Haneul sırasında tek başına otururken derin bir nefes almış ve arkasına yaslanmıştı.
Tüm gece Jungkook'u düşünmüştü Haneul ve doğru düzgün uyuyamadığı için yorgun ve halsizdi. Karnı da ağrıyordu zaten.
Geldiği hafta sonu kursunu doğru düzgün dinlemezken yaptığı tek şey öğretmenlerinin tahtaya yazdığı soruları deftere geçirmek olmuştu.
Haneul sırasında oturmaya devam ederken "Hey Haneul! Zil çaldı, hadisene." demişti Young Ae hızlı adımlarla Haneul'ın yanına gelip. Haneul ise "Aaa evet, pardon" demiş ve ayağa kalkmıştı.
"Tenefüs değil, eve gidiyoruz. Ah aklın nerde senin? Kurs bitti hadi."
Haneul sırasına geri oturup sırasındaki kitabı çantasına koyduğunde "Küs müsünüz Jungkook'la?" demişti Young Ae. Haneul ise "Bu konu hakkında konuşmasak?" demişti.
"Neden kursa gelmediğini de söylemedin Haneul? Başka bir şey mi oldu?"
"Eve gitmeliyim Young Ae. Sonra konuşuruz" diyen Haneul hızlı adımlarla Young Ae'nin yanından geçmiş ve sınıftan çıkmıştı. Hyun Woo ise Young Ae'nin yanına gelerek Haneul'ın arkasındna bakmaya başlamıştı.
...
Adımlarını hızlandıran Haneul o küçük müstakil evin önüne geldiğinde duraksamış ve derin bir nefes almıştı.
Çantasındaki anahtarı çıkartıp evin kapısını açtığında yavaşça girmişti içeriye ve "Jungkook?" demişti fısıldayarak.
Tamamen içeri girip anahtarı çantasına geri koyduğunda da ayakkabılarını çıkartmış ve yatak odasına doğru yönelmişti. İçeri girdiğinde ise yatağın önüne oturup kafasını yatağa yaslamış duran Jungkook'u görmüştü. Önüne ise pelerini sermiş, onun üstüne de maskesini ve bıcaklarla silahını yerleştirmişti.
Haneul seslice yutkunduğunda "Bütün gün bekledim gelip beni götürmelerini" demişti Jungkook tavana bakmaya devam edip. Haneul ise bir şey dememişti bunun üstüne.
"Neden beni ihbar etmedin?"
Jungkook kafasını Haneul'a çevirdiğinde tepki vermeden ona bakmaya devam etmişti Haneul. Jungkook da derin bir nefes almış ve ayağa kalkmıştı.
"Konuşacak mısın?"
"Ben değil sen konuş. Neden gelmedin cumartesi kursuna? Hocaların soru çözdüğünü biliyorsun. Hani soru çözmek önemliydi?"
Jungkook histerik bir şekilde gülüp "Bunu sormaya mı geldin yani?" dediğinde "E-evet?" demişti Haneul ellerini göğüsünde birleştirip. Ardından da "Hem... Kıyafetin bende kalmıştı. Onu getirdim" demişti.
"Beni neden ihbar etmedin dedim sana."
Birkaç saniye duraksayan Haneul "Korktum" dediğinde "Benden mi?" diye sormuştu Jungkook işaret parmağını kendi göğüsüne değdirip. Haneul ise "Hayır, sana bir şey olmasından" demişti.
Derin bir nefes alıp çantasını kenara bıraktığında "Bana söz vermeni istiyorum tamam mı?" demişti gözlerini Jungkook'a çevirip. Jungkook ise "Ne sözü?" diye sormuştu.
"Bu işi bırakacaksın. Kimseye zarar vermeyeceksin tamam mı? Okulun birincisisin zaten? Üniversiteni kazanı-"
Jungkook kıkırdamaya başladığında duraksayan Haneul "Jungkook lütfen..." demişti bıkkın bir yüz ifadesi takınıp. Jungkook ise olumsuz anlamda kafa sallayıp "Birileri benim yerime bunu yapmayacak Haneul" demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...