Haneul derin bir nefes verip yatağına oturduğunda Jungkook pelerinini düzeltmiş ve karakolun içine girmişti.
O yavaş adımlarla ilerlerken üstünü örtmüştü Haneul. Bir eliyle yorganı kavramış ve sıkıca yorgana sarılmıştı. Jungkook da etrafdaki polislere bakmıştı uzunca.
Bir polisin dikkatini çekmişti Jungkook. Hızlı adımlarla onun yanına gelmiş ve "Buyrun?" demişti.
"Teslim olmaya geldim."
Polis kaşlarını çatıp Jungkook'a bakarken pelerinin altından maskesini çıkartmıştı Jungkook. Diğer eliyle de belindeki silahı.
...
Haneul gözlerini açmıştı. Yatakta doğrulmuş ve derin bir nefes vermişti. Telefonunu kontrol etmeden çıkmıştı odasından. Banyoya gitmiş ve musluğu açıp birkaç saniye suyun akmasını izlemişti.
Hiçbir şey yapmak istemiyordu bu sabah. Ne kahvaltı yapmak istiyordu ne de okula gitmek. Bugün annesine okula gitmek istemediğini söylese ne olurdu diye düşünmüştü su akarken. Annesi ise hızlı adımlarla banyoya gelmiş ve "Jungkook'u gördün mü!?" diye telaşla soru sormuştu.
Bir eli musluğa gitmişti Haneul'ın. Suyu kapatmış ve hayır demişti.
"Yakalanmış. O Bunny'miş"
Durmuştu Haneul. Uzun süre durmuştu. Annesinin Jungkook hakkında yakınmasını umursamadan öylece yere bakmaya başlamıştı.
Demek hemen teslim olmuştu ha? Bu kadar hızlı mı? Her şeyin neden bu kadar kısa sürdüğünü anlamamıştı.
Gece saatlerce uyuyamamıştı zaten. Bir sağa bir sola dönmüş ve sadece Jungkook'u düşünmüştü.
"Anne tamam." diyerek hızla banyodan çıkmıştı Haneul. Kendi odasına girmiş ve annesinin "Kızım biliyor muydun? Ne yapıyorsun? Ne oldu anlatsana. Konuştun mu onunla?" gibi sorularına kulak vermemişti. Dolabının kapağını açmıştı hızla. Katlı pantolonlarının arasından birini almış ve pjamasını indirip pantolonunu giymişti.
"Kızım nereye?"
"Young Ae'ye"
Telefonunu komofinin üstünden alıp kapıya yöneldiğinde annesi Haneul'ın kolu tutmuş ve durmasını sağlamıştı. "Kahvaltı etmedin. Hem oku-"
"Anne kahvaltının sırası mı? Ya da okulun. Jungkook'u yakalamışlar ve sen bana kahvaltı diyorsun. Bırak kolumu."
Haneul kolunu çekip evden ayrıldığında annesi ellerini kafasının üstüne yerleştirmiş ve telaşla etrafına bakınmıştı.
...
Young Ae neredeyse yumruklanan kapıyı hızla açtığı da Haneul ağalayarak sıkıca sarılmıştı ona. Hıçkırıklar içindeydi Haneul. Ağlamaktan nefes alamıyordu nerdeyse.
Tüm yolu ağlayarak gelmişti. Dolu gözlerinden önünü göremediğinden de yere düşmüştü. Dizi kan içindeydi ama asla umursamıştı bunu. Kalbindeki acı dizindeki acıdan kat ve kat daha fazlaydı.
Young Ae geri çekilip Haneul'a baktığında "İçeri geç, kimse yok." demişti. Haneul da içeri geçmişti göz yaşlarını silmeye çalışarak. Kapı kapanırken Haneul kendini Young Ae'nin odasına atmıştı. Sandelyeye oturmuş ve elleriyle oynamaya başlamıştı.
İçeri Young Ae girdiğinde "Çok üzgünüm." demekten başka bir şey diyememişti. Böyle bir durumda nasıl teselli edeceğini de bilmiyordu ki.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...