Jungkook hızlıca merdivenlerden çıktığında kapıyı sessizce açmış ve karşındaki bedene bakmıştı Haneul. Jungkook da hızlıca ayakkabılarını çıkartıp içeri girmişti.
"İyi misin Haneul?"
Haneul olumsuz anlamda kafa salladığında sıkıca sarılmıştı Jungkook ona. Haneul da kollarını ona dolamıştı.
"Bence itiraf etmeliyim"
"Beni sindirlendirme istersen?"
Jungkook Haneul'dan ayrılıp kapıyı kapattığında onun elinden tutmuş ve Haneul'ın yatak odasına yönelip kapıyı açmıştı.
İkili içeri girdiklerinde kapıyı kapatmıştı Haneul. Ardından da yatağının bir kenarına oturmuş ve Jungkook'a bakmaya başlamıştı.
Haneul'ın yanına oturan Jungkook "Şimdi baştan anlat bana tamam mı? Birlikte çözüm arayalım" dediğinde derin bir nefes almıştı Haneul. Ardından da olumlu anlamda kafa sallamıştı.
"Polislere görünmemek için o boş binaya girdiğinde fener tutmuşlardı benim bulunduğum yere doğru. Ben de yakalanmaktan korkup evin içindeki herhangi bir odaya girdim yavaşça. Sonra da kapıyı kapattım."
Haneul'ın gözleri dolduğunda bir elini Haneul'ın elinin üstüne koymuştu Jungkook Haneul'a destek olmak için. Haneul ise burnunu çekip anlatmaya devam etmişti.
"Sonra arkama döndüğümde onu gördüm. A-adam yerde yatarken o onun yanı başındaydı.
Bir elinde bıçak, diğer elinde de... Büyük ihtimal adamın bir organıydı. Bilmiyorum... Ah çok i-iğrenç"
Boşta olan eliyle gözündeki yaşı sildiğinde daha sıkı tutmuştu Jungkook Haneul'ın elini.
"Ben dona kaldım orda. E-ellerim titremeye başladı. Bacaklarımı da hissetmiyordum zaten. Başımdan aşağı soğuk su dökülmüş gibi oldum.
Birkaç saniye o maskeyle bana baktıktan sonra hızlıca arkamı dönüp kapı kolunu tuttum ama elindeki bıçağı yere fırlattı. Büyük ihtimal hareket etmemem için yaptı bunu. Çünkü direkt ellerimle kulaklarımı kapattım korkudan.
Oda boş olduğundan yankılı çıkmıştı ses ve silah patladı sanmıştım."
Jungkook "Silah patlaması daha yüksek bir ses çıkartır Haneul. Küçük bir yankıyla kalmaz. " dediğinde "Of, ne bileyim Jungkook? Silah kullanıyormuşum gibi davranma bana. Kaç kez gerçek silah gördüm ki ben? Markette yaşadıklarımı saymıyorum" demişti. Jungkook ise "Tamam, özür dilerim" diyerek Haneul'ı dinlemeye devam etmişti.
"Her neyse... Sonra yanıma geldi ama polisler o fırlattığı bıçağın sesini duymuş. Kim var orda diye bağırdılar. Bunun üstüne de Bunny hemen eliyle ağzımı kapattı. Tanrıya şükür temiz eliyle kapattı ağzımı. Yoksa kanlı eli...
Beni kapının arkasına çekip duvara yaslandığında evde gezmişlerdi polisler ama odalara bakmadılar. Çekip gittiler hemen."
Jungkook "Bu polislerin hepsi aptal" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştı Haneul. Ardından da gözlerini Jungkook'un gözlerine çevirmişti.
"Bana şeker verdi biliyor musun?"
Kaşlarını havalandıran Jungkook "Şeker mi?" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştı Haneul. Ardından da işaret parmağıyla masasının üstünü göstermişti "Orda" diyip.
Jungkook gözlerini masaya çevirdiğinde "Beni orda bırakarak çekip gitmek yerine beni de götürdü dışarıya kadar. Sonra gitti" demişti Haneul. Jungkook ise tekrar Haneul'a bakmış ve "Yani iyi biri?" diye sormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...