahı aldığında kabzanıyla diğerinin ensesine vurmuş ve yere yığılmasını sağlamıştı. Ardından da silahı polise doğrultmuş ve gülümseyerek ona doğru bakmıştı.
"İki eçeneğin varsa. İkincisi her zaman en az istediğindir. Yanılıyor muyum?"
Polis ellerini havaya kaldırıp ona silah doğrultan çocuğa baktığında "Bak, sakin ol tamam mı? Ne dediğini anlamıyorum ama elindeki oyuncak değil." demişti polis. Jungkook da "Hadi ya, tüh." diyerek hafifçe kıkırdamıştı.
"Diz çök, hemen."
Polis elleri havada dizlerinin üstüne çöktüğünde yavaşça arkasına geçmişti Jungkook. Ardından da ensenine vurup onun da düşmesini sağlamıştı.
Silahı beline sokup yerdeki polisi sırtüstü döndüren Jungkook onun ayak bileklerinden tutmuş ve sürükleyerek tuvaletin önüne kadar gelmişti.
"Yerler biraz pis ama kusura bakma."
Onu tuvalet kabinlerinin içine sürükleyip yerleştirmiş ve diğerinin yanına gitmişti. Aynı şekilde de onu sürüklemiş ve derin bir nefes almıştı Jungkook.
Kameraların onu kaydettiğinden emindi. Ayrıca polislerin akşama kadar baygın kalacak halleri yoktu ya. Bir an gaza gelmişti ama pişman değildi bundan. Artık gerçek Bunny olmalıydı. Yeterince korkaklık yapmıştı.
Jungkook tuvaletten çıkıp koridorda göz gezdirdiğinde derin bir nefes almış ve hızlı adımlarla merdivenlerden inmeye başlamıştı.
...
Haneul daha fazla dayanamayıp ayağa kalktığında elini kaldırmış ve "Tuvalete gidebilir miyim?" diye hocaya sormuştu. Hoca da "Olmaz." demişti doğal olarak.
"Ama çok acil. Lütfen... Çok hızlı olacağım."
"Haneul ilkokulda değilsin. Tuvaletini tutabilirsin."
Haneul yerine oturup derin bir nefes verdiğinde bir asker içeri girmiş ve hocaya bakarak "Biraz önceki polisler nerede?" diye sormuştu.
"Polisler mi? Onlar çıktı. Öğrenci götürdüler."
"Öğrenci? Kaç dakika önce?"
Öğretmen endişeli bir şekilde "Siz çıktıktan sonra. On dakikadan fazla oluyor." dediğinde kaşlarını havalandırmıştı Haneul. Ardından da gülümseyen Young Ae ve Hyun Woo'ya bakmıştı.
Jungkook yine yapmıştı bir şeyler ama ne yaptığı Haneul'da endişe uyandırımıştı.
Asker hızlıca sınıftan çıkıp kapıyı kapattığında derin bir nefes almıştı Haneul arkasına yaslanıp. Her ne kadar Jungkook'un ortalarda olmaması iyi olsa da bir o kadar da kötüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...