Bunny ✵ JJK ✓

✵37✵

Ön taraflardaki çocuk ilerleyip kadının yanına geldiğinde cebinden rujunu çıkartıp çocuğun alnına "Mia" yazmıştı gülümseyerek Mia. Ardından da onun gömleğinin alt düğmelerini açmış ve gömleğinin altını bağlayıp kendince güzel bi crop yapmıştı.

"Çok güzel... Peki kıvırtabilir misin?"

Çocuk yüzünü buruşturup ağlamaya başladığında "Ağlama ama... Tatlı çocuk, hadi dans et." demişti Mia. Ardından da telefonunu cebinden çıkartıp hareketli bir müzik açmıştı.

"Kıvır!"

Çocuk ağlayarak kollarını havaya kaldırdığında sağa sola sallamaya başlamıştı kalçasını. Mia gülerken orada olan herkes gülmemek için değil de ağlamamak için zor tutmuştu kendisini.

Videoyu başlatan Mia "Bak Bunny, çok eğeleniyoruz. Değil mi? Hadi alkış yapın." diyerek diğer insanlara döndüğünde yavaşça alkış tutmaya başlamıştı herkes. Çocuk ise ağlayarak Mia'nın dediğini yapmaya devam etmişti.

Jungkook da Hyun Woo'yu beklerken Mia'nın paylaştığı videoları izliyordu.

Sürekli onu çağırıyordu Mia ve saçma sapan hareketler yapıyordu. Oradaki insanlarla dalga geçiyordu ve bu Jungkook'u hem sinirlendiriyor hem de korkmasını sağlıyordu.

Çünkü kadının sağı solu gerçekten belli değildi.

Hyun Woo kapının önüne gelip etrafa bakındığında "Jungkook?" demişti kapıya yaklaşıp. Jungkook ise Hyun Woo'nun sesini duymuş ve "Kapının arkasından çık" demişti yüksek bir sesle.

Hyun Woo "Tamam" diyip kenara çekildiğinde sağlam bir tekme atmıştı kapıya Jungkook ama açılmamıştı kapı. Ardından da bir tekme daha atmıştı. Bu ise kapının açılması için yeterli olmuştu.

Jungkook Hyun Woo'nun yanına gelip elini ona doğru uzattığında çantayı Jungkook'a uzatmıştı Hyun Woo. Ardından da "Dediğin gibi içine bakmadım ama neler oluyor Jungkook? Ne bu telaş? Koşacağım diye kalbimi yolda düşürecektim." demişti kaşları çatık bir şekilde.

"Sonra anlatırım. Evet git ve buraya bir daha gelme. Kimseye de bunu söyleme tamam mı? Söz ver."

Hyun Woo "Benden bir şey saklama artık." dediğinde "Söz ver işte, daha sonra anlatacağım diyorum sana" demişti Jungkook sinirle. Hyun Woo da "Tamam" diyip oradan uzaklaşmaya başlamıştı.

"Eee? Bu kadar mı? Çok sıkıcısınız... Aklınızda oyun fikri yok mu? Bunny gelene kadar bir şeyler yapalım."

Mia arkadaşlarının yanında ağlayan çocuğu es geçip birbirlerine sarılan kızlara baktığında "Pşşt! Gelin hadi. Sizinle güzel şeyler yapabiliriz" demişti.

Kızlar olumsuz anlamda kafa salladığında da "Gelin dedim" demişti Mia ciddi bir ses tonuyla. Kızlardan biri ise "İstemiyorum!" diye bağırmıştı ona.

"Kaldır o kıçını ve kadının dediğini yap! Ölmek istemiyorum!"

"Hadi kalk!"

"Senin yüzünden öleceğiz!"

Arkadan gelen bağırış sesleri yüzünden ağlamaya başlayan kızlar ayağa kalkmış ve korkak adımlarla Mia'nın yanına gelmişlardı.

"Ne oynayalım biliyor musunuz? Doğruluk ve cesaretlik."

Mia kemerine sabitlenmiş silahı alıp havada salladığında diğer cebinden birkaç mermi çıkartmıştı. Ardından da şarjörü çıkartmıştı silahtan.

Mermileri sarjöre takmış ve önlerden bir çocuk çağırmıştı yanına.

"Bak şimdi... Bu doğruluk mu cesaretlik mi oyununda doğruluk yok. Sedece cesaretlik var ve yapılacakları da ben söylüyorum..."