Haneul kapının önünde Jungkook'u beklerken erkekler tuvaletinde ellerini yıkıyan Jungkook musluğu kapatmış ve doğrulup karşısındaki aynadan kendine bakmıştı.
Öğretmenleriyle konuşacaktı bugün Haneul. Sonra da uzun bir süre okula gelmeyecekti.
Ellerini kenardaki peçe ile kurulayan Jungkook onu çöpe atıp kapıyı açtığında gözlerini hemen ona doğru çevirmişti Haneul. Ardından da Jungkook tamamen dışarı çıktığında "Hadi" diyip elini ona doğru uzatmıştı.
Haneul'ın elini tutan Jungkook koridorda ilerlemeye başladığında "Elimi tutmaktan çekinmiyorsun?" demişti. "Hiçbir şey umrumda değil artık. Yorgun ve sinirliyim. Sırf bi seri katil yüzünden okulumdan oldum" diye de karşılık vermişti Haneul. Jungkook da duraksamış ve Haneul'a bakmıştı.
"Sen değil ya, hapishaneden kaçan"
Haneul kıkırdadığında gülümseyip onun elini bırakmıştı Jungkook. Ardından da "Hadi geç bakalım" diyip Haneul'ın öğretmenler odasına girişini izlemişti.
...
Eve gelen Haneul çantasını masasının kenarına koyunca derin bir nefes almış ve kendini sandalyeye bırakmıştı.
Normalde hemen yatağa atlayıp gözkerini kapatır ve uyumaya çalışırdı fakat üstünü değiştirmemişti. Jungkook sayesinde yeni ve güzel bir alışkanlık edinmişti Haneul. Kirli kıyafetlerle yatağa girmiyordu artık.
Sandalyede birkaç dakika oturup tavanı izleyen Haneul ayağa kalktığında ceketini çıkartıp oturduğu yere bırakmıştı. Ardından da gömleğinin düğmeleri açmaya başlamıştı yavaş yavaş.
Güzel miydi acaba Haneul? En son kaç kiloydu onu bile hatırlamıyordu. Yiyip yiyip duruyır, spor da yapmıyordu. Kaslı ve yakışıklı bir sevgilisi vardı ama dışarıdan çift gibi görünüyorlar mıydı acaba?
Haneul gömleğini çıkartıp sandalyenin üstüne attığında sütyeni ve eteğiyle kalmıştı aynanın önünde.
Elini beline koyup karnını içeri çekmişti. Kafasını hafifçe kaldırıp göğüsünü şişirmişti. Ardından da tuttuğu nefesi bırakıp eski haline geri dönmüştü.
"Benim şu vücuda bir şeyler yapmam lazım" diyen Haneul göbeğine küçük bir şaplak attığında eteğinin fermuarını açmış ve üstünü değiştirmeye başlamıştı.
...
"Yanına gelmek istiyorum" diye mesaj atmıştı Haneul Jungkook'a. Canı çok sıkılmıştı ve onu çok özlemişti.
Daha sabah görüşmüşlerdi ama hocalarıyla konuştuktan sonra izin kağıdıyla okuldan ayrılmıştı Haneul. Yaklaşık bir haftalık bir izin kağıdı vardı ve bu süre zarfınca okula gitmeyecekti.
Jungkook "Gelme" yazıp Haneul'a yolladığında kaşlarını çatıp "Neden?" diye sormuştu Haneul. Jungkook ise "Yatacağım şimdi, iyi geceler." yazıp ona göndermişti.
Telefonunu kapatıp şarja takan Jungkook maskesini indirdiğinde ayaklanıp "Ne oldu böyle? Bir problem mi var?" diye yazmıştı Haneul. Ama mesaj karşı tarafa iletilmemişti.
"Kesin dışarıya çıkacak" diyen Haneul dolabına yöneldiğinde kapağını açmış ve kıyafetlerine bakmıştı. Ardından da duraksamış ve derin bir nefes vermişti.
Masanın üstüne bıraktığı telefonu tekrar eline alan Haneul Jungkook'un diğer hesabına yazmıştı.
Bu hesaptan birkaç gün önce haberi olmuştu Haneul'ın. Jungkook Bunny olduğunda başka bir telefon kullanıyor ve yanında o küçük telefonu gezdiriyordu. Acil bir durum olursa diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...