Jungkook "Sadece yirmi dört saatliğineymiş. Ayrıca... Böyle bir şey ileride de tekrar başıma gelebilimiş. Bu evden çıkmam gerekecek" dediğinde "Ne yapacaksın peki?" demişti Haneul yatağına oturup. Jungkook ise "Sana haber vereyim diye aradım işte. Hyun Woo'yu da arayacağım. Onlarda kalırım bir günlüğüne. Ondan sonra da... Lise bitene kadar buradayım. Gidecek başka bir yerim yok" demişti.
"Aslında... Burda kalmanı istiyorum senin. Hem babamla da tanışmış olursun. Ama anneme ne diyeceğimi bilmiyorum. Sevgili olduğumuzu da söylemedim zeten."
Jungkook sanki Haneul görecekmiş gibi olumlu anlamda kafa salladığında "Onun yanında bahsederim... O zaman belki burada kalabilir der. Yani umarım der. Sen benden haber bekle" demişti Haneul gözlerini pencereden dışarıya çevirip. Jungkook da "Tamam güzelim, olur." demiş ve Haneul'ın "Hoşçakal" demesi üstüne "Hoşçakal" diyip telefonu kapatmıştı.
Haneul ise derin bir nefes almıştı ayağa kalkıp. Ardından da "Tamam Haneul, yapabilirsin..." dedikten sonra kapıyı açıp yavaş adımlarla odadan çıkmıştı.
Oturma odasına geçen Haneul annesinin izlediği haberlere baktığında Bunny haberini görmüştü. Tekrar ve tekrar veriliyordu bu konu ve Haneul da çok sıkılmıştı. Fazladan eklenen şey sadece olayları duyan kişilerin verdiği röportajlardı.
Haneul "Hep aynı haberler anne. İşleri güçleri Bunny" dediğinde "Seri katil o Haneul. İnsanların dediklerini dinliyoruz işte. Belki kendimizi koruyacak bir şeyler öğreniriz" demişti annesi gözlerini televizyondan ayırmayıp. Haneul da bunun üstüne "Ne gibi?" diye sormuştu.
"Örneğin olayı duyanlar saat kaç gibi olduğunu söylüyor. Ya da Bunny'nin nerelere gitmiş olduğunu"
"Bunu internetten de öğrenebilirsin."
Haneul'ın annesi "İnterneti sen iyi bilirsin ben değil." dediğinde "Neyse..." demişti Haneul ve annesinin karşısına oturmuştu. Ardından da telefonunu açıp "Aaa~" demişti sesli bir şekilde. Bunun üstüne de ona bakıp "Ne oldu?" demişti annesi.
"Jungkook'un evini böcekler basmış. İlaçlamaları gerekiyormuş. Tüh... 24 saat giremeyecekmiş evine"
Haneul'ın annesi "Geçmiş olsun" dediğinde sessizliğini koruyup annesine bakmıştı Haneul. Ardından da "Nerede kalacak acaba, yakınlarda akrabası da yok. Zaten bahsetmiştim ailesi vefat etmiş diye" demiş ve gözlerini televizyona çevirmişti.
"Tek kalıyordu değil mi o?"
Haneul annesinin sorduğu soruya cevap olarak olumlu anlamda kafa salladığında "Tanrı yardımcısı olsun, bir arkadaşında kalır." demişti.
"Yakın arkadaşı da yok ki."
"Burada mı kalsın yani?"
Haneul annesine tepkisizce bakmaya başladığında "Baban izin vermez" demişti annesi televizyona dönüp. Haneul da "Bize gelsin demedim ki zaten" demişti.
"Haneul ben senin annenim ve neyi ima etmeye çalıştığını biliyorum. Ayrıca... Evet Jungkook iyi çocuk. Seninle de yakışıyor."
Haneul annesinin söylediği şeye kaşlarını havalandırdığında "Çalışkan da biri" demişti Haneul'ın annesi. Ardından da "Geleceğin önemli sonuçta, iyi biri ile evlenmeni isterim" demişti.
"Ne? Anne ne evlenmesi?"
"İleride diyorum kızım, ileride. Annen olarak tabii ki de geleceğini düşüneceğim. Hem lisede kurulan arkadaşlığını devam ettiren çok kişi var. Ailesi de yok, kaynana dırdırı çekmezsin"
Haneul kaşlarını iyice havalandırıp "Bu iyi bir şey mi!?" dediğinde olumlu anlamda kafa sallayıp "Babaannen yaşıyorken çok çektirdi bana, sen çekmezsin" demişti annesi. Haneul ise "Ama Jungkook için kötü. Ayrıca böyle düşünme" demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...