Haneul belinde sıkılaşan kollar yüzünden gülümsediğinde derin bir nefes verip burnunu Haneul'ın ensesine değdirmişti Jungkook. Haneul ise gülmemek ve kendini kasmamak için zor dayanmıştı.
Onun ensesine küçük bir öpücük koyup doğrulduğunda "Ah Haneul, senin yüzünden sporumu aksatıyorum" demiş ve hafifçe kıkırdamıştı. Ardından da eğilip Haneul'ın saçlarına da küçük bir öpücük kondurmuştu.
Jungkook hızlı adımlarla odadan çıktığında kendini garip hissetmişti Haneul.
Ona bu kadar yakın davranması hoşuna giderken bir yandan da fazla abarttığını düşünüyor ve kendine kızıyordu.
Elini saçlarının arasında daldırıp kenardaki telefonunu diğer eline aldığında bildirimsiz ekrana bakmış ve saati kontrol edip tekrar yerine bırakmıştı telefonu.
Yataktan inip yavaş adımlarla odadan ayrıldığında Jungkook'u şınav çekerken görmüştü. Yüzü mutfak kısmına doğru baktığı için de sessiz olan Haneul'ı fark etmemişti Jungkook.
Sessizce onun yanına gelip elini Jungkook'un sırtına koyduğunda kafasını hemen Haneul'a çevirmişti Jungkook. Ardından da gülüpseyip "Neden sessiz sessiz geliyorsun arkamdan?" diye sormuştu.
Jungkook dizlerinin üstünde durduğunda Jungkook'un yanına oturmuştu Haneul ve "Günaydın" demişti ona. Jungkook ise "Günaydın" diyerek karşılık vermişti.
"Birkaç gündür spor yapmıyordun?"
Jungkook gülümseyip Haneul'a baktığında "Normalde bir gün ara veriyordum ama uzadı süre. Şimdi devam ediyorum" demiş ve ayağa kalkmıştı. Haneul ise "Sen devam et. Ben de kahvaltıyı hazırlayacağım. Sonra da hazırlanıp çıkarız" demiş ve mutfak kısmına geçmişti.
...
Haneul ve Jungkook sınıfa girdiklerinde Young Ae sırasında ayaklanmış ve koşar adımlarla çantalarını sıraya bırakan ikilinin yanına gelmişti.
"Haneul gel" diyip onun kolundan tuttuğunda sınıfın dışına doğru çekiltirmişti Haneul'ı. Hyun Woo da Jungkook'un yanına gelmişti hızlı adımlarla.
"Young Ae Haneul'ın sende kaldığını söyledi bana. Sen neden söylemedin bana?"
Jungkook Hyun Woo'nun dediği üstüne gözlerini devirdiğinde "Göz devirme bana Jungkook. Ben sana anlatıyorum hep?" demişti kaşlarını çatıp Hyun Woo. Jungkook ise "Beni biliyorsun Hyun Woo. İçime kapanık biriyim ben, ondan..." demişti.
Hyun Woo gözlerini Jungkook'tan çektiğinde "Bu?" demişti kapıya doğru bakıp. Jungkook ise önce Hyun Woo'ya sonra da onun baktığı tarafa doğru bakmıştı.
Sınıfa giren Sanghyuk adımlarını hızlandırmış ve Jungkook'la Hyun Woo'nun yanına gelmişti tek başına. Ardından da "Haneul nerede?" diye sormuştu sakince.
Hyun Woo "Yediğin dayaktan sonra akıllanmadın mı?" diye sorunca "Yerde sen yerde karnını tutarken pek dayak atıyor gibi durmuyordun" demişti Sanghyuk. Jungkook da kıkırdamış ve "Ondan farklı değildin Sanghyuk" demişti.
"Haneul nerede diye sordum"
Young Ae sınıfa girip Sanghyuk'a baktığında "Senin ne işin var burada?" diye sormuştu sesini yükseltip. Sanghyuk ise arkasını dönüp Young Ae'ye bakmış, ardından da "Haneul için geldim" demişti.
"Haneul'ın seninle bir işi yok. Bırak artık onun peşini ya!"
Young Ae hızlı adımlarla onların yanına geldiğinde baştan aşağı süzmüştü Sanghyuk Young Ae'yi. Hyun Woo ise "Çek şu gözlerini" diyip Sanghyuk'u omzundan ittirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...